keyif ve lezzet bir araya gelmiş, bu güzel içecek olmuş. dost sohbetiyle olur, yalnızken olur, fal bakmalık olur, yorgunken olur, iyi eşlik eder insana. milletçe birinci tercihimiz çay olsa da, kahvenin de hatırı vardır gönlümüzde. kırk yıl kadar.
sadesinin makbul olduğu, lokumla taçlanan lezzet... şekerlisi fena, kahve içmemek zaten o bence... ayrıca en güzeli sütlü türk kahvesi.
kahvaltıdan sonra.,akşam üstü, gece, sevgiliyle. eşle. yani herşekilde. sadesi pek bir makbuldur.
birinci işim uyanmaktır sabahları. yaşıyorum hala. öyleyse ikinci iş bir kahve yapmak olmalı. ama ille de türk kahvesi. anlamam öyle amerikandan, espresso'dan. itiraf etmeliyim içer içmez bağırsaklar çalışıyor. türk müshili. bilemedim.
aklıma hem bob dylan'ın one more cup of coffee'sini getirendir. sevilir.
şekersiz içilince özellikle sabahların en iyi uyanma aracı.
yaş ilerledikçe keyfine vardığım ama tek başınayken değil muhabbetin eşlik etmesi makbul olan tattır kendisi.
sert oluşundan dolayı içmeyenlere gümülcine'nin hacı şerafettin markasını denemelerini önerdiğim diğer milli içeceğimiz.
küçükken annemlerin içme kara kız olursun söylenlerinden dolayı daha da kara kız olmaktan korkan bir kara kız olarak diyorum ki için kara olasınız varsa olursunuz.
40 yıllık hatrı olduğuna inanılan, telvesiyle ikram edilen, köpüklüsü makbul olan kahve türü. osmanlıda kahve ikram edildiğinde yanına 1 bardak su koyarlarmış. eğer misafir suyu kahveden önce içerse bu karnının aç olduğu anlamına gelir, hemen sofra kurulurmuş. kahveyi önce içerse karnının tok olduğunu anlamına gelir. reçel ikram edilirmiş. yanlış okumadınız osmanlı da kahvenin yanında en az 3 çeşit reçel ikram edilirmiş. ev sahibinin maddi durumuna göre reçel sayısı artarmış. sarayda 7 çeşit reçel ikram edilirmiş.
hamile ve emziren kadınların belli bir dönem uzak kalması gereken 40 yıl hatırı olan geleneksel içecek.
günde en az 3 adet içilmez ise aranan içecek.
iş sırasında başka mola verecek zamanın olmadığında, oturabilmek için en güzel sebeptir.
tadını sevmeyip sadece keyfini sevdiğim içecek.
kısık ateşte pişmesi lezzetini koruması açısından en önemli kısmı. espresso, filtre kahveye nispeten kafeini düşük.
türk kültürüne kahve yemen ve bölgesine osmanlı ordularının gitmesiyle giren içecektir.
o dönemde kahve sadece kahve çekirdeklerinin suyla ısıtılması ile içilen nefis bir içecek.
türkler önce kavurup sonra öğütüp kahveyi pişirmeye başlıyorlar.
zaten türk kahvesi olarak anılmasının sebebi yapılış şekli.
osmanlı kahveyi alıp saray'a getiriyorlar ve saray içeceği olarak başlayan kahve sonrasında avrupa'ya dağılıyor.
avrupa'ya gitmesi de viyana kuşatmasıyla oluyor. bizimkiler viyana önlerinde yenilip geri çekilirken getirmiş oldukları iaşe'yi de bırakıyorlar.
kalan malzemenin içerisinde kahve'de var. hatta belli belgelerde kahve olduğunu anlamıyorlar ve keçi bokuna benzer bir şey içiyorlar diye anlatılıyor belgelerde.
avusturya'sa ve viyana'da kahvenin bu kadar önemli yer tutması bu yüzden. sonra peyder pey avrupa'nın bir çok yerine dağılıyor. kendi pişirme yöntemlerine göre isim alıyor bütün kahveler.
her öğünden sonra aranılan, içilmediği taktirde yenilen şeylerin hazmedilemeyeceği düşünülen sıcak içecek. dublesi tercihimdir.
deneme