deliler kahvehanesi

deliler kahvehanesi

deliler kahvehanesi

deliler kahvehanesi

deliler kahvehanesi
deliler kahvehanesi

deliler kahvehanesi; balat'ın ara sokaklarından birinde görünüşte cafe ama içinde yüzlerce yaşama dokunan bir dernek.
deliler aşevi, kırtasiye, butik, cafe olarak birçok alanda tamamıyla gönüllülük esasıyla çalışan bir oluşum. kurucusu ali denizci, çok farklı bir hayattan gelip sonunda "görüyorsam, duyuyorsam sorumluyum" diyerek bu oluşumu hayata geçirmiş bir "deli" kendi deyimiyle. ali denizcinin internetteki tedx konuşmasına denk gelmemle başladı tanışıklığım deliler kahvehanesiyle. aşevinde sanırsınız konyalı menüsü çıkıyor her akşam, gönüllü aşçıların gündüz yaptığı yemeklerle her akşam ortalama 150 insanımız doyuyor(%92,si evsiz), butiğe gelen kıyafetler ihtiyaç sahiplerine veriliyor, kullanılmamış olan yeni kıyafetler yalnızca evsizler için, bu günlerde gönüllüler. parkları, sokakları dolaşıp sokakta yatanlara battaniye, uyku tulumu dağıtıyor, kırtasiyeden çocuklar istediğini alıyor, atölyede ritm, resim vb. etkinlikler yapılıyor, ülkenin her yerine kütüphaneler kuruluyor, ihtiyacı olanlar ameliyat ettiriliyor, muhtaç durumda olanlara oda kiralanıyor ve bunların hepsini sadece kocaman bir gönüllüler grubu yapıyor. bir gün yolunuzu düşürün balat'a gelin kahvemize. orada olup ihtiyacı olana destek vermek insanın kendine yaptığı yardım aslında, kendine olan yolculuğunda tamamlanmak için..ali abinin dediği gibi bunun için "sevmek lazım, hem de çok sevmek"!
hatta bir gün yazarlar zirvesini deliler kahvesinde yapmaya ne dersiniz?

ülkenin hatta tüm dünyanın ihtiyacı olan bir sosyal sorumluluk.
gönüllüleri ve kurucusunu tebrik ediyorum.
istanbul'a ilk gelişimde ziyaret etmek istiyorum bende.

velilerin de gittiği kafe. örnekleri çoğalırsa seveceğim diyemeyeceğim cafe.

kendimizi kandırmanın alemi yok. öyle bir yer olması bize rahatlık veriyor. oh oh orası var takdir edelim deyip önümüze dönüp hayata devam ediyoruz. peki gerçekten kaç kişiye destek oluyorsunuz?

güzel bir örnek olması açısından güzel ama güzel olması sebebiyle hayata geçmeme üzere kendimiz kandırmamıza neden olduğu için sadece reklam olarak kalacak cafedir.

yardım, birlik beraberlik gibi şeyler dönemsel, hatırlanınca yapılacak şeyler değil bir yaşam biçimidir.

ister bir akşam ister ömür boyu, ister bağış yaparak, istersen mahallenin çocuklarına matematik dersi vererek, kim nasıl, ne kadar destek olabilirse öyle oluyor; sınırlarımız, sorumluluklarımız var hepimizin oraya gönlünü koymanın dışında. ama şunu söyleyebilirim ki 10 yıldır bir reklam cafe olmaktan çok daha fazlası. araştırmalarda dünyada bu kadar uzun süreli devam eden böyle bir oluşumun pek örneği çıkmamış. deliler kahvehanesi hakkında çekilen en az 10 belgesel var internette izlenebilecek. ya da en iyisi bir akşam bir saatini ayırabilen kimse oradaki yemek servisine gelmeli ve günlük sadece bir öğün yemek yiyebilen 150 kişi, o akşam yemeği için 74 yaşında kartal devlet hastanesinin koridorlarında yaşadığı halde ücretsiz toplu taşımayla her akşam yemeğini yiyip kartal'a geri dönen amcayla tanışmalı..

mutluluk verici bir sorumluluk. yazarımız guess'i de dahil olduğu için tebrik etmek gerek.
ali denizci'nin tedx konuşmasını bende izledim şimdi. etkilenmemek elde değil.
sizlerde buyrun;

açılış: açılması gerektiğinde açılır.
kapanış: kapanması gerektiğinde kapanır.

inanılmaz bir hayat öyküsü var ali bey'in. kendisiyle tanışmak ve cafesinde gönüllü olarak bir günde olsa çalışmayı çok istiyorum.

deneme