@500t

Erkek Yazar

Durum: 167 - 0 - 0 - 0 - 05.11.2021 13:13

Puan: 660 -

5 yıl önce kayıt oldu. 2.Nesil Yazar Erkek Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 9

tren

öküzün aşkını anlatma yoludur. hani dalar gidersiniz ya öyle bir şey. tren de hayat ta akar gider.

masa altından gizli bakınız vermek

bildiğiniz nah işaretinin masa altından yapılmasıdır. üstüne kişiyle göz göze gelip gözlerinizi belerte belerte masanın aşağısına dikkat çekersiniz.

yazarların aşk hikayeleri

yazarların yaşamış olduğu aşk hikayeleridir.
insanın hayatında her zaman var olacak ve derin izler bırakan hikayelerdir.

ben hayatımda 4 kadını sevdim birine aşık oldum.

ilk sevdiğim kız liseden aşkım h.
onu lisede tanıdım. bir kıza karşı hissettiğim ilk duygularımdı. gizli gizli bakışmalar, sınıfta kaçamak hareketler, belli bir kripto düzeyinde yazışmalar... bilirsiniz liseli aşklarını. o zamanlar dünya bu kadar kirli değildi. her şey daha temizdi. duygularını söyleme için bin dereden su getirirdi insanlar. çıkma teklifi denilen bir şey vardı.
h. ile tam bir seneden biraz fazla çıktık. araya tatiller girdi. lise 2 ye geçtiğimizde ayrılmak istediğini söyledi ve bitti.
bizden bir sınıf büyük bir çocuk için bıraktı. çok acı koydu, içime oturdu. h.'yi gerçekten sevmiştim. lise 2 hayalet gibi geçti. bir süre sonra unuttu- sandım ama hep aklımın bir tarafında kaldı. aynı sınıfta olmak işin bir başka acı tarafı.
boşluğa düştüğüm zamanlar hep h'yi düşünürdüm. saf ve temiz o vardı.
uzun yıllar sonra bir mezuniyet toplantısında karşılaştık. evlenmiş ama olmamış. çok yakın bir arkadaşıma sanırım 500t'nin ahı tuttu demiş. aslında zor oldu unutmak ama hep mutlu olsun istedim. hala arada selamlaşıyoruz. gözlerinde ilk h'yi görüyorum ama ben eski 500t değilim.


ikinci sevdiğim kızı bir tatil beldesinde tanıdım. adı d. orada bir yer işletirken geldi. turist rehberiydi. ilk geldiğinde. iyi bir atıştık. o dönemde bir bar işletiyordum. o’da turistler için bir yer arıyordu. ilk önmüzden geçtiğinde ingilizce iyi bir laf atmıştım. her ne kadar geri dönüp bakmadıysa da akşama damladı. sonra arkadaş olduk ve sevdik.
o sezon güzel geçti. sezon sonunda ise bulunduğumuz bölge çok iyi ve turistin tercih ettiği bir yer değildi ve başka bir beldeye gitmek istediğini söyledi. bütün gidişat ciddiye doğru olduğu için ben de barı oraya taşıma kararı aldım. kış sezonunda telefon vs görüşmeler devam etti. ben de bu arada barın yerini ayarladım ama tam sezon açılacakken barı taşıyacağım yer mekanı kiralamaktan vazgeçti. d’de üstüne ayrılmak istediğini ve bittiğini söyledi. hatta turistik yerlerin yavşak hanutçuları vardır. tanıdığım ve biriyle kıskandırmak için onunla beraber oldu ve bunu sadece benim için yaptı. neden bittiğini hala bilmiyorum. bir süre sonra da küllendi. geçenlerde ise bir yerden sosyal medyada önüme düştü sayfası . tanıyor olabileceğin kişiler diye. tanıyamadım.

