yıllar yıllar sonra sözlüğe dönen yazarın betimler arasında gezerken içinden geçirdiği garip duygudur.
arkadaşlıkları, konuşmaları, kavgaları kısacası her şeyi düşünüp koridorlar arasında dolaşmaktır.
sonra dersin ki; iyi ki sözlük varmış.
" bir bakayım " diye döner, bulduğuna sevinirsin.. sessiz gibi görünür önce , sonra okur okur ve okursun. o zaman sessiz olmadığını, ve bu sesleri özlediğini anlarsın.
yasakların tekrar geldiğini öğrenmemle birlikte "ulan ne bok yiyeceğim, bir şeye sarmam lazım" telaşıyla gerçekleştirdiğim eylem.tekrardan merhabalar efenim, sizleri biraz boşlamış bulundum, affola..
çocukken ailenizle gittiğiniz ve güzel anılar biriktirdiğiniz o sahil beldesine;
yahut gençliğinizin geçtiği üniversite koridorlarına geri dönmek gibi kımıl kımıl, minnoş bir his bırakıyor bünyede.
bütün anıların canlanması demek, arkadaşlıkların, atışmaların, tatlı sert konuşmaların vs vs..
asıl sözlüğün bir sözlük değil aslında kendin olduğunu anlamaktır.
deneme