kralların oyunu, oyunların kralıdır. hiçbir zaman sıkılmayacağımı bildiğim tek oyun.
sevdiğim için söylemiyorum, faydaları muazzamdır. keşke daha erken merak salsaymışım. keşke çocukken zorla oynatsalarmış diyorum. bir gün bir çocuğum olursa ve satrancı sevmezse ki ihtimal düşük, işkence ede ede oynatacağım. varsın okumasın sadece satranç oynasın. gerisini kendisi halleder.
evdeki bebenin her seferinde beni yendiği, evin olmazsa olmazi, cocukları telefon tuzagindan uzak tutan ve super zeka acıcı oyun. “anne sah mat”, “yaw bir dakka daha fili bulamadim” “anne sahin mat mat oldu” “oglum sen disini fircaladin mi bakem!!”
beş temel oyun, yedi yarışma kuralları ve dört adet ek madde yani toplam oniki ana maddeden oluşan kurallar çerçevesinde oynan bireysel bir oyundur.
(bkz:rating)
(bkz:elo)
(bkz:ukd)
satranç tahtasında tüm denizlerdekinden daha fazla macera vardır... birde mevcut federesyon değişse, ülkemizde rusya ve azerbeycan kadar başarılı olacaktır dünyada...
birkaç gün önce oynamayı ne kadar özlediğimi düşünüp bir uygulama üzerinden oynamaya başladığım fakat uygulamanın satranç kurallarını bilmediğini fark etmemle uygulamayı silmemin bir olduğu ve sonuç olarak hala oynamayı özlediğimle kaldığım oyun.
tarihi çok esilere dayanan, strateji ve konsantrasyon gerektiren tarihi zeka oyunu.
beraber oynamak isteyen herkese açık olduğum oyun. çok iyi sayılmam fakat ortalamanın biraz üzerindeyim diyebilirim.
çevrimiçi olarak internet üzerinden oynamalık iki tavsiye bırakayım:
1. chess.com
2. lichess.org
ikisinin de mobil uygulaması mevcut ve denk rakip bulma konusunda ikisi de oldukça başarılılar. kendim chess.com'u tercih ediyorum.
kitapçılarda stefan zweig satranç gören arkadaşların satranç oynamayı bilip bilmediklerinin konuşulması
bir kitapta okumuştum. sanırım trevanian'ın şibumi'siydi. satrancı bir muhasebeci oyunu olarak tanımlar ve go ile karşılaştırır. bir anlamda haklıdır. aldım, verdim hesabı.
go ise bambaşkadır yazara göre.
malubiyet serimi üçe çıkardım. keyifsizim.
bireysel veya takım olarak oynanabilen, çok çeşitli varyasyonlara sahip, her ne kadar spor kategorisine sokulmaya çalışılsa da (standart zamanlı oyunlarda harcanan kalori gerçekten çok yüksektir.) bence oyundur.
resmi olarak zaman kontrolü açısından üç'e ayrlır
1. standart: oyuncu başına eklemeli tempo dahil 60 dk ve üzeri süre verilen oyunlardır.
2. hızlı: oyuncu başına eklemeli tempo dahil 10 dakikadan çok ve 60 dakikadan az süre verilen oyunlardır.
3. yıldırım: oyuncu başına eklemeli tempo dahil oyuncu başına 10 dakika ve altında süre verilen oyunlardır.
birde henüz resmi olmayan ama oyuncu başına 5 dakikadan az süre düşen ve bullet olarak isimlendirilen oyunlar vardır.
eklemeli tempo'yu ise şöyle açıklayabiliriz. bir oyunda oyuncuya sabit bir süre verebilirsiniz. örneğin oyuncu başına 2 saat 40 hamle diyebilirsiniz. ya da oyuncu başına 5dk süre tanımlayabilirsiniz. bu sabit süreli bir oyundur. 5 dk tanımladıysanız ne olursa olsun oyun en geç 10 dakika içinde biter.
eklemeli tempoda ise tanımlama sabit süre+hamle yapıldıkça kazanılan süre olarak tanımlanır. örneğin oyuncu başına 3 dk ve her hamle yapıldığında 2 sn ek süre. bu durumda oyuncu 3 dk süreyi garanti alır. hamle yaptıkça da süresine 2 saniye eklenir.
peki bu durumda oyun süresi nasıl hesaplanır. stantard olarak bir oyunun 60 hamle olduğu kabul edilir. bir oyuncu 60 hamle yapar ise 60*2 saniye ek süre alacaktır yani 2 dakika. 3+2=5 yani bu oyunun süresi 5 dakikalık sabit süre verilen oyun temposu ile aynı kabul edilir. ve yıldırım olarak adlandırılır.
örneğin 35 dakika sabit ve hamle başına 30 sn eklemeli bir tempo için oyun süresi 35dk+60 hamle*30 saniye hesabıyla 65 dakika olarak hesaplanır ki bu da standart tipte bir oyun olarak kabul edilir.
bu oyun sürelerine göre satranç kuralları değişiklik göstermektedir.
deneme