üçüncü sevdiğim kız ise ö. istanbul’a döndüğümde kadıköy’de bir yerin yöneticiliğini yaparken tanıdım. bir iki sefer mekana geldi ve çıkmaya başladık. sonra işler ilerledi ve sevgili olduk. hatta daha da ilerledi ve ev tuttuk. ailem olsun vs istiyordum ve o dönem nereden geldiyse uluslar arası bir iş geldi ve ben de onu yapmak için elimden geleni yapıyordum. aile kuracağım ve ö’yle güzel bir hayat geçirecektik. hesabım buydu.
işin gereği izmir’e gitmem gerekiyordu ben de işi gücü bıraktım ve gittim. ilk başta her şey iyi giderken iş uzadıkça uzadı ve kilit kişi ben olduğum için de insanlar bana oynamaya başladılar. bir süre sonra ö ile telefon görüşmelerimiz yetmemeye başladı ve ben istanbul’a döneceğim söyleyince tehdit edilmeye başladım. hatta ö ile bile tehdit edildim. bende ister istemez korumak için ö’den ayrıldım. canım çok ama çok yandı.
iş bir süre daha devam etti ve olmadı. ben de istanbul’a döndüm. bir iki kez yokladım ama ö artık çok uzaktı ve kuzeni peşini bırakmamı söyledi. bulunduğu yerden geçerken otobüzten iner belki görürüm diye yürürdüm. tam 4 sene bir kızın gözüne bakıp elini bile tutamadım. zaman zaman aklıma gelir ve acaba nolurdu diye düşünürüm.
ve aşık olduğum kadın a. diğerleri gibi ilginç hikayeler yok bu sefer. ö’den sonra artık bir kız arkadaşım olamayacağına inandım ve arayışı kestim. o dönemde bir teyzemiz bir tanıdığımızın a adında bir torunu var bir arkadaşlık edin isterseniz dedi ve başladık. ve sevdik. bu sefer olmuştı ve evlendik. mutlu son yani.

insan hep aşk hikayesi bekliyor ama aşkı bulduğu hikayeler hep normal gözden kaçan hikayeler oluyor.
çevre, şartlar hep bizi olmadığımız gibi davranmaya itiyor. aşkı çılgın bir şey olarak düşündürtüyor. aşk tam olma hissi. yanında kimse olmaya gerek duymama hissi bence.

sonuna kadar okuduysanız size bir de şarkı gelsin madem.

bu gece beni düşüneceksin...

bıldırki

karakovan balı

şifa niyetine baldır.
içi oyulmuş, iki tarafı da bir tapayla kapatılmış bir kütüğün içine arıyı oturtmakla yapılan ilkel ama en doğal arıcılık türü, yani aslında adı üretim şeklinden geliyor.

karadeniz bölgesinde yaygın olarak yapılıyor ve çok zor ve meşakkatli bir arıcılık türü.
balını farklı kılan asıl özellik ise içindeki peteği dahil her şeyin tamamen doğal olması ve asla insan elinin değmiyor olması. petekler doğal olduğundan süzmeden tüketilir, bu sayede mum ve balın yanı sıra polen de daha fazla tüketilmiş olur.

bal, atmosferden nem çekme özelliğine sahiptir. şöyle ki; bileşiminde %17,4 oranında su bulunan bal, nispi nem oranı %58 olan bir ortamda dengededir. bal, çevre neminin %58’in üzerine çıktığı durumda su emer ve altındaki oranlarda su kaybeder. bu özelliğinden dolayı, bal katılmış besin maddeleri ve hamurlu yiyecekler tazeliklerini ve yumuşaklıklarını uzun süre korumaktadırlar. balın akıcılığı, içindeki su ile yapısını oluşturan maddelerin miktarına bağlıdır. süzülme işleminden sonra ısıtılırsa daha akıcı olur. ancak vitamin ve mineral değerlerinde azlama olduğu gibi şifa değerlerini de sıfırlayan bir işlemdir ısıtma işlemi.

