ülkeyi terk etmek

ülkeyi terk etmek

ülkeyi terk etmek

ülkeyi terk etmek

ülkeyi terk etmek
ülkeyi terk etmek

rekor rakamlara ulaşan eylem olduğunu öğrendim oda tv haberinden.
şaşırmadım. çevremde ne kadar 20li yaşlarda çocuğu olan tanıdık varsa, hepsi bir araştırma halinde, "çocuğu yurt dışına çıkaralım, bu ülkede yaşanmaz artık" düşüncesiyle.
çok üzücü. çok yaralıyıcı, ama kimseye bir şey denmiyor. ne diyebilirim ki! ben de çocuğum için endişeliyim. ama bu ülke bizim. bu ülke bizlere, büyük fedakarlıklarla armağan edildi. 14-15 yaşındaki bıyıkları terlememiş gençler, bebelerini sırtlarına vurup kağnı güden bacılar, patlak çarıklarla gözünü kırpmadan cepheye giden kınalı kuzular, gidip dönmeyi hiç düşünmeyenlerin armağanı bu ülke.
terk etmemeli. bu ülke bizim. ulu önderin dediği gibi "ilelebet payidar kalacak"
burada bu topraklarda yaşamaya devam edeceğiz. her şeye ve herkese rağmen.

kısa süreli de olsa yurtdışında yaşamayı deneyimlemiş biri olarak diyebilirim ki; gitmek ne kadar çözüm yaşayan bilir ancak, kariyerin ne olursa olsun yabancısın onlar için, bir de bu toprakları deli gibi özlemek var ya o çok başka birşey işte..

fırsat olsa yapacağım ama elime geçmiyor:)

bu ülkede başaramamış olanın dışarıda başaracağım sanması kadar gereksiz düşünce. ne kadar boktanlığı, ne kadar çekilmez gibi gelse de bu ülke dünyanın en serbest ülkelerinden biri. giden bilir, görmeden bilinmez.
ülkenin tek sorunu var düzensizlik ve planlama ...

ben son nefesine kadar bu ülke için çalışan çabalayan ve umud edenlerdenim.

savaştan kaçıp ülkemize sığınan mültecilerden pek de farklı saymadığım kaçış durumu.

kaş’a yerleşemeyen her beyaz yakalının hayali. amerika ve kanada ise kaçışta başı çeken ülkeler.

terk etmiş ve ülkemizin kendine has ahengi özlemeyen yoktur. maksat kaçmak değil, elinden geldiğince bu ülkeyi yaşanabilir kılmak olmalı.

ne buraya, ne oraya aitsindir.

kürtçü dükkanı misali yaşanacak olan olaydır. ya tutunamadığımız ya da döviz ile kazanılan maaşı yemek için ülkeye geri dönülür. en kötü ölü bedenin memleketine gömülmek üzere ülkene geri getirilir. diğer bir değişle vatan ya da ülke terk edilmez sadece uzun ya da kısa bir ara verilir.

kişisel bir tercihtir. insanın bir ömrü var, bu ömrü nelere adayacağı ve nerede geçireceği tamamen kendi inisiyatifinde.

gidip memnun ve mutlu yaşayabilenleri tebrik etmek lazım. avrupa olur, afrika olur, asya olur farketmez. yeter ki hakaret etmeden, doğduğu toprakları küçümsemeden, onu besleyen büyüten muhakkak iyi zamanlarının da olduğu ülkesine minnetle, saygıyla gitsin. ve önemli olan bir şey de , gittiği ülkeye de saygı duysun, faydalı olsun.

bu dünya hepimizin, kişinin ekmeği ve huzuru neredeyse, vatanı da orasıdır.

bazen aklımdan geçen eylem. ama sonra diyorum ki ben bu ülkede doğdum, büyüdüm. burası vatanımız. hepimiz gidersek ne olur bu ülke. bizim için canını verenlerin yüzüne nasıl bakarız mahşer gününde.

deneme