Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır.
Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.
daha fazla bilgi
hayata başlanılan yıllarda oyun arkadaşıdır kardeş, gerektiği zaman sığınılacak liman, size ihtiyacı olduğunda korunup sakınılacak olandır. sonra hayat ilerler, zaman geçer ve işler biraz değişir.
çocukken iyiyidi kardeş olmak, bir tel toka için 2 saat saç başa kavga etsen bile mesela her koşulda yine de iyiydi. özeldi, önemliydi, eğlenceliydi. ama yıllar geçtikçe zorlaşıyor kardeş olmak, kardeş kalmak. her zaman giderek zorlaşıyor. hele de yarım düzineden fazlaysanız ve hepiniz kadınsanız. herkes kendine göre bir yol alıyor, kimse diğerine benzememeye başlıyor zamanla. öyle bir noktaya geliyor ki biriyle iyi anlaşırken diğeriyle mutlaka kötüsündür. onunla sorununu yeni çözmüşken diğeriyle başlıyor bu kez. mesela bazen bir tanesinden öylesine nefret ediyorsun ki, buhar olsun yok olsun cehennemin dibine gitsin istiyorsun ama 5 dakika sonra kan bağı denen o illet fısıldamaya başlıyor " yarın başına kötü bir şey gelse böyle ayrıldığın için ne hissedeceksin " ? velhasıl bana göre çok kötü bir şey çok kardeş olmak, öyle yada böyle ilişkilerini sürdürmek zorundasın. seçme şansın yok. bazen aklımda onları tek, tek karşıma oturtuyorum ve diyorum ki " bu senin kardeşin değil, bir ortamda tanıştınız şu şu iyi yanlarını gördün ve dost oldun sonra da sevmediğin tüm o yanlarını gördün, ne yaparsın ? dostluğunu sürdürmeye devam eder misin bir şekilde ? " cevabım ne, " hayır! " ama kan bağı ile bağlıysan öyle bir seçeneğin maalesef yok. ben de onlar için öyleyimdir mutlaka. az çocuk yapın, az çocuk yapın az çocuk yapın ey herkes ! kardeşlik sadece kan bağıyla olur diye bir şey yok. ne dostluklar var kardeşten daha kardeş.