türk filmlerinde beklenen sondur. bir dönemin filmlerine bakın hep mutlu sonla biter. bu hep o dönemin zorlukları içerisindeki halka bilinç altından verilen mesajıydı. her ne zorluk olursa olsun mutlaka iyi olacağı şeklinde direnmeye davet ediyordu.
sonraları 80 ihtilali oldu ve hayatımıza televizyon adında bir çocuk daha geldi. bizi, aileyi böldü ve artık içinden ticaret geçen senaryolar izlemeye başladık. mutlu sonlar artık patronların istediği bir şey oldu.
(bkz:patron mutlu son istiyor)
konu ne olursa olsun nihai sona gelindiğinde herkesin yeterli seviyede tatmin olup duygularını mutlu olarak ifade edebileceği hissi durum.
herkesin istediği ama kimsenin ulaşamadığı son. pardon kendini kandıranlar hariç.
mutlu son tamamen bir plasebodur. kendini kandıranların kendince ürettiği bahaneye inanıp gerçeklerle yüzleşmek yerine yarattıkları küçük dünyalarıdır.
evlilik için kullanılan klişe tabir.
genellikle film, dizi veya kitaplarda kalıp halinde duyduğumuz zamanla inancımızı kaybettiğimiz sözcük öbeğidir.
yüzlerin güldüğü vicdanların rahat olduğu sonlardır.
geçen bir iş arkadaşım kendi aralarında konuşurken kulak misafiri olmak düştü bana da. mutlu son sauna veya masaja giden kişiye masöz'ün masajın son bölümünde mastürbasyon yapması veya ilişkiye girmesiymiş uzaktan anladığım kadarıyla. eğer konu açılırsa bilgi vermeye devam edeceğim.
mutlu son istiyor herkes. kimsenin mutlu başlangıçtan haberi yok.
(bkz:ön sevişme)
deneme