affetmek, hep bir duygu gibi düşünülür. aslında duyguların sona ermesidir. iris murdoch
insan ancak olan biteni unutursa affetmiş sayılır. oysa kadınlar unutmak konusunda hiç iyi değil. affetmek yola devam etme savaşında sadece bir taktik.
konuyu kapatmaktır. öncelikle kendine yaptığın bir iyiliktir. sen gerçekten affedince kafandaki o sayfa kapanır. oradaki alanı kaplayanlar da daha güzel şeyler için tekrar yer açar. senin afdediyor olman karşındakinin haklı olduğunu göstermez. senin kendine değer verdiğini gösterir.
affetmek; kişinin kendini bilme halidir. kendinde kendini bulduğun an affettin demek aslında. birine kızıyorsun ve ama neden kızdığını bilmiyorsan sorunun devam eder.
ama neden kızdığını sende neyin neyi tetiklediğini bilirsen kızgınlığın biter. bırak karşındakine kızmayı kendine bile kızamazsın.
"eğer insanlara zarar verirsem, özür dileme gücünü ver bana. eğer insanlar bana zarar verirse, affetme ve merhamet gücünü ver bana."
gandhi
kolay değildir affetmek. büyüklük olduğu söylenir peki herzaman büyük olmak gerekli midir?
duyguların tamamen bitiş hali. karşı taraftaki kişiye bir şey hissetmediğinizi anladığınız anda affetmenin hafifliğini yaşayabiliyorsunuz. kolay ve kısa sürede olmuyor evet. ama oluyor. sırtınızdaki yükten kurtulabiliyorsunuz.
kimi zaman bir vazgeçiş kimi zaman bir kabulleniş. kafamda hep aynı soru: affetmek gerçekten büyüklük müdür?
deneme