kızlık soyadı

kızlık zarının kardeşidir. birinin ömrü imzaya, diğerinin ömrü gerdeğe kadardır.
bazı dişilerin nikahta imzayı atar atmaz sosyal medya hesaplarından silecek kadar nefret ettikleri değeri bilinmeyen kahramandır.

lohusa yatağında bıçaklanan kadın

yeni doğum yapmış, boşanma arifesindeki eşi tarafından hastanede, lohusa yatağında, bıçaklanmış talihsiz taze annedir.
anne bu travmayı nasıl atlatır bilinmez ama umarım bundan sonra bebeğinin ve onun hayatları çok güzel olur.

koltuk döşeme

eskinin en güzel zanaatlerinden biri olan, döşemecilerin yaptığı iş. şimdilerde fason üretimin çoğalması ile, çırakların yetişmediği, eski ustaların silinmeye yüz tuttuğu meslek dalı.

başak özcan

2019 yapımı ''küçük şeyler'' filmindeki ilk rolü ile 26. uluslararası adana altın koza film festivalinde türkan şoray umut veren genç kadın oyuncu ödülünü, 9. malatya uluslararası film festivalinde en iyi kadın oyuncu ödülünü ve 9. uluslararası suç ve ceza film festivalinde 'jüri özel takdiri' sertifikasını alan oyuncu.
kendisi arkadaşım olur tebrik eder başarılarının devamını dilerim.

eti cin

bir zamanlar tedavülden kaldırılan ve sonrasında çoklu paketinde yeniden piyasaya sunulan abur cubur kategorisindeki yiyecek.

birçoğuna göre lezzetinde eskiye nazaran görece fark yok. eskiden de severdim hala seviyorum. belki de eskiye özlem kaynaklıdır bilemiyorum.

yüksek seçim kurulu

değişik kararlara imza atarak, hepimizi dumurdan, dumura sürükleyen kurum.
"52 kişilik hane olur" buyurmuşlar, son kararlarında. paşa babanın konağında bile bu kadar kişi bir arada yaşamamıştır herhalde. hem de hepsi seçmen yaşında. değişik!cidden değişik bir karar! bilip, görüp, duyup, üç maymunluk daha da değişik!

mahmut tuncer

mantık sizi a noktasından b noktasına, halay sizi her yere götürür lafıyla milli eğitim bakanlığının dikkatine mahzar olmuş ünlü sanatçı.

başlayamama hastalığı

diğer bir adı erteleme hastalığı.

pazar günü erken kalkmak

hafta içi okul gitmek için kalkamayan çocukların, hafta sonu maksimum 07:00'de kalkıp anne ve babalarına yaptıkları işkenceye benzer bir iştir.

(bkz:erken kalkan yol alır)

isminin baş harfi ile başlayan pozitif kelime

kaplumbağa terbiyecisi

osman hamdi beyin kaplumbağa terbiyecisini resmettiği tablodur. 1906 ve 1907 yıllarında iki farklı versiyonunu çizmiş ve osmanlı ressamlar cemiyeti tarafından çıkartılan gazetenin on yedinci sayısında tablonun adı kaplumbağalar ve adam olarak geçer, ancak tabloya daha sonra yaygın olarak bilinen kaplumbağa terbiyecisi adı verilmiştir.neredeyse türkiye'de en çok bilinen resimdir.
bir çok yerde röprodüksiyonunu görürsünüz.

ceren damar şenel

bu tip konularda konunun kadın cinsiyeti özelinden ilerlemesi benim canımı sıkıyor. bir insanın öldürülmesi durumunun, o insanın kadın ya da erkek olduğuna göre anlamlandırılacak olması çok huzursuz edici. öldürülen erkek öğretmenler yok mu yani?

kesinlikle cinsiyetçi bir insan olmadığım için söylüyorum bunu. farzedelim ki ceren erkekti ve katil kadındı...

aynı şekilde bir iftiranın ortaya atılması durumunu hayal edin lütfen.
hiçbir çaba gerektirmeksizin maktül bir sapık olarak yaftalanacak ve katil kadın için imza kampanyaları başlatılacaktı muhtemelen.

