vakti zamanında beşiktaş bu kadar popüler değilken hatta fulya diye bir yer yokken bostan halindeyken çevrenin ekabirleri  bölgede kalan öğrenciler şimdiki fulya bölgesine gelir ve içki içer sefa yaparlarmış. her seferinde de dönerken ister istemez birileriyle karşılaşırlar.  düzenleri bozulması diye ileride bardakçı baba adında bir yatır olduğunu ve orya giderken bardak götürdüklerini söylerler. 
bu halk arasında  yayılır ve iş zabıtaya kadar gider.  zabıta kontrol eder ama bir şey bulamaz ama efsane yayılmaya devam eder. 
bizimkiler de düzenleri bozulması  diye ufaktan bir türbemsi derme çatma bir ye yaparlar.
yıllar geçer  öğrenciler mezun olur ekabirler dağılır ama bardakçı baba kalır.  eskiden dutluk olan yerler de de tapu kadastro işlem yapar ve imar çıkar.  
yalnız bir yatır olduğu efsanesi bütün imar planlarını etkiler. 
şimdi fulya'da ( adını hatırlamıyorum) benzin istasyonunun karşısında bir gökdelen var.  ve hemen dibinde de bardakçı baba yatıyor ve gelip dua edenlerini selamlıyor. 
iç ses:  neye inanırsanız aslında  onu var ediyorsunuz.  ne'ye! inandığınıza dikkat edin...
deneme