Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır.
Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.
daha fazla bilgi
şu tip olaylara bir yerlerde rastgelmeyi o kadar istiyorum ki...
ancak bu tip haysiyetsiz dallamalar adamların yanında yapamazlar bunu. ancak kendisine ses çıkaramayacak sünepelerin ya da fiziksel anlamda güçsüz kadınların yanında öter boruları bu tiplerin. o okulda okuyan bir öğrenci olsam, okulu bitirmem mezun olmam o herifin iki dudağının arasına bakıyor olsa dahi; o kadının kıyafetine laf atan, üniversiteyi pavyona benzeten, öğrenciyi giydiği kıyafet ile aşağılamaya çalışan bu basit beyinli ucubeye öyle bir ders verirdim ki girdiği her sınıfta ibret olsun diye ilk o dersi anlatırdı... ah ah! yalvarıyorum bir tanesi denk gelsin. biliyorum düzelmeyecek ve bitmeyecekler çünkü onların yaptığını normalleştiren aşağılık bir toplum var arkalarında. o yüzden son zamanlarda bu kadar sesleri çıkar oldu zaten... ama buraya yazıyorum, bir gün benim bulunduğum bir ortamda değil profesör, genelkurmay başkanı böyle bir hadsizlik yaparsa, rütbesini söker münasip bir tarafına sokarım onun.
t: öğrenciye, kendi ihtisas alanıyla ilgili katacak bir şeyi olmadığı için ahlak bekçiliğine soyunmuş bir gerzektir.
türkiye'de profesör olma koşullarını bilen insanlar zaten bu gerizekalı ucubelere sırf sıfatlarından ötürü itibar etmeyecektir.
yer. istanbul üniversitesi. kişi. istanbul aydın üniversitesi'nden profesör atilla girgin.
iletişim fakültesi'ne konuk tez jürisi olarak gelen bu şahıs, koridorda oturmakta olan mini etekli öğrenciye, "burası pavyon mu?" dan başlayarak, ağır hakaretlerde bulunuyor, yetmiyor. yanında bulunan arkadaşı, savunma yapmaya çalışınca çenesini sıkarak kapatıyor.
öğrencinin kıyafeti ne olursa, olsun bu beyin haddi midir? bu gençlere hakaret etmek, elle kolla müdahele de bulunmak. gençler çok sıra dışı bir giysi içindelerse keşke zarif bir dille uyarsaydınız. ünvanınıza bu yakışırdı.
üniversite'de konuksun. görevini yerine getir yeterli. ilkokul öğretmenim çok sık bir örnek verirdi bizlere : çingeneye beylik vermişler, önce babasını ayağına getirtmiş. babasına "bak bana sen adam olamazsın diyordun. bey oldum" demiş. zavallı baba, üzgün cevap vermiş : evladım ben sana bey olamazsın demedim, adam olamazsın, dedim.
profesörlük, yazık ki hangi kafaların üstüne olmamış giysi gibi emanet.
davranışı ve sözleri göz önüne alındığında hiç şüphe yok ki bünyesinde her türden pisliği barındıran kişidir. umalım ki hakkında gerekli işlemler yapılsın bir daha hiç bir öğrencinin karşısına öğretici vasfında çıkmasın. ve dilerim ki bir gün, tuvaletlerin kapısında peçete tutmak işi için için yalvar yakar olsun pavyon kapılarında.