güvenli bağlanma

güvenli bağlanma

güvenli bağlanma

güvenli bağlanma

güvenli bağlanma
güvenli bağlanma

bir ilişkide gelişen sözel olmayan, duygusal iletişim üzerine kurulan bağ.
sevgi ya da ilgi ile ilintili olmayan bu bağ tamamen duyular ve duygular üzerine kuruludur.
özellikle ebeveynlik sonrası ebeveyn-çocuk ilişkisinde sıkça gündeme gelir.
çocuklar stres ve ayrılık süreçlerinde güvenli bağlanma sıkıntısı içerisindeyseler fazla tepki gösterebilirler.

bu bağlanma tipi bir insanın tüm hayatındaki başarısını direkt olarak etkilediği için çok önemlidir.

konu ile ilgili detaylı için buyrun;

https://tatlibirtelas.com/guvenli-baglanma/

bebeğin temel ihtiyaçlarının bebeğe bakan kişi ya da kişiler tarafından zamanında ve doğru bir biçimde karşılanması sonucu bebeğin başta kendisine bakan kişiye* sonra da başkalarına güvenebilmeyi öğrenmesidir.

birinci derecede bakımını üstlenen kişi anne olmak zorunda değildir pek tabi ki ama ben kolay anlatabilmek için 'anne' diyeceğim.

güvenli bağlanma geliştiremeyen çocuklar dünyayı tehlikeli bir yer olarak algılar. bu sebeple annenin odadan çıkması bile çocuğun feryat figan ağlaması için yeterlidir. çocuğun demek istediği :'burası tehlikeli bir yer ve geri döneceğin konusunda emin değilim.'dir.

güvenli bağlanma yaşayamayan bebeklerin anneleri işe ya da dışarı giderken evden kaçarak çıkma yolunu seçer ve eve geldikten sonra da huzursuz bir bebek onu karşılar. bir açıklama yapılmadan bırakıp gidildiği için mutsuz olan bebek anneye eziyet etmek isteyebilir. anne kişisi eve gelmeden oyuncaklarıyla mutlu mutlu oynayan bebek anneyi gördükten sonra ağlama krizlerine girebilir. bebek sürekli mızmızlanarak annenin kucağından inmek istemez fakat anne kişisi genelde olayları doğru yorumlayamaz ve 'bana çok düşkün de o yüzden böyle' der. asıl olan anne ve bebek arasında güvenli bağlanma problemi olmasıdır.

olmasa daha iyi olur diye düşünüyorum. bana göre, güvene dayalı ilişki problemli ilişkidir. insan, ancak kendi acziyeti yüzünden başka bir şeye güvenme ihtiyacı hisseder bence.

aslında duygunun kendisi tamamen zayıflık hissinden kaynaklanıyor olsa bile sorun teşkil etmez. asıl sorun, insanın güvenilecek bir canlı olmamasıdır. aslında; güvenilmezler listesinin en altına yazdığımız insanlara güveniriz genelde ya da hakikatten insan olmanın doğasını kavrayamamış insanlar birilerini gerçekten güvenilir bulabilirler.
en çok o insanlar için içim parçalanıyor şu hayatta.
güvenmeyi masum bir duygu sanarak kendilerini hayatlarının en büyük yıkımlarına hazırlıyorlar. muhtemelen güven duygusuna fazlaca önem veren insanlar büyük duygusal problemlerle yüzleşeceklerdir diye düşünüyorum.

bebeğin annesi ile güven bağı kurması konusunu ilk kez duyuyorum fakat hiç öyle bir bağ kurmaması, ağlaya zırlaya büyümesi, kendisi için daha hayırlı olacaktır kanaatindeyim. zorlukların üstesinden tek başına, kendisi olarak gelebilmesi bir bebeğin erken yaşta sahip olabileceği en değerli şeydir. bir anneden ya da bir babadan daha değerli bence.

not: yazdıklarımın tamamen kendi düşüncem olup; bazen, bazı insanlara, bazı basit konularda güvenebiliyorum.

deneme