dizilerin rol model alınması

dizilerin rol model alınması

dizilerin rol model alınması

dizilerin rol model alınması

dizilerin rol model alınması
dizilerin rol model alınması

beyin her gördüğünü bizim anladığımızı sandığımız şekilde algılamaz. ne duyarsa kelimenin ilk anlamı ile ve sadece göründüğü şekliyle algılar .
yani üzerinde bir mana , ima veya daha önce yaşanılmış bir anı var mı diye bakmaz ve sadece mekanik olarak çalışır.
beynin algısının üzerine anı, düşünce, ima duygu ekleyerek bizim frekansımızdan birimlerle iletişimde bulunuruz. yani birbirimize algılanır oluruz. bunu göz yapar.
neyse felsefeyi bırakalım.

insanlar televizyonlarının başına oturduklarında safiyane olarak bir çok şey izler. reklamlar, diziler, filmler, bir sürü gereksiz bilgi.
bu bilgiler beyin tarafından hiç bir kısıt olmadan işlenir ve gen'e yazılır.

siz farkında olmadan sizden açığa çıkan davranışlarınız olmaya başlar. ne zaman ki karşınızdaki kişinin beyni duygu, ima vs gibi bir araçla sizinle bağlantı kurduğunda beyin daha önce kayıt ettiği bilgiyi ortaya çıkarır.
sonra gidip polat alemdar gibi racon keserken, bihter gibi kocanızın yeğeniyle aşna fişna ederken bulursunuz kendinizi.
sonra da söylenirsiniz ortam çook bozuldu. nerede o eski zamanlar diye.

kadına şiddet, cinsel istismar, zengin olma arzusu dizilerimizin konusunu oluşturuyor. herkes çalışmadan, emek vermeden zengin olmak istiyor. dizilerde gördükleri o renkli hayata kavuşmak tek amaçları oldu yeni neslin.
her gün kadına, çocuklara şiddet haberlerini izliyoruz. cezalarımız az iken dizilerle bu kadar özendirilen bir şey nasıl bitebilir ki..

deneme