çok önemli kişi

içinde bulunduğumuz vaziyet için “en çok kazandıran” kişi.

mikro kredi

küçük ve ödenebilir miktarlarda yoksul bölgeleri kalkındırmak için verilen kredi türü.
70’li yılların başında bangladeşli ekonomist, muhammed yunus, abd’den v bangladeş’e döndüğünde ülke açlıktan kırılıyormuş yunus, chittagong üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak çalışmaya başlamış ve kendini ve kendini yoksullukla mücadeleye adamış. aslında hikaye buradan başlıyor.
yunus, jobra köyünde sufiya begum adlı bir kadınla karşılaşır. begum, 3 çocukla küçük bir teneke barakada yaşıyor ve bambu ağacından sandalye yaparak geçinmeye çalışıyormuş ve çok çalışmasına rağmen sufiya hala çok yoksul ve istediği yerde değilmiş. bambu ağacı için tüccardan borç alması ve tekrar bu borcu ödemesi gerekiyormuş.
işte burada bir fikir gelmiş ve bu krediyi banka verse ve aldığı bambuyu daha ucuza alsa, yüksek maliyetten kurtulsa ve kalkınsa diye düşünmüş ve fikri ortaya çıkarmış.
köyde sufiya gibi 41 kişi daha varmış ve herkesi n ortalama tüccara 40 dolar kadar borcu varmış. yunus herkese bu borcu faizsiz vermeyi teklif etmiş ve kabul edenlerin ana parayı bir yl içerisinde ödemelerini teklif etmiş . sufiya 1983 yılında teneklerden güzel bir barınak yapmış ve diğer kişiler de katılınca köy birden güzelleşmiş.
ve n’olmuş biliyor musunuz? köydeki bütün üreticiler güçlerini birleştirmiş ve bütün maliyetlerini düşürmüş.
bu yapılan bir işmodeline dönmüş ve yunus ise, grameen bank‘ı kurmuş ve 2006’da, tarihte ilk kez bir bankacı yani yunus nobel barış ödülü aldı.

türkiye’de ise buna benzer hikayeler var aslında., kocasından, kardeşinden borç para alarak evde yemek, sarma yapan, el işi yaparak satan ve ailesinin geçimine katkıda bulunan bir çok kadın var.
hatta bir çok kadın bir araya gelip kadın kooperatifi kurup bölgesel bütün kadınları örgütleyip hem kendi gelişmelerine hem de bölgenin kalkınmasına katkıda bulunuyorlar. bu gerçekten takdir edilesi bir şey.
bir bilgi daha var paylaşmak istediğim. türkiye’de ilk mikro kredi çalışması yapılırken bankalar hiçbir geliri olmayan, bırakın geliri hiçbir kaydı dahi olmayan kadınlara verecekleri kredinin derdine düşmüşler . soru ise ya ödemezlerse???
ne olmuş biliyor musunuz? bankalara %99.90 oranında herkes parasını ödemiş. bu dünya ortalamasının çok üzerinde bir rakam. ilk verilen rakam ne kadar biliyor musunuz?
500tl. (yazıyla beş yüz).
bu 500 tl ile orta ölçekli işletmelere dönüşen o kadar çok kadın girişimci var ki inanamazsınız.

son dönemde gerçekten ilgi ve hayranlıkla izlediğim bir kooperatif var. belki bu betimi okuyan kişilere de bir ilham kaynağı olur ve karar verdikten sonra aslında herkesin bir şeyler yapabileceğini anlatır.
(bkz:soma kadın atölyesi )
 spoiler!
sözlüğe baktım başlık varmış bu arada. sevindim. fox tv ile tanıdım ben de ama çok sevdim.

takuyiddin efendi

tam ismi takiyüddin bin maruf-i olan osmanlı'nın en önemli astronomu 1521 yılında dünyaya gelmiştir. 1571 yılında ıı.selim tarafından saray müneccimbaşılığına atanan takiyüddin, 1574 yılında galata kulesi'nde gözlemler yapmaya başlamıştır.

