Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır.
Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.
daha fazla bilgi
küçük kardeşim okuldan döner, saç baş dağılmış yaka çanta bir tarafta. kapıda ayakkabısının arkasını pat pat yere vurup gevşeyince havaya fırlatarak çıkarır ve peltek peltek konuşarak " çabuk, çabuk salça ekmek verin çok acıktım " olurdu ilk cümlesi. üstüne bir de sana yağı sürdürürdü ama öyle az buz değil ille kalın bir tabaka olacak şekilde. yağ ve salça istediği yoğunlukta olmamışsa curcuna, bu olmamış demezdi, hemen kendini yere atıp " ne biçim ne biçiiim istemiyooooomm istemiyoom yemiyceeem yemiyceem " diye zırlamaya başlardı.
küçücük bir çocuğum ,ilkokula başlamışız herkesin beslenmesi o kadar güzel ki sarmalr,börekler ,çörekler ve yanımda oturan çocuğun beslenme çantasından çıkan o koku ilkkez görmekle beraber şaşkınlıktan bakakaldığım şey salçalı ekmek ...saniyeler içerisinde arkadaşımın dişleri arasında kaybolan ,"of şahane ,bayıldım " diyerek hepsini bitirdiği yiyecek.
vahşi istanbul'un vazgeçilmez katığı. bekarligin gözü kör olsun, servisten eve geldiğinde yemek yok, sıcak çorba yok. bunları bırak iki yumurta kıracak kimse yok.
ama mis gibi iki gün önceden kalmış kuru ekmek ve mis gibi anne salçası var. dağ kekiği ve tuzla süper bir öğüne dönüşür. yersin yatarsın. herkes eğlenceden sonra işkembeciye felan gider bekarların çoğu çalıştıktan sonra salça ekmekçiye (yok bee mutfağa)
bugüne kadar hiç denemediğim ve denemeye kalkışmadığım ikili. ama herkesin özellikle eski nesilin ballandırarak anlattığı mahalle lezzeti. bir gün yeni lezzetlere açarsam şu güzel yüreğimi ilk deneyeceğim şeylerden biri.
istisnasız herkesin hayatında özel bir yeri olan ikili. gece acıktığınızda, suşi yemekten geldiğinizde ara öğünlerde nerede isterseniz orada sizi yolda bırakmayan lezzet.
üzerine kekik, tuz keyfinize göre beyaz peynir.
(bkz:yeme de yanında yat)