eğer doğruysa bir insanlık k-ayıbıdır. böyle olmadığını düşünüyorum...
hayatım boyunca yanımdaki kadınları hep fayda göreceğim, fikirlerinden yararlanacağım, tecrübelerinden ders alacağım kişiler arasından seçtim. bu kulağa biraz bencilce geliyor olabilir ama aslına bakarsanız çok insani.

bence büyük hassasiyet eşiği olan kadın, ancak ve ancak karşısındaki zeki olmayan kadına tahammül edemez. kıskançlık denen şey başarmaya duyulan itici güce destek oluyorsa pek de kötü sayılmayabilir...

genel olarak kadının bir diğer kadını baskılamak, hakimiyeti altına almak ve çıkarları doğrultusunda kullanmak, emeğinden faydalanmak gibi bir derdi yok. buradan hareketle kadın bir diğer kadının zekasından ancak hoşnut olabilir, övünür, öykünür. aksine azıcık da olsa zincirlerini kırabilmiş, düşünebilen bir kadın ancak zekasını kullanmayan, gücünün farkında olmayan aptallaşmış kadınları sevmez ancak onları yerer. zeki bir kadına antipati duymak mümkün değildir.

edit: betim kuralları

hem cinsim olan kadın (araştırmalarımın sonucu olarak) ; ancak kendinden daha aptal olan hem cinslerini seviyorlar. kendinden şık, zeki veya akıllı olanların arkasından arkasından konuşuyorlar, çünkü aslında onlar gibi olmak istiyorlar ama olamıyorlar.
kadın istesek de istemesek de kıskanç ve ciddi ciddi tahammülsüz.

ha burada bir konu daha paylaşayım; mevlana der ki "gül düşün gülüitan ol".
yani bugün kadının belası kendi düşüncesi olabilir mi acaba? baksanıza bu kadar şiddet bu kadar zulüm evrenden kopup gelmemiştir. birileri bunu yaratmış olmalı.

sevmeyenleri vardır. özellikle iş ortamlarında rastlanır.
ancak genele hitap etmez.

(bkz: erkeklerin kendisinden daha fazla maaş alan eş istememeleri)