italyan erkeği

seksi oldukları varsayılan yumuşakça. deniz kenarlarında bazen tek bazen de sürüler halinde yaşayan canlı türü.
italyan olunca bir çok şeyin referansı da default olarak yüklü sanıyor insan bir bakıyorsun bildiğin çakma italyan bunlar. şöyle etiketi biraz tırnağınla kazı koca harflerle prc yazıyor. ya bir aksesuarı eksik ya da tuttuğun elinde kalıyor. çün malı mübarek

akrep burcu

özellikleri arasında kıskançlık duygusu aşırıdır. kıskandıkları insanla içten içe yarışırlar, belli etmediklerini düşünseler de yüzlerinden okunur. fakat adildirler, kötülük yapmazlar bu duyguyla boğuşurken, kendilerini daha üst seviyelere taşımak için uğraş verirler.

anne olmak

başlığı gördüğümde bile içimi derin hislerin kapladığı tarif etmesi çok çok zor bir duygu.
bir balık kadını olarak daha fazla yazamayacağım siz anladınız.

kaymak tabakası

genelde sütlü yiyeceklerin üretildikten sonra üstte biriken yoğun ve tatlı tabaka.

(bkz:creme de la creme)

9 kasım kadın sözlüğü zirvesi

tanışmak istediğim bir çok yazarın geleceği zirve. eğer seferden zaman bulabilirsem geleceğim.

uçurtmayı vurmasınlar

tam olarak yılını hatırlamıyorum ama daha çocukken derin 8zlee bırakan film. o zamanlar televizyon revaçtaydı ve insanlar daha çok sinemaya giderdi.
uçurtmayı vurdukları sahnede çocuk halimle ağlamıştım.
bugün durum değişti mi? sanırım hala binlerce çocuk var annesiyle birlikte hapis hayatı yaşayan. 6 yaşına geldikten sonra da çocuk esirgeme kurumuna gönderiliyorlar.

anduril

hoşgelmiş, güzel yazan yazar. çalışkan yazarlardan. yazın bol bol. okuyalım lütfen.

en iyi biyografi filmleri

"temple grandin"
tavsiye edebilecek kadar iyi bir biyografi filmi olduğunu düşnüyorum. temple grandin, otizm aktivisti ve hayvancılık sektöründe hayvan davranışları alanında danışman olan bilim kadınının hikayesi.

zübük

aziz nesin'in türk siyasetindeki kişiliksiz, sünepe siyasetçilerden yola çıkarak oluşturduğu karakter.

genel olarak ( kişi- parti- akım fark etmeksizin) siyaset adamlarımıza bakın birbirinin kopyası bir kimlik bunalımı görürsünüz. bu halkın her alanına sirayet eder.

bir yerde okumuştum zübük kelimesini büzük kelimesinden türettiğini.
 spoiler!
doğrudur yanlıştır bilemem.

keşke

bir yalın şarkısıdır.

üniversiteye başladığım sene çıkan bir bakmışsın albümünde en sevdiğim şarkılardandı.

sözlüğün geri dönüşü

en sevinen benim.. çocuklar gibi şenim.

aktif

istanbul depremi

kurumlar arası pazarlığa girişilmiş, 5.7-5.8-6.0 arası yaşanan depremdir.
ardından yüzlerce artçısı gelmiştir. duyan, duymayan, endişelenen, ürken, korkan, gerilen herkese geçmiş olsun.
ülkemizin deprem kuşağında olduğu gerçeğini unuttuğumuz ve bu konuda son derece bilinçsiz bir toplum olduğumuz için payımıza hep panik, korku, endişe düşüyor
çok haklıyız. ne yapacağımızı bilmiyoruz, nereye gideceğimizi bilmiyoruz, iletişim neredeyse sıfır oluyor, trafik keşmekeş, yetkili ve etkililer ortada yok! binalarımızın durumu meçhul! dolayısıyla depreme hiç bir zaman hazır değiliz. hepimize büyük geçmiş olsun.

