megrel

mircan kayanın dahil olduğu, bugünkü güney kafkasya ve batı gürcistanda yaşayan halkın adıdır. ülkemizde lazların hristiyan akrabaları diye bilinirler ancak bu bilgi sadece şehir efsanesidir. sınır komşusu olmaları sebebiyle şive benzerlikleri bulunsa bile, aynı dil grubunda dahi değildirler.

maaş günü

kredi kartlarının son ödemelerinin de olduğu gündür.
maaş gelir, sonra otomatik ödeme ile gider.
tüm aylar bu devir daim ile tekerrür eder.

sözlükte yazarların istediği özellikler

kadınların sevmediği kadınlar

amerikaya kayin validemle gittim. air b& b de kaliyoruz. ev sahibi kadin kim bu kadin dedi. kayinvalidem diyince de sasirdi. anlasiyor musunuz dedi. fevkalade anlasiyoruz dedim. ay ben kayinvalidemi hic sevmezdim zaten kocamda sevmezdi bidi bidisina basladi. bu arada kocasi 3 cocuguyla birakip kanada ya kacmis. artik siz pay bicin :)

ecosia.org

bir arama motoru ama öyle böyle değil. almanya'nın berlin kentinde bulunan ve orman gelirinin% 80 veya daha fazlasını yeniden ağaçlandırma ve korumacılığa odaklanan kar amacı gütmeyen kuruluşlara bağışlayarak ağaç diken bir ınternet arama motoru. siz her arama yaptığınızda bir ağaç dikiliyor.

bence sözlük yönetimi böyle bir şey yapmalı. yönetim uyuma!!!

https://www.ecosia.org/

sözlükteki yazar etkinliğini arttırmak

mümkündür diye düşünüyorum.

ne bileyim admin, moderatör kimin yetkisi var ise, sözlük hesabı tekrar aktif olan eski yazarların kayıtlı e-posta adreslerine ilginç davet mailleri gönderilebilir.

başka bir sözlükte gördüğüm bu yöntem bir miktar işe yaramış gibiydi.

33 şehit

suriye'nin idlip kasabasıda var olan kontrol noktalarımızı savunmak için görece giden birliğin rus savaş uçaklarıyla vurularak verilen şehit sayısı.

bir kehanete göre 3. dünya savaşı idlip'te başlayacak amik ovasında bitecek.

(bkz:armagedon)

topuklu ayakkabı dinen caiz değildir

ismini zahmet edip, zihnime bile kaydetmediğim, tozlu beyinli bir okul müdürü beyanıdır.
kadın öğretmenlere topuklu ayakkabıyı yasaklamış. eğitimde tek problemimiz de çözülmüş oldu.
milli eğitim bakanımız ne yaptı? henüz belli değil.
yalnız bu tozlu, küflü vatandaş bir tarafından, dini hüküm uyduracağına, büyük büyük kişilerin eşlerine baksın. topukları nasıl?
özellikle sarayın son danışmanının?

haz bilinç altına kodlanmış bir simülasyondur

freudiyen yaklaşımın temel taşıdır. freud her gelişmeyi cinsiyet üzerinden çözümler. doğrudur ama bir yere kadar.
cinsellik medeniyet kurma üzerinde sınırlı etkisi olan bir durumdan ibaret.

ceyhun güneş

internette gezerken rastladım. ilk başka bu da kimmiş diye giriyorsunuz konuya, sonra sizden biri oluyor. hem tarzı hem müziği dinlenesi.

hele soma için yapmış olduğu parça cidden güzel. her ne kadar acıya tuz bastı ama hatırlamakta fayda var.

http://ceyhungunes.com/ozgecmis/

misafir odası

eski bir anadolu geleneği. misafır eve geldiğinde evin baş köşesine oturtulur, en iyi yiyecekler en güzel tabaklarda, takımlarla servis edilir. bunun iz düşümü sanırım.

