ispanyol meyhanesi

timur selçuk'un hayattaki iki yüzlülüğe isyan parçasıdır. bir dönemin bar şarkılarından.

kararmış,
tahta masamızda bir şişe şarap.
gecelerden bir gece, bezginiz.
üstelik adamakıllı sarhoşuz,
ellerin ellerimde.

ispanyol meyhanesi'nde bir kadın
çığlık çıglığa şarkı söylüyor.
belli yıkılmış bir kadın
hayli çirkin, hayli geçkin; ağlamaklı.

zayıf, incecik elli
incecik elli,
kalın dudaklı.
sesi
bir tokat gibi patlıyor
kulaklarımızda.
yüzümüz al al oluyor.
içimiz hüzün dolu, kahır dolu
gözlerimiz kanlı.

yeter, yeter
öleceksek ölelim.
haydi vur kendini şaraba,
kedere ve aşka vur.

daha içelim hey,
daha içelim hey hey.


daha içelim hey,
daha içelim.

ispanyol meyhanesi'nde bir gece,
seninle, seninle başbaşayız.
üstelik sarhoşuz adamakıllı.
daha içelim, daha içelim.

ispanyol meyhanesi'nde öldüğümüzü
kimse bilmesin.
hey garson
bütün hesaplar benden bu gece.
sen de iç, sen de iç.
kapat kapıları,
kapat, kapat, kapat
yabancı gelmesin.
ispanyol meyhanesi'nde öldüğümüzü
kimse bilmesin.

ölelim, ölelim artık.
bitsin bu delicesine koşu,
bitsin bu koşu.

yeter, yeter
öleceksek ölelim.
haydi vur kendini şaraba,
kedere ve aşka vur.

daha içelim hey,
daha içelim hey hey.

içelim, içelim, içelim, içelim.

deneme