@guess

Yazar

Durum: 18 - 0 - 0 - 0 - 28.02.2020 14:50

Puan: 101 -

6 yıl önce kayıt oldu. 2.Nesil Yazar Yazar.

Henüz bio girmemiş.

idlibde kaybettiğimiz ana kuzuları

memleket koca bir mezarlık sanki, onlar orada biz burada ölüyoruz acıdan!

fırsatçılık

kriz anlarında ülkemizde sıkça karşılaşılan durumdur kanımca; 6.8 lik elazığ depreminden sonra şehirde kiraların birdenbire 2 katına çıkması ya da bulaşıcı hastalıklar için kullanılan maskenin 15 tl iken biranda 70 tl ye satılması gibi.

corona virüsü

durum ürkütücü ve sosyal medyadaki bazı hesaplardan yapılan haberler de yangına körükle gidiyor maalesef. instagramda @whiletravelling adlı hesabın sahibi evrim hanım 7 yıldır şanghayda yaşayan ve orada bir eğitim kurumunda bölüm başkanlığı yapan biri ve çin'de basından ve yerel basından derlediği haberleri heran paylaşıyor. bu arada çinli bir işadamı için dün n95 maske aradık medikal firmalardan ve 3 firmadan toplam 240 adet bulabildik. adam ülkesine ihtiyacı olanlara götürmek için almak istemişti. daha önce bu firmalar çin'de alıyormuş bu maskeyi fakat şu anda orada bulunmuyormuş ve ciddi talep varmış türkiye'den. bu arada maskenin koruyuculuğu 8 saat sadece. çinli işadamının söylediğine göre şu anda orada köyler arasında geliş gidiş bile yasaklanmış.

diş ağrısı denen zamansız dert

murphy kanunlarından biri sanırım diş ağrısının zamanlaması; tatile gidilecek günün gecesi, arefe günü, şehir dışında yabancısı olduğun bir yerde, doktora ulaşımının zor olduğu bir yerde tutması. eğer yazlık bir yerdeysen günlük 150 hastayla uğraşan doktorun muayene sırasında bulursun kendini, sonunda ağrı kesicinle başbaşa geçirilen saatler kalıyor anı olarak geride..

yeni yıla merhaba zirvesi

o zaman görüşmek üzere diyorum.

deliler kahvehanesi

ister bir akşam ister ömür boyu, ister bağış yaparak, istersen mahallenin çocuklarına matematik dersi vererek, kim nasıl, ne kadar destek olabilirse öyle oluyor; sınırlarımız, sorumluluklarımız var hepimizin oraya gönlünü koymanın dışında. ama şunu söyleyebilirim ki 10 yıldır bir reklam cafe olmaktan çok daha fazlası. araştırmalarda dünyada bu kadar uzun süreli devam eden böyle bir oluşumun pek örneği çıkmamış. deliler kahvehanesi hakkında çekilen en az 10 belgesel var internette izlenebilecek. ya da en iyisi bir akşam bir saatini ayırabilen kimse oradaki yemek servisine gelmeli ve günlük sadece bir öğün yemek yiyebilen 150 kişi, o akşam yemeği için 74 yaşında kartal devlet hastanesinin koridorlarında yaşadığı halde ücretsiz toplu taşımayla her akşam yemeğini yiyip kartal'a geri dönen amcayla tanışmalı..

