ensar vakfının okullarda ahlak eğitimi

ensar vakfının okullarda ahlak eğitimi

ensar vakfının okullarda ahlak eğitimi

ensar vakfının okullarda ahlak eğitimi

ensar vakfının okullarda ahlak eğitimi
ensar vakfının okullarda ahlak eğitimi

geçtiğimiz yıllarda karaman'da akıllara kazınan rezaletle gündeme oturmuş (45 erkek çocuğa tecavüz) ahlaki ve dini değerleri yükseltme amacıyla kurulmuş ensar vakfı,milli eğitim bakanlığı ile bir protokol imzalamış, okullara giriş çıkış ve stand açma kolaylığı sağlanmış, öğrencilere ahlak eğitimi vereceklermiş.
kurda kuzu emanet ediyorlar özetle. ana okuluna dini eğitimi soktular masumlar kafalar karmakarışık geziyor. tuvalet duasını unuttum, diye çişini tutmaya çalışanlar mı istersiniz, kabus görenler mi?
sıra ortaöğretim öğrencilerine geldi. hadi onları da manevi olarak yaralayın. ülkenin tüm ayarları bozulmuş olsun. hedef ne kadar da belli!

çoktan dağtılması, faaliyetlerine, toplaşmalarına son verilmesi ve sorumlularının her birinin yargılanmış ve ceza almış olması gereken, adının ancak yargı makamlarınca ağza alınması gereken bu oluşum, çocuk istismarıyla gündeme geldiği günden beri gücü elinde tutanlarca savunuldu ve destek verildi. ensar vakfındaki çocuk istismarı ortaya çıktığında aile bakanı yaptığı konuşmada, çocuk istismarı sözünü dernekle ilişkilendirmediği gibi konuşmasında çocuk istismarı cümlesini dahi kullanmamak için direndi, istismarı "bu olay " diye niteledi. vakıf içinde meydana gelen çocuk istismarı ile ilgili konuşması gerekirken bir kaç dakikalık konuşmasında defalarca ensar vakfına övgü dolu cümleler kurdu sanki vakfın reklamını yapmak için oradaymışçasına konuştu. " bir kereden bir şey olmaz " dedi. o günden bugüne hangi zihniyet değişti ? şimdi okullarda ahlak dersi adı altında çirkin varlıklarını alenen sürdürüyor olmaları evet mide bulandırıcı bazılarımız için ama şaşkınlık verici değil maalesef. pürü pak bir vakıf olsaydı dahi kanun ve nizamla yönetilen bir ülkede yine de bu işe kalkışamazdı o da ayrı mesele.

din düşmanı yetiştirme programı.

bu tip olaylar ardında ait olduğu ideolojiye düşman nesiller yetiştirmekten başka hiçbir işe yaramaz. yapılan şey çok değil en fazla 40-50 sene sonra islamı ortadan kaldırmaya yönelik.

geçmişte atatürkçülük adı altında yapılan işkencelerin tohumlarının günümüzde atatürk düşmanı hain fidanlar yetişmesine sebebiyet verdiği gibi... ben islam ya da din fanatiği değilim. hatta dinlere pek sıcak bakmıyorum ancak inanç, millet olma bilinci, vatandaşlık gibi ortak değerler toplumu bir arada tutan, bir grup insanı birbirine bağlayan yapılardır.

hedef sadece dine saldırmak değil. atatürkçülüğün, laikliğin, milliyetçiliğin ayaklar altına alınması, sokaklarda milli değerlerimize laf söylemenin bunca kolaylaşması, bu değerlerin geçmişte kötü niyetli insanlar tarafından kullanılmasından kaynaklanıyor.

uzun zamandır da din... aslında amaç ülkedeki bütünlüğü bozmak, insanları ayrıştırmak ve toplum olmasını engellemek. ortak bir değer için savaşacak bir topluluk oluşumunu ortadan kaldırmaktır.

bakınız bir şeyi körü körüne ve karşıt görüşleri ötekileştirerek, onlara işkence ederek, onları zorlayarak savunmak ve dayatmak, bir ideolojiye vurulacak en büyük darbedir. tarihte bu hep böyle olmuştur. çünkü insan psikolojisi çok gizli saklı bir unsur değil. eğer geçmişte biri sizi bir şeylere zorluyor ve size bir şeyleri dayatıyorsa, gelecekte o şeyden olabildiğince uzak durmak ister hatta o şeye düşman olursunuz.

neredeyse hiçkimse, kendisine işkence edilerek ya da zorlanarak dayatılan bir ideolojiyi, doğruluğuna inanıyor dahi olsa kendi hür iradesiyle benimsemez. çünkü onun iç yüzünün, geçmişte gördüğü işkenceler, zorlamalar ve dayatmalar olduğuna inanmak ister. çünkü o ideolojiden intikam almak ister.

günümüzde atesit sayısının giderek artması ve bazı insanların dinden oldukça uzaklaşması bunun ispatıdır. çünkü din, o insanlara yaşam alanı bırakmayacak bir hale getiriliyor. aynı şekilde atatürk düşmanları da aynı problemin ürünleri. insan psikolojosi çoğu zaman bir robot gibi çalışır. doğru düğmelere basarak doğru yerlere yönlendirebilirsiniz.

her şey ehli ile öğretilmeli ve ehlinin elinde olmalı. her şeyden önce din ve inanç kişiye özgü ve özeldir. bilgisiz, bir politika ve amaç güden her şey dini ve inancı gelenekselleştirir ve itaat kültürünü körükler.

dinin bir devlet politikası olması da bu yüzden abestir. allahla aranıza kimse giremiyorken bunu bir şeyh, din adamı, devlet veya 3. herhangi bir şeyin bile düzenlemesi ve düzenlemeye kalkması bile içler acısı durumun aynasıdır.

hele bunu bilgisiz bir bilginin yapıyor olması ise yandı gülüm keten helva durumudur.

kişileri vs tanımam etmem. muhtemelen en kalbi duygularla diyeceklerdir.

deneme