günlerden bir gün , ormanın birinde bir pembe fil yaşarmış. bu fili diğer fillerden ayıran en büyük özelliği pembe olmasıymış. düşünenize pembe bir fil.
bütün filler gri, kahverengiyken onların ortasında pembe bir fil.
gel gelelim tek ayırıcı özelliği bu da değilmiş bizim pembe filin. çok neşeli, çapkın, yeme içmesini bilen, oturmasını kalkmasını adabı tam uygulayan bir filmiş bizim pembe fil.

öyle ki kilometrelerce öteden pembe fil önce rengiyle sonra da davranışlarıyla kendini belli ede takdir toplarmış.

şimdi gözlerinizi kapatın ve bu yazılanları hayal edin.

sonra gözlerinizi açıp sıkıysa pembe fili düşünmeyin.

test bu şekilde. toplumda bir algıyı oturtmak için yapılan operasyonlardan biridir. önce bir konu hakkında bir çok içerik görürsünüz.
bu içeriklerin yanında pembe filin gittiği, takıldığı yere, kullandığı çantaya, uyuşturucuya, arabaya yer verilir. pembe fili gösterirken bu içerikler de mutlaka yanında işlenir.

sonra pembe filin algısı değişir ve siz ister istemez pembe fili bilinç altınızdan düşünerek hayatınıza dahil edersiniz.

sonra ne mi olur?
eğer çanta alacaksanız pembe filin aldığından alırsınız, onun gibi giyinir onun gibi davranırsınız. bunların hepsini kendi iradenizle yaptığınız sanırsınız ama size bunların hepsini pembe fil yaptırır.

siz de artık bir pembe filsinizdir.