1577 yılında hoca saadettin ve sokullu mehmet paşa'nın desteği ve padişah ııı.murat'ın fermanıyla tophane sırtlarında takiyüddin'in yönetimi altında bir gözlemevi olan takiyüddin'in rasathanesi kurulmuştur. ortaya çıkan bazı söylentiler sonucu takiyüddin'in rasathanesi 1580 yılında topa tutularak yıkılmıştır. yeni bir gözlemevi ise yaklaşık 300 yıl sonra kurulabilmiştir.
takiyüddin özellikle trigonometri alanında yapmış olduğu çalışmalar ile tanınmaktadır. takiyüddin sinus, kosinus, tanjant ve kotanjantın tanımlarını vermiş, ispatlarını sergilemiş ve cetvellerini hazırlamıştır. ekliptik ile ekvator arasındaki 23° 27' lik açıyı, 1 dakika 40 saniye farkla 23° 28' 40" şeklinde bularak o tarihte ilk kez gerçeğe en yakın ve doğru dereceyi hesaplamıştır.
johannes kepler'in hocası tycho brahe ile aynı dönemde yaşayan takiyüddin, hemen hemen brahe ile aynı gözlemleri yapmıştır. takiyüddin'in rasathanesi yıkıldığından dolayı çalışmaları son bulmuştur.
yaptığı çalışmalarla yaşadığı dönemin önemli isimlerinden olan takiyüddin 1585 yılında ölmüştür.
alıntı. biyografi.com

15 yaşında ölmek

mantı

annemin lezzetini hiç bir yerde bulamıyorum.
çok sık yapardı rahmetli. tül gibi bir hamur açar, ince şeritler keser, üstlerine önceden hazırlanmış kıyma içini yerleştirir, kapatırdı. biraz elim tutmaya başlayınca kapamaya yardım etmeye başladım.kapatılan mantılar kaynar suya atılır, hamurlar su yüzeyine çıkınca, süzülerek alınırdı. bir yandan sarımsaklı yoğurt çırpılır, bir yandan salçalı, tereyağlı sos kızdırılırdı.
annemin her mantı günü bir de sürprizi olurdu. bir bozuk parayı dezenfekte eder, bir mantının içine yerleştirirdi.
o parayı bulan günün şanslısı olur, mutlu olurdu.
küçük şeylerle sevinmeyi bilen çocuklardık.

orta asya'dan komşu kültürlere yayılmış yemek çeşididir.

antrparantez

cümle içerisinde bir konudan bahsedilirken, esas konunun dışında bir ara söz söylenmek istenildiğinde kullanılan kelimedir.

 spoiler!
ne yazık ki bende yanlış kullanımını biliyormuşum.

bağlılık mı bağımlılık mı

çamaşır suyu

ninemin takma dişlerini koyup sabaha kadar bıraktığı sabahta yıkamadan taktığı solüsyon. kafa yapıyor, kafa açıyor.

milyonlarca sperm arasından birinci gelmek

pek de numarası olmayan biyolojik bir durumdur.

pişmanlık

pek fazla hissetmediğim duygu. hatta aklıma gelen bir pişmanlığım yok. insanlar genelde yaptıkları ya da yapmadıkları şeylerin bir hata olduğunu düşünerek pişmanlık duyarlar. oysa ki yaptığı hatalar insanın en değerli hazinesidir. hatalar ders almak ve bir şeyler öğrenmek için bulunmaz bir fırsat. eğer hatanızın sonucunda hala hayattaysanız bundan çok fazla şey çıkarabilirsiniz. birini isteyerek ya da istemeden öldürmüş bile olsanız önemli olan o andan itibaren pişmanlık duymanız değil eğer bunun bir hatadan kaynaklandığı noktasına gelebilmişseniz, o hatanın nedenlerini bulup o nedenleri ortadan kaldırmaya çalışmaktır.
pişman olarak vakit kaybedeceğinize kendinizi bu konuda birkaç adım ileriye taşıyabilir ve hatta başka insanların aynı hataları yaşamadan farketmesini sağlayabilirsiniz. bu, elbette birini hata yaptığına ikna etmeye çalışarak olmaz. insanlar bildiklerini okurlar fakat birilerini hata yapmaması konusunda manipüle edebilirsiniz.

