türk halkının misafirperverliğinin göstergelerinden biri sayılan, bir kuşak üstü evlerin en güzel odaları.
ve bizim kanayan yaramız.
düzenli olarak tozu alınan, havalandırılan ve her şeyin en iyisinin bulunduğu bu oda aslında ikinci planda olmuşluğun bir göstergesi idi.
evinizde bir yabancı. neymiş aman hürmet, canım misafirperverlik.
el ne der anlayışı ile ikinci plana atılan bir nesil... belki çoğu sorunun sebebi bile olabilir bu.
evimde misafire özel hiç bir şey yok benim. her şeyin en güzelini ben, eşim ve çocuğum kullanıyoruz. kırılırsa, eskirse yenisini alıyoruz. misafirde bulduğuna geliyor, bulduğunu yiyor.
kasmaya, gerilmeye ne gerek var. bence gelen böylelikle kendini "evden" sayıyor.
(bkz:
misafir umduğunu değil, bulduğunu yer)