Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır.
Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.
daha fazla bilgi
ne yazık ki ülkemizdeki asla birey odaklı hareket etmeyen eğitim sistemimiz neticesiyle minik arkadaşlarımızın, ışıl ışıl parıldayan taptaze zihinlerimizin henüz 7-8 yaşlarındayken yeteneklerine, kim olduklarına, ne için yaratıldıklarına, istek ve arzularına bakılmaksızın; hepsi türkçe, matematik, sosyal ve fen bilimleri gibi tüm derslerden sorumlu tutulup, başarılı olmaları bekleniyor. oysa ki hiçbiri sanki bir fabrikasyonmuş gibi; yalnızca doktor, mühendis, avukat vb. olarak toplumda itibar görebilecek bireyler olabileceklerini düşündükleri bir algıyla yetişmemeli. ailelerinin, daha henüz büyüme çağındaki çocuklarına "çok önemli kişi", "çok büyük adam" olarak tasvir ettikleri kişilikler ne yazık ki bu ve bunun gibiler oluyor.
oysa felsefe okuyan ve sürekli "ay canııım, e sen aç kalacaksıın." tadında tavırlara maruz kalmasına gerek olmayan bir birey de çok "önemli bir kişi" olabilir. (laf arasında kendime de pay biçtim he)
büyük ve sayın hocam aristoteles, zamanının antik yunanında ne gördüyse, şu çok güzel çıkarımı yapmış: "bir meşe tohumu, meşe ağacına dönüşmek için vardır." bir limondan meşe ağacına dönüşmesini beklemek yalnızca aptallıktır.