çakma atatürk

atatürk'ü sömürme in bin bir yolunu bulan yurdum insanının ilgi gösterdiği bıdı.

atatürk gibi giyinip atatürk gibi davranmak ve bunu insanların en can alıcı yerinden vurmak için kullanmak dahası bunu paraya çevirmek kabul edilir bir şey değil.
boşuna dememiş benim naçiz vücudum diye. sorduğunuzda sadece tiyatro oyuncusu olduklarını söylüyorlar... buraya kadar masumane ama sabah evden işe çıkar gibi askeri üniforma giymek sokakta frakla dolaşmak nedir?

hadi her şeyi geçtim "size ihtiyacımız var paşam" deyip eline eteğine sarılanlara ne demeli?

nasıl dini kullananlara tepki duyuluyorsa bence atatürk'ü kullananlara da tepki duyulmalı.

olmaz olsun

başrollerinde ferdi tayfur ve necla nazırın oynadığı türk filmi.

murphy kanunları

amerikalı mühendis edward a. murphy tarafından ortaya konan hata nedenlerinin, yanlışların ve başarısızlıkların incelendiği özdeyişlerdir.
kanunlar tam olarak 'bir işi yanlış yapmanın yolu varsa bu mutlaka olur' mantığını ele alıyor.

günlük hayatımda sevgili murphy'i sık anarım, toprağı bol olsun.

araf

en büyük pişmanlığım

hayata geri dönüp baktığında insanın gördüğü pişmanlıktır.

hayatta keşkelere yer yok ama gelin görün ki pişmanlıklar olmadan da öğrenme süreci işlemiyor.

benim en büyük pişmanlığım ise;
sevdiğim çocuğa son kez gidip seviyorum demedim. gurur, kibir, kendini beğenmişlik deyin hatta salak deyin ama öyle. yıllar sonra karşılaştık keşke gelseydin dedi. ben senin artık beni istemediğini düşündüğüm için kendi içime gömdüm sevgimi dedi ve beni o gün o saatte olduğum yere gömdü.

son şans her zaman var. sadece deneyen yok.

regl sancısı

her ay çekilen, sanki vücudun kendi içinde çekildiği müthiş stres yaratan durum. erkekler anlamıyor ama basit bir şekilde anlatayım.
külodunun içinde biraz acı biber sürülmüş biraz da limon damlatılmış gibi bir hissi 1 hafta çektiğini düşün. işte böyle bir şey.

ne demek abartıyorum. hayır aksine çok sakinim. benimle hiç ilgilenmiyorsun.

mertcan yılmaz

hatay'ın iskenderun ilçesinde babasının uyguladığı fiziksel şiddet sonucu hayatını kaybeden 6 yaşındaki yavru.

babası mehmet ali yılmaz bugün mahkemeden çıkan karar sonucunda ömür boyu ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırıldı. diğer iki çocuğuna da sistematik işkence uyguladığı için altışar yıl daha ceza verildi. mahkemede pişman olduğunu söylemiş çocuğun ölümüne neden olan işkence aleti - elektirik süpürgesinin metal çubuğu - kanıt olarak sunulana kadar da " elimle vurdum kafasını yere çarptı "diyerek kendini savunmaya devam etmiş.

mertcan' ın avukatı mahkeme çıkışı yaptığı açıklamada karardan memnun olduklarını söylüyor ve " eklemek istediğim bir şey var " diyerek şöyle diyor " mehmet ali' de çocukken babasından çok dayak yemiş sistematik olarak gördüğü işkenceler sonucunda bugün olduğu insana dönüşmüştür. 'koruyamadığımız bir çocuk, koruyamadığımız başka bir çocuğu öldürdü. ' ve son olarak yetkililerden çocuk bakanlığının kurulmasına dair çalışmalar talep ettiğini ekliyor. oysa mertcan'ın yakınları yıllarca yargıya, resmi kurumlara dilekçeler ile başvurular yaptıklarını ve sonuç alamadıklarını söyleyip soruyorlar "kendilerine yalvardık, rica ettik bırakmayın diye. işte sağladığınız adalet bu. çocuğu öldürdükten sonra mı tutukluyorsunuz adamı?" avukat hanımın talep ettiği gibi bir bakanlık kurulacak olsa kendi başına mı hareket edecek yargı noktasında ki çözümü sağlayabilsin ?

bir de söylemek istemiyorum aslında, şu cümleyi kurmak buna dair düşünmek ve temelinde nasıl sorunlar olduğunu bile bile bu kadar yargılayıcı ve öfkeli olmak doğru değil biliyorum ama sorgulamadan da edemiyorum. anne de işkence görmüş o evde yaşadığı sürece ve bir şekilde adamdan ayrılmayı o evden çıkmayı başarmış. ama kendisi o evde yaşarken de çocukların işkence gördüğüne tanık olmuş, ya orada kalacak siper olacaksın yada o çocukları ama öyle ama böyle çekip çıkaracaksın o cehennemden. şartlar ne olursa olsun çocuklar güvende değilse anne onlardan bir metre dahi nasıl uzaklaşabilir anlayamıyorum!