giysi kumbarası

bir çok sorumlu belediyenin yürüttüğü çalışma.
dev kumbaralar, belli merkezlere yerleştiriliyor, kullanmak istemediğiniz, giyilebilir durumdaki giysilerinizi temiz ve ütülü bir durumda paketleyerek, bu kumbaralara atıyorsunuz. belediye araçları giysileri alarak, belirlemiş olduğu giysi merkezine paketleri ulaştırıyor. paketler açılıp, giysiler tasnif edilip, asılıp, raflara yerleştiriliyor. bedelsiz olarak ihtiyaç sahiplerinin alışına sunuluyor.

insanları pasifliğe ve hazırcılığa alıştıran yardımlardan bir örnektir.

zamanında ve hatta halen yeri geldiğinde destek olurum bu tarz çalışmalara ancak uzun vadede düşündüğünüzde belli grup kişilerin hayat şevkini kıran ve onları hazır gelene alıştıran bir model bu tip projeler.

bütün devrimler, bütün icatlar, bütün başarılar zor şartlarda kazanılmıştır. kişi zor şartlarda kendi potansiyelini zorlayarak içinde bulunduğu girdaptan çıkmalıdır. bu sebeple işsizlik yardımı gibi destekler kısa sürelidir. amaç sen hayat boyu para al değil bu parayı al ve ihtiyaç duyduğun ivmeyi yakaladır. bu yüzden sen giysi verdikçe, sen dilenciye para verdikçe, sen askıda ekmek adı altında bedava ekmeği temin ettikçe o yığınlar fakirlikten kurtulmayacak aksine daha da fakirliğe alışacaklar. niyet güzel ancak duygusal bakmamak gerekiyor bu gibi şeylere.

ara sıra aldığım elbiseleri ambalajında attığım kumbara. bir gün ne göreyim, belediye çalışanları içlerinden iyi olanları seçiyorlar ve ayırıyorlar. sorumlu gazeteci kimliğiyle gittim sordum.
-abla iyileri ayırıyoruz, pazarda satıyoruz dediler.
o günden sonra sadece bildiğim kişilere veya sokakta atık toplayanlara veriyorum

içine atılanların ihtiyaç sahiplerine ulaşıp ulaşmadığından emin olamadığım kumbaralar.

ilk duyduğumda çok heyecanlandığım ancak zamanla iyi niyetimizin suistimal edildiğini fark edip eski usule, yani "ihtiyacı olan birine bizzat ver" yöntemine geçerek terk ettiğim uygulamadır.

ilk gördüğümde çok mutlu olmuştum ihtiyaç sahiplerine ulaşabileceğimiz için. ama içini açıp kıyafetleri içinden alanları görünce her şey değişti.