düğün...genel olarak düğün süreci şöyle ilerler: önce katılımcı sayını ve listesini belirleme, 7-8 ay öncesinden mekan ayarlama, organizasyoncu bulma, konsept belirleme, masa üzerinde duracak şamdan ya da çiçeği seçme gibi ayrıntılarda boğulma, ikramlara karar verme, giriş müziği pasta kesme müziği gibi nokta atışı tercihler yapma, gelinlik, saç-makyaj, fotoğraf ve video gibi olmazsa olmazları planlama, tüm bunları bütçene uydurmaya çalışma, şehir dışından gelecek olan misafirlerin için kalacak yer ve şehir içi ulaşım ayarlama, bu süreçte fazla gerilen sinirler nedeniyle evleneceğin kişi ile sayısız tartışmaya girme.
çoğunlukla bunlarla ilgilenen gelin olduğu için düğünde ya enerjisi bitmiş olmakta ya da farklı sebeplerden dolayı (kayınvalide, organizasyoncu ya da katılımın azlığı vb.) canı sıkılmış olmaktadır. her şeyin üzerine insanları memnun edememe de (kuru pasta bayattı, düğün pastası margarinli idi, yemekler soğuktu ya da aç kaldık gibi) gecenin bonusu olabilme ihtimali dahilindedir.
bu da en mutlu gece olması gereken geceyi bitse de gitsek moduna sokmaktadır. düğünün baş kahramanları gerçekten eğleniyor ise bu hazırlık süreci kayda değer bulunabilir. gittiğim düğünlerde gelin ve damadın eğlendiğini görmezsem(ki genellikle öyle oluyor) yapılan masrafa ekstra üzülüyorum.
kendim bütün bu hazırlıklar ile severek ilgilenmiş olmama rağmen ülkemizde düğün dernek işlerinde format değişikliğine gidilmesi gerektiğini düşünmekteyim.