çünkü hassas noktamız kadınların gördüğü şiddet. böyle durumlarda kadınları masum, erkekleri suçlu görme eğilimindeyiz her seferinde.

ceren'in öldürülmesi konusunda kadına atılan yakışıksız bir iftira olabilir fakat bunun ceren'in kadın olması ile alakası yok. günümüzde bir kadını yaftalamak erkeği yaftalamaktan daha kolay değil.

kendisine yüz vermeyen bir adamı toplum içerisinde, "beni taciz ediyor." bahanesi ile linç ettirebiliyor bir kadın çok rahat bir şekilde. hatta okuduğum bazı haberlere göre mahkeme bile kadının ifadesini esas alıyor bu konuda.

makine mühendisi

sardunya

ben bu kadar dayanıklı bir çiçek görmedim. komşunun pencere önünde bir saksıda yazın kavurucu güneşin altında, kışın dondurucu soğukta bekledi durdu. en sonunda komşu tatile giderken sizin bahçeye koyabilir miyiz dedi, ben yokken sulasanız. çiçek bakmaktan zerre anlamam, denemişliğim var ama beceremedim. neyse alıp koyduk bahçeye. bahçe de iş yerinin bahçesi, öyle pek çıkıp oturulmayan sokak kedilerine tahsis edilmiş ufak bir alan. tabi kediler boş durur mu, içine giriyorlar, kazıyorlar falan en son düşürüp kırdılar. kırılınca gördüm ki saksının toprağı kum gibi verimsiz sert bir toprak. kırılan dalları aldım, kökü falan da yok ama bahçenin küçük bir toprak alanına diktim. etrafına da kuru ağaç dallarından siperler yaptım kediler ulaşamasın diye. tutmasını beklemiyordum açıkçası. arada bakıyorum ne zaman kuruyacak diye. ama o nasıl bir bitki yahu, canlandı büyüdü çiçek açtı kırmızı kırmızı. bahçe duvarının yarısına geldi boyu. şimdi ben buna idolümsün demeyeyim de ne diyeyim?

assos

çanakkale'de bulunan diğer adı behramkale olan sayfiye bölgesi. ilk defa gidilecek. hem merak ediliyor hem araştırılıyor.

adamına göre muamele

karşı tarafa göre şekil alarak davranmaya denir. bence insan kendine yakışan muameleyi herkese yapmalı. herkes, herkese göre şekil alırsa ne anladık bu işten. insanın kendi olması lazım. anlamayanlar mutlaka olucaktır ama kendileri bilir. bir bakarsınız anlamaz dediklerimizden anlayanlar çıkar.

evi terk etmek

bardağa düşen son damla. sonrası bardak taşar ve her şey ortaya saçılır.
olmadık pazarlıklar, beklenen sığ davranışlar ve son bulur her şey.

yedigöller

bolu 'da doğa harikası milli park alanı.
"yedigöller ismi bilinen efsanelere göre 7 ayrı aşk hikayesi barındırır... bu yedi gölün bulunduğu yere 7 aşık çift gelmiş. bunların her biri bir yere ayrılmış. büyük gölün olduğu yerde en büyük çift. küçük gölün olduğu yerde ise en küçük çift kamp yapmış. sazlıgölde ise damat geline sürekli saz çaldığı için sazlıgöl olmuş. nazlıgöl'de de gelin damada sürekli naz yaparmış bu yüzden orası nazlıgöl olmuş. masal bu ya 7 aşık çiftin yerine 7 tane göl.
büyükgöl, küçükgöl, deringöl, incegöl, nazlıgöl, sazlıgöl, seringöl olmak üzere 7 aşığa adanmış 7 göl. "

alıntı :bolu gazetesi

elalem ne der

ve bir seyyal taner şarkısıdır. ne güzel anlatılmış...

su

kimyasal olarak 2 adet hidrojen atomu ile 1 adet oksijen atomunu birleşmesinden oluşur. bu atomlar birbirine kovalent bağ ile bağlıdır.katı fazda buz, gaz fazında buhar ve sıvı fazında su olarak bulunur. su, renksiz ve kokusuzdur.