sarımsak

büyüklerin tabiriyle, "gelin etmişler, kırk gün kokusu çıkmamış".
hep gülerim bu ifadeye. gerçekten kokusu ömre bedel bir bitki. ben hiç dayanamıyorum. fenalık geliyor üzerime kokusundan ama çok sağlıklı diye, uygun yemeklere bir diş koymaya gayret ediyorum.
sevenlere afiyet olsun.
yanlış kullanımı sarmısak olan, zambakgiller sınıfındaki bitkinin dişli bölümüne denilen baharat.
doğal antibiyotik.
en iyi doğal antibiyotikler arasında sayılıyor. her sabah aç karna 1 bardak su ile içerim mutlaka.
rivayete göre asklepius pergamom'da dünyanın ilk hastanesini açar ve ölümün sırrını bulur. öyle ki hastanenin kapısında "bu kapıdan ölüm giremez" yazar. bir süre sonra doğal denge bozulmaya ve kargaşa çıkmaya başlar. bunu haber alan zeus, taurus dağlarından (bilginiz toroslardan) asklepius'a şimşeklerini gönderir ve oracıkta öldürür.

şimşekleri ardından güçlü bir yağmur başlar. asklepius'un elikdeki ölümsüzlüğün reçetesi de kül olur ve doğaya uçuşur. yağmurla beraber küllerin olduğu yerlerde bir bitki filizlenir. bu sarımsaktır. ölümsüzlüğün sırrı...
yemeklere lezzet katması ve iştah açıcı keskin aromasının yanında aynı zamanda doğal bir antibiyotiktir. bağışıklık güçlendirici ve hastalıktan koruyucudur. tüm bu iyi yanlarına rağmen kokusu yüzünden herkesin her zaman özgürce tüketebileceği bir sebze değildir maalesef.

ayrıca araştırmalara göre sarımsak kanser, kalp ve tansiyon hastalıklarını önlemede yardımcı olduğu söyleniyor. tabi ayrımı iyi yapmak lazım, " bir sarımsak yutsan bir şeyin kalmaz " önerilerine çok kulak asmamak gerek, yardımcı deniyor tedavi edici değil.
kokar mokar ama efsanedir. fayda desen fayda var. şöyle inceden kıyar biraz salça ile tavada kavurursan ekmek ban ye ona bile lezzeti aktarır. adam gibi besin
kanada da kanser dusmani bitkiler calismasi yapilmis. tumnkanser turlerinde 1. derece dusman sarimsak. artik siz karar verin. bence kral sebze

deneme