yalnız geçen gün kavacık durağına yanaşırken aklıma geldi. neden misafir ayrımı var diye. kendime değer vermediğimi fark ettim. kendine değer veren kişinin hali tavrı bile farklı oluyor. yanınıza gelen kişi de kendini misafir değil sizden biri olarak hissediyor ve dostuk 2. bölüme geçiyor. samimiyet ortaya çıkıyor ve ilerleme sağlanıyor. diğer türlü hep bir misafir ve ev sahibi durumu var.
ben bunlar düşünürken köprüden geçtik ve sonraki duraklarda bir kapı açışımi yolcuları karşılayışım var ki sormayın.
herkes sanki işine değil de direkt pikniğe gider gibi şenlendi.

sokağa tüküren erkekler

imkan olsa alıp o tükürüğü yüzlerine süresiniz gelecek erkekimsi.

nereden çıkıyor bu erkek bozuntuları, hiç mi yol yordam bilmiyorlar. asıl neye üzülüyorum biliyor musunuz? bu erkekimsileri birileri seviyor ya işte bunu düşününce onlarında yüzüne benim tüküresim geliyor.

ergün atalay

her şeyden önce adam alenen yalancı. eliyle mikrofonu kapattığı görüntülerini izlerken bile şunu söyleyebiliyor " ben ortaya herkesin duyacağı şekilde konuştum zaten "

pazarlıklar sürerken greve gideriz diyordu imzayı attıktan sonra greve gidince ne olacak ancak halay çekerler diyor. kamu çalışanları adına zafer kazanmış sanki, bir de" ben taşeron işçileri de, eyt.lileri de düşünüyorum " diyor. hemen ardından tam tersi sözler ediyor. siyaset benim işim değil diyor ardından s400leri alanlara helal olsun diyor. artık nasıl yanmışsa beyni terör örgütünden, çevrecilerden, köprülerden, işçilerin ne kadar güvenilmez olduklarından, çalışanların ne kadar haklı olduğundan, hükümetin enflasyon oranı ile ilgili açıklamaların güvenilir olmadığından ama enflasyon oranına göre yapılan zammın ne kadar yerinde olduğundan vs vs bir nefeste neler demedi ki birbirini tutmayan.

işi deliliğe vuruyor dedikleri bu olsa gerek.

pegasus

yunan mitolojisinde kanatlı bir at olan pegasus, medusa ile posedion'un çocuğudur.
türk mitolojisinde tulpar, fars mitolojisinde ise burak ismi ile bilinir.

leonardo da vinci

15 nisan 1452 yılında genç bir noter olan messer/ser piero da vinci'nin ve muhtemelen bir çiftçi kızı olan caterina'nın evlilik dışı çocuğu olarak vinci kasabası yakınlarındaki anchiano'da dünyaya gelen ünlü mona lisa tablosunun da ressamı.

sen daha iyilerine layıksın

yengeç burcu anaçlığı ile sevgilisinden ayrılan arkadaşlarıma sırf kendini iyi hissetsin diye kurduğum klişe kalıp.
teselli sırasında işe yarıyor ancak tekrar barışırlarsa kabağın size patlaması işten bile değil. siz siz olun, önce kendinizi düşünün.

diyanet işleri başkanlığı

3 mart 1924tarihinde kurulan, islâm dininin inançları, ibadet ve ahlâk esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmekle görevli kurumdur.( vikipedi)

son yıllarda bir görevi de ulu önder atatürkü anmamaktır.
özel günlerde, milli bayramlarda, kahramanlık hutbelerinde tüm gazi, şehit, şüheda anılır. hatta, jetlere pet şişe fırlatanlar bile şahlandırılır, köpürtülür.
ulu önder söz konusu olunca sessizlik!
sinagogda ki coşkuyu görünce, içim acıdı.
yazıklar olsun! binlerce kere!

sözlükte yazarların istediği özellikler

yazarlar toplansa da çekiliş yapsak yine :)

pazartesi sendromu

yıllık izinden sonrası pek hissedilmeyen sendromdur.
tabi burada yıllık izninizi nasıl değerlendirdiğiniz de önemli tabi. eğer hayırlı bir evlat olup memlekete gittiyseniz "ah benim güzel pazartesim" diye dönersiniz işinize.

(bkz:beterin beteri var)

sözlüğe telefondan girmek

genellikle telefon dışında masaüstü kullanan bendenize garip gelen eylemdir.