fikri hür vicdanı hür yeni nesiller için bağımsızlığı her anlamda en ön plana koyup yaşama geçirmiş bir atatürk'ten; her sıkıştığında, politika üretemediğinde, yenilik yapamadığında geriye dönük olarak atatürk'ün yaptıklarına sığınan siyaset cücüklerinin yaptığı algı yönetimidir.
siyasi olarak insanları bir araya getirecek belli olgular, anlayışlar olması normaldir. ana akımlar bu şekilde hayat bulur ve yönetimde yer bulur. buraya kadar her şey çok normal ama her sıkıştığında, istemediği gibi bir şey cereyan ettiğinde hemen atatürk'ü öven veya tam tersi atatürk'ü yeren kötüleyen bir söylemle aradan sıyrılan siyaset zübüklerinden hiç haz etmiyorum.
hep merak etmişimdir; atatürk'ün kurduğu hayalde gerçekten bu var mıydı? yoksa kendi hür iradesi, hür fikriyle hareket eden, her daim yenilikten yana olan bir nesil mi hayal etmişti .
benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır derken beni kullanmayı bırakın artık yeni şeyler söyleyin, yapın, üretin demek istediğini anlıyorum.
"muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur" derken sadece papağan gibi okuyup geçme demek benim için.
atatük'ün gençliğe hitabesini her gün okusak yeridir, bütün kaleleri zapt edilmiş derken vah vah öyle mi olmuş diyerek değil asil kanla, ben ne yapabilirim diyerek.
boş verin
olsun bizimde uefa kupamız var diyerek avunmayı... yeni şeyler üretmemiz ve kendimizi geliştirmemiz lazım.
(bkz:
atatürkün gençliğe hitabesi )