deliler kahvehanesi

deliler kahvehanesi; balat'ın ara sokaklarından birinde görünüşte cafe ama içinde yüzlerce yaşama dokunan bir dernek.
deliler aşevi, kırtasiye, butik, cafe olarak birçok alanda tamamıyla gönüllülük esasıyla çalışan bir oluşum. kurucusu ali denizci, çok farklı bir hayattan gelip sonunda "görüyorsam, duyuyorsam sorumluyum" diyerek bu oluşumu hayata geçirmiş bir "deli" kendi deyimiyle. ali denizcinin internetteki tedx konuşmasına denk gelmemle başladı tanışıklığım deliler kahvehanesiyle. aşevinde sanırsınız konyalı menüsü çıkıyor her akşam, gönüllü aşçıların gündüz yaptığı yemeklerle her akşam ortalama 150 insanımız doyuyor(%92,si evsiz), butiğe gelen kıyafetler ihtiyaç sahiplerine veriliyor, kullanılmamış olan yeni kıyafetler yalnızca evsizler için, bu günlerde gönüllüler. parkları, sokakları dolaşıp sokakta yatanlara battaniye, uyku tulumu dağıtıyor, kırtasiyeden çocuklar istediğini alıyor, atölyede ritm, resim vb. etkinlikler yapılıyor, ülkenin her yerine kütüphaneler kuruluyor, ihtiyacı olanlar ameliyat ettiriliyor, muhtaç durumda olanlara oda kiralanıyor ve bunların hepsini sadece kocaman bir gönüllüler grubu yapıyor. bir gün yolunuzu düşürün balat'a gelin kahvemize. orada olup ihtiyacı olana destek vermek insanın kendine yaptığı yardım aslında, kendine olan yolculuğunda tamamlanmak için..ali abinin dediği gibi bunun için "sevmek lazım, hem de çok sevmek"!
hatta bir gün yazarlar zirvesini deliler kahvesinde yapmaya ne dersiniz?

kedinin insanı olmak

eve alırken bana yoldaş olsun, sıkılmam onunla, kucağımda uyur sıcacık dediğin canın, bir süre sonra "canım şurda kıvrıl yat, burası benim yerim" diyerek yatarken bile sınırlarını çizen, seni hizaya çeken canlının adıdır kedi. canı isterse oynar, isterse kalkar lütfedip sana yer verir, kısaca emir erisindir artık ve isyan edip hayır diyecek olsan derdini anlatacak bir merci de yoktur, geçmiş olsun.

yıldız kenter

türk tiyatrosunun temel taşlarından birisi ayrıldı bu dünyadan..
yıllar önce biyografisini okuduğumda çok etkilenmiştim, senaryolaştırılsa film olacak bir hayat hikayesi; ingiliz olan annesinin evlenip çocukları yıldız ve müşfik kenter'i büyütürken yaşadıkları gerçekten çok zormuş yokluk yıllarında. sonra işte o yokluktan çok güçlü iki sanatçı doğmuş.. ne kadar gerçek, ne kadar güzel ve asil bir kadındı.
ışıklarda uyusun..

beklenen zirve

katılmayı heyecanla beklediğim etkinlik????

michael jackson

paralel evrenden olduğunu düşündüğüm mucizevi insan diyeceğim ama başka bişey o, tam tanımını bulamadım????

ekrem imamoğlu

özellikle son günlerde ibb meclis toplantılarındaki ermiş sabrıyla takdire şayandır.

melek mosso

sokak şarkıcılığı yaparken o ses türkiye yarışmasına katılmıştı, sahneye çok yakışan, ilginç şarkılarını çok sevdiğim son zamanların en iyi yorumcularından bu kız

3. havalimanı

çatalca normal trafikte bile topkapıdan 70 dk kadar sürer, çatalca'dan ötede bir yer burası? avrupa yakasındakilerin bile koşarak sabiha gökçen havalimanına gideceği günler yakındır!

türk kahvesi

yaş ilerledikçe keyfine vardığım ama tek başınayken değil muhabbetin eşlik etmesi makbul olan tattır kendisi.

bulaşık yıkamak

karışık bir ortam veya durumdan kaçmak için en ideal eylemdir benim işin bulaşık yıkamak! diğer zamanlarda mümkünse almayayım.

hırsızlık

şimdilerde moda yeraltına döşenmiş internet kablolarını çalmak; çünkü bakır pahalıymış! yurdum insanı için yerin altı, üstü farketmiyor, hırsızlıkta seviyemiz arşa değmiş vaziyette..

