hayatımızın parçası olan haber başlığıdır.
alışmamamız gerekirken, alıştırıldığımız "vah vah, tüh tüh" le, okuyup geçtiğimiz haberlerdir. yuvalar bozulur, evlatlar öksüz, yetim kalır, hayaller yarım kalır oysa ki. hepsi ayrı bir hikaye. hepsi ayrı bir dramdır. en zor olan çocukların durumudur. sahiplenecek akraba yoksa, devletin korumasına verilen evlatcıklar, yaşam denen çarkın içinde ufalanır gider.
geçtiğimiz günlerdeki haberlerden minicik aklımda kalan :anne 23 yaşında, baba 34 yaşında, çocuk 10 yaşında. baba, anneyi 10 yerinden bıçaklıyor, çocuğun gözleri önünde.
kadın hastanede, baba kaçmış.
küçük bir hesapla, anne 13 yaşında henüz kendisi çocukken anne olmuş, kim bilir neler yaşadı? sonuç? evladının gözü önünde bıçaklandı. evladının geleceği ne olur? o katil adayı peşlerini bırakır mı? bundan sonra o çocuk anneyle, evladına hayat var mı? offf be hayat çok acımasızsın. yoksa? sen masumsun da! bizler mi acımasız olduk!
ölümüne sevmek deyiminin vücut bulmuş halidir. ateş gibi, ister yemeğini yap ister elini yak. her şeyin fazlası zarar.
deneme