evde kalmak

gurka kaçmak, tohuma kaçmak ve evde kalmak. bu üçü mahşerin üç atlısıdır. tüm genç kızların belalısı orta yaşlı kadının yol arkadaşı , yaşı geçkin kadının kaderidir.

bildiğin koca bulamama durumu.
vardı da biz mi istemedik?

bazen kişisel bir tercihin sonucunun savunulmak zorunda kalındığı durumdur. kişisel bir tercih neden savunulmak zorunda olunur ki? genel düşünce ile karşı kalmadığınız sürece böyle bir durumda olmaz.

(bkz:hay bin kunduz)

evde kalmak bir durum değildir. bir seçimdir. yoksa illa evlenecek olunsa mutlaka biri bulunur. önemli olan evlendiğin için pişman olmayacağın birinin hayatında olmasıdır.

okumamış ve çalışmayan kızlar için 23 ten sonra, okuyan ve çalışan kızlar için ise 27 den sonra akraba çevreleri tarafından sıkça dile getirilen tehdit unsurudur.

evde kalmamaktan daha iyi olduğunu düşündüğüm durum.
hem taç mı takıyorlar evlenince?

türkçe cümlelerin çok geniş anlam içerebileceğini ispatlayan, ayrıca türkçenin yabancılar tarafından ogrenilmesini zorlastiran cümleler grubuna dahil söylem. evlenende evlenmeyende evde kalmiyor mu?

aklı olanın içinde bulunması gereken eylem.
evde kalır mutlu, kalmaz iseniz daimi işçi olursunuz.

eğlence yoksa yapılacak en iyi şeydir. yorulma in adını gezmek koymuşlar. evde oturur fasulyemi yerim

en güzelidir. dışarıda kalmaktan iyidir malum önümüz kış..

toplumumuzda biriyle evlenme sebepleri arasında en popüleri. (bkz: bir erkekle evlenme sebebi)

cinsler için zaman ve mekan meselesi. genelde 30 yaş ve üstü bir yaşa gelen her gencin kendini ispat yaşı da gelmiş oluyor. evlilik ise bir zorunluluk haline geliyor insanların kafasında.

her bir şeyi bilen cumhurbaşkanımız sayesinde artık son bulacak, sözlüklerden silinecek durumdur.

otuz yaşını geçmiş evde kalmışlar(!) icin yapılması düşünülen yine bir çılgın proje var. onları vergiye bağlayıp yıldırma politikası ile evlilik müessesine katılmak zorunda bırakmak. zaytung haberi gibi göründüğünü biliyorum. insanın rahat rahat evde bile kalamadığı ülke burası. başka yerde yaşayamam.

bildiğin çocukluktan beri kız çocuğunun bilinç altına yüklenen gelin olma, çocuk doğurma bilgisinin kadını yakar hale gelmesi.
insanlar beğenilmek ve kendini başkasına beğendirmek üzere itina ile eğitiliyor. yaptıkları her şey bu ikili üzerine kurulu ve birinde biri olmazsa sanki dünyanın sonu gelmiş gibi hissediyorlar.
haliyle bu ikiliyle yaşayan kişi hayat arkadaşı aramadığı için boy, pos ,endam, yat, kat arıyor olmayınca da evde kös kös bekliyor.

kime göre, neye göre? kim demiş ?