ülkeyi terk etmek

kısa süreli de olsa yurtdışında yaşamayı deneyimlemiş biri olarak diyebilirim ki; gitmek ne kadar çözüm yaşayan bilir ancak, kariyerin ne olursa olsun yabancısın onlar için, bir de bu toprakları deli gibi özlemek var ya o çok başka birşey işte..

kedinin insanı olmak

bildiğin hizmetçiyim, hizmetçi narası attıran durumdur. taze yemek, taze su, günlük temizlenmiş tuvalet, her daim oyuna hazır, istemediğinde rahat bırakacak ve istediğinde maymunu olacak anaya sahip canlının insanı olmak. sonuçta çok aşığım karşimm. kedi insanı olmak da kedi olmak da özeldir.

koltuk sevdası

bizim evde tekli koltuk sevdası olarak cereyan eden hadisedir. 15 yaşında bir tekli koltuğum var ve son beş yıldır oturup önüne de bir puf çekip ayaklarımı şöyle güzel uzatabilmiş değilim. çünkü denediğim anda süpürge kuyruklu küçük bir yaratık gelip miiiiiyuuuuuvv diye bir itiraz sesiyle beni yerimden kaldırır. evde 3 kedi bir insan var, seçim yapsam ne olur, oyları kimin alacağı belli.

eyt

ilk duyulduğunda terör örgütü kısaltması çağrışımı yapan, mezarda emekli olmamak için hak arayan, bu arayışta da çok haklı olan, "emeklilikte yaşa takılanlar" a verilen kısaltma addır.

ekrem imamoğlu

halkın güvenini kazandı, samimiyetine inanıldı ve başkan seçildi. vaatlerini yerine getirip getirmeyeceğini, nasıl bir başkan olacağını zaman gösterecek. görev başına geldiğinden bu yana - ki bu çok kısa bir süre - istanbul halkının tepkisini çekecek, mağdur edecek herhangi bir icraatta bulunmadı, aksine sorunların tespiti ve giderilmesi için bizzat halkın, şehrin içinde çalıştı ilk günden beri, makam odasına kapanmadı. fakat sadece saldırmak için fırsat kollayanlar var elbette. biraz makul olabilseler henüz bunun için bir gerekçeleri olmadığını görecekler. hakkı gasp edildiği için ikinci bir kez ilkinden kat be kat fazla enerji harcayarak seçim çalışmaları yaptı. mesnetsiz ithamlarla yıpratılmaya çalışıldı, hem fiziksel hem zihinsel yoğun bir çaba harcadı kendini tanıtmak için, projelerini anlatmak için. 2. kez halkın iradesiyle başkan seçildi, o ana kadar belki günlerce uyumadı, dinlenmedi, çalıştı didindi. ve seçimlerden bir süre sonra olması gereken gibi kısa bir izin yaptı. geçtiğimiz günlerde de ikinci bir kez yine ailesiyle kısa bir tatile çıktı. bundan daha doğal ne olabilir? görevi ne olursa olsun bu her insanın hakkı ve ihtiyacı.

mütekait

bir eyt’li olarak (bkz: olsa da yesek) dediğim durumdur. artık çalışmadan evde oturup hazır para almak benim de hakkım.

Toplam betim sayısı: 18

deliler kahvehanesi

deliler kahvehanesi; balat'ın ara sokaklarından birinde görünüşte cafe ama içinde yüzlerce yaşama dokunan bir dernek.
deliler aşevi, kırtasiye, butik, cafe olarak birçok alanda tamamıyla gönüllülük esasıyla çalışan bir oluşum. kurucusu ali denizci, çok farklı bir hayattan gelip sonunda "görüyorsam, duyuyorsam sorumluyum" diyerek bu oluşumu hayata geçirmiş bir "deli" kendi deyimiyle. ali denizcinin internetteki tedx konuşmasına denk gelmemle başladı tanışıklığım deliler kahvehanesiyle. aşevinde sanırsınız konyalı menüsü çıkıyor her akşam, gönüllü aşçıların gündüz yaptığı yemeklerle her akşam ortalama 150 insanımız doyuyor(%92,si evsiz), butiğe gelen kıyafetler ihtiyaç sahiplerine veriliyor, kullanılmamış olan yeni kıyafetler yalnızca evsizler için, bu günlerde gönüllüler. parkları, sokakları dolaşıp sokakta yatanlara battaniye, uyku tulumu dağıtıyor, kırtasiyeden çocuklar istediğini alıyor, atölyede ritm, resim vb. etkinlikler yapılıyor, ülkenin her yerine kütüphaneler kuruluyor, ihtiyacı olanlar ameliyat ettiriliyor, muhtaç durumda olanlara oda kiralanıyor ve bunların hepsini sadece kocaman bir gönüllüler grubu yapıyor. bir gün yolunuzu düşürün balat'a gelin kahvemize. orada olup ihtiyacı olana destek vermek insanın kendine yaptığı yardım aslında, kendine olan yolculuğunda tamamlanmak için..ali abinin dediği gibi bunun için "sevmek lazım, hem de çok sevmek"!
hatta bir gün yazarlar zirvesini deliler kahvesinde yapmaya ne dersiniz?