yalnızlık

bir annenin, günde 15 dakika bile olsa ihtiyaç duyduğu, fakat ulaşmasının pek mümkün olmadığı, duygu durum ve fiziki durum halidir.

filtre kahve

tadına doyamadığım. laktoz intoleransım olduğundan sütlü ve decaf olarak tercih ettiğim gün içinde vazgeçilmezim olan lezzet.kahve severler için özellikle filtre kahve sabah uyanmada birebir.farklı lezzetlere açıksanız bir de fındık aromalı şekersiz tüketin.

polijini

bir erkeğin aynı anda birden çok kadınla evli olması durumu ataerkil ve babalık ailesinin etkili olduğu toplumlarda ağırlıklı olarak görülür. özellikle erkeğin ekonomik gücü yerindeyse, bu tür evliliğe yönelmiştir.

(bkz:poliandri)
(bkz:nataşa)
(bkz:zampara)
(bkz:benim kocam yapmaz)

gevrek

osmanlı tokadı

osmanlı azab askerleri'nin her gün mermer tokatlayarak ellerinin nasırlaşması sonucunda düşmanı bayıltmaya yönelik dövüş stili.

radyocu

dinleme kültürü ile büyüyenlerin anlayacağı gibi, radyonun diğer tarafından ses veren yüzü gizli kahraman.

sosyal medyanın bu kadar gelişik olmadığı zamanlarda diğer uçtaki şahane sesin nasıl bir bedende olabileceğini hayal ederdik hep.
o ses bir süre sonra hayali bir kahramana dönüşürdü.

şimdilerde acaba nasıl biri deyip iki dakika sonra simasına ulaşabiliyorsunuz. hayal kuracak yer kalmadı.

(bkz: eşek öldü ortaklık bozuldu)

mavi saç

üç yıl önce denediğim fakat çilesine katlanamadığım saç rengi. sürekli boyamak ve bakım yapmak gerekiyor, yeşile doğru akması da cabası. bu rengi kendine yakıştıranların mor rengi de akıllarında bulundurmalarını tavsiye ederim.

cep telefonu

biz buralara a1018 lerle geldik

doğu ekspresi

yıllardır kendi başına gidip gelirken bir kaç blogger ve fenomen trendeki görselleri paylaştıktan sonra yer bulmanın neredeyse imkansız olduğu tren. aslında tren hattı. çünkü trenler isimlerini hatta göre alıyor.
(bkz: kurtalan ekspres)
sevindiğim tarafı ülkemizin güzelliklerinin aslında ne kadar saklı kaldığını gördük. insanlar vagonlarında seyahat ederken paylaştıkları hikayelerle başka bir türkiye olduğunu gösterdiler.
çok güzelsin ve canım ülkem

teknik bilgiyi aşağıda bulabilirsiniz.

doğu ekspresi, ankara ile kars arasında sefer yapan ve kırıkkale-kayseri-sivas-erzincan-erzurum illerinden geçerek kars'a ulaşan tcdd taşımacılık trenidir. güzergâh uzunluğu 1310 km ve sefer süresi 24 saat 30 dakikadır.
kalkış durağı: ankara garı
şu an işleten firma: tcdd taşımacılık
ilk sefer tarihi: 1936
hizmet türü: şehirler arası demiryolu ulaşımı
durak sayısı: 47
son duraklar: kars garı, kars

bhttp://www.tcddtasimacilik.gov.tr/tren/dogu-ekspresi/

nefis yemek tarifleri

yemek mi yapacaksınız, yemek kitabı aramaya gerek kalmadan arama motoruna yemeğin adını yazın görünen ilk sayfalardan biri nefisyemektarifleri sayfası olacaktır. tarifler bire bir uyum gösteriyor... denedim de o yüzden tavsiye ederim...