deliler kahvehanesi

deliler kahvehanesi; balat'ın ara sokaklarından birinde görünüşte cafe ama içinde yüzlerce yaşama dokunan bir dernek.
deliler aşevi, kırtasiye, butik, cafe olarak birçok alanda tamamıyla gönüllülük esasıyla çalışan bir oluşum. kurucusu ali denizci, çok farklı bir hayattan gelip sonunda "görüyorsam, duyuyorsam sorumluyum" diyerek bu oluşumu hayata geçirmiş bir "deli" kendi deyimiyle. ali denizcinin internetteki tedx konuşmasına denk gelmemle başladı tanışıklığım deliler kahvehanesiyle. aşevinde sanırsınız konyalı menüsü çıkıyor her akşam, gönüllü aşçıların gündüz yaptığı yemeklerle her akşam ortalama 150 insanımız doyuyor(%92,si evsiz), butiğe gelen kıyafetler ihtiyaç sahiplerine veriliyor, kullanılmamış olan yeni kıyafetler yalnızca evsizler için, bu günlerde gönüllüler. parkları, sokakları dolaşıp sokakta yatanlara battaniye, uyku tulumu dağıtıyor, kırtasiyeden çocuklar istediğini alıyor, atölyede ritm, resim vb. etkinlikler yapılıyor, ülkenin her yerine kütüphaneler kuruluyor, ihtiyacı olanlar ameliyat ettiriliyor, muhtaç durumda olanlara oda kiralanıyor ve bunların hepsini sadece kocaman bir gönüllüler grubu yapıyor. bir gün yolunuzu düşürün balat'a gelin kahvemize. orada olup ihtiyacı olana destek vermek insanın kendine yaptığı yardım aslında, kendine olan yolculuğunda tamamlanmak için..ali abinin dediği gibi bunun için "sevmek lazım, hem de çok sevmek"!
hatta bir gün yazarlar zirvesini deliler kahvesinde yapmaya ne dersiniz?

ekrem imamoğlu

özellikle son günlerde ibb meclis toplantılarındaki ermiş sabrıyla takdire şayandır.

türk kahvesi

yaş ilerledikçe keyfine vardığım ama tek başınayken değil muhabbetin eşlik etmesi makbul olan tattır kendisi.

yıldız kenter

türk tiyatrosunun temel taşlarından birisi ayrıldı bu dünyadan..
yıllar önce biyografisini okuduğumda çok etkilenmiştim, senaryolaştırılsa film olacak bir hayat hikayesi; ingiliz olan annesinin evlenip çocukları yıldız ve müşfik kenter'i büyütürken yaşadıkları gerçekten çok zormuş yokluk yıllarında. sonra işte o yokluktan çok güçlü iki sanatçı doğmuş.. ne kadar gerçek, ne kadar güzel ve asil bir kadındı.
ışıklarda uyusun..

diş ağrısı denen zamansız dert

murphy kanunlarından biri sanırım diş ağrısının zamanlaması; tatile gidilecek günün gecesi, arefe günü, şehir dışında yabancısı olduğun bir yerde, doktora ulaşımının zor olduğu bir yerde tutması. eğer yazlık bir yerdeysen günlük 150 hastayla uğraşan doktorun muayene sırasında bulursun kendini, sonunda ağrı kesicinle başbaşa geçirilen saatler kalıyor anı olarak geride..

ekrem imamoğlu

özellikle son günlerde ibb meclis toplantılarındaki ermiş sabrıyla takdire şayandır.
Henüz takip ettiği biri yok.
Henüz takip eden biri yok.