balda normal koşullarda %17-18 dolaylarında su bulunması gerekir ve bu durumun en kötü durumda %25’i geçmemesi istenir. çünkü su, balın özelliğinin bozulmaması, kristalleşme vb. bazı faktörler açısından çok önemlidir.balın rengi her zaman aynı değildir. bu renk, balın yapısını oluşturan elemanların farklı dalga boyundaki ışıkları farklı şekilde absorbe(emmelerine) etmelerine; bal özünün toplandığı çiçeklere ve toplandığı bölgeye göre renksizden koyu esmere kadar değişir. hatta amerika da kuzey carolina’da kaynağı belli olmayan mavi renkli bal vardır.balın genel yapısı içinde, karbonhidratlı maddeler olan şekerler %95-99 oranında bulunurlar. baldaki 17 tür şekerin 9 tanesi kesin olarak bulunmuş, ancak 6’sına bazı araştırmalarda rastlanmıştır.balda sitrik, malik, formik ve asetik asit vardır. ancak en önemlisi glukomik asittir. proteinlerin yapıtaşı olan amino asitler de balda bulunur. balın çok tatlı olması, asitliğinin fark edilmemesine neden olur. balın tadınıo ve kokusunu, balı meydana getiren maddeler oluşturmaktadır. özellikle malik ve sitrik asitin, tat ve kokuda etkili olduğu bilinmektedir.balda %0,17 oranında kül de bulunmaktadır. balda en fazla bulunan mineraller kalsiyum ve fosfordur. bunlardan başka potasyum, kükürt, sodyum klorür ve magnezyum gelmektedir. ayrıca iz elementlerden bakır, iyot, demir, manganez ve çinko da eser miktarda balda bulunur.baldaki vitamin miktarı, polen ve nektar kaynaklarına göre değişir. bu vitaminler şunlardır; tiamin(b), riboflavin(b2), askorbik asit(c), piridoksin(b6), pentotenik asit(b5) ve nikotinik asit(b3)’tir. bal süzme işlemi sırasında bu vitaminlerin büyük bir çoğunluğunu kaybedebilir. bu yüzden bu işlemin sonderece dikkatli yapılması özellikle ısıtma işleminin uygulanmaması gerekir.bal, bir süre sonra (3 ay ile 1 yıl arasında değişir süre) içindeki dekstrozun fazlasının kristalleşmesi ile şekerlenir. bazı tür ballar petek içerisinde kristalleşebilirken, bazıları hiç kristalleşmezler. balın kristalleşmesine engel olan sıcaklık 13,8 c’dir. yapılan araştırmalarda, bu derecenin altında ve üstündeki sıcaklıklarda şekerlenme olur. balın kristalleşmesi, kalite bozukluğunu ifade etmez. ancak tüketici gözünde olumsuz etki yapar. kristalleşen balın, 40-45 derecede 1 saat kadar ısıtılması eski durumunu almasını sağlar. 45 derecenin üzerindeki sıcaklıklarda bal vitamin değerlerini yitirir.her balda bir miktar maya bulunur. baldaki su miktarı ile maya miktarı doğru orantılıdır. su artarsa maya da artar. balı bozan ve ekşiten en önemli faktörlerin başında da maya, su ve balın uygun olmayan depolama koşulları gelir. araştırmalara göre %17,1 den daha az su içeren balların maya miktarı ne olursa olsun 1 yıldan önce kesinlikle ekşimediklerini ortaya koymuştur. bal mayaları 11c derecenin altında faaliyet gösteremediklerinden, sıcaklığı 10c derecenin altındaki depolarda saklanan ballarda ekşime ve bozulma görülmemektedir.bal doğallıktan ayrıldıkçave çeşitli amaçlarla insan tarafından uygulanan işlemler arttıkça kalitesi bozulmaktadır. balın kalitesi bozuldukça ve içine yabancı madde karıştıkça korunması da o denli zorlaşmakta ve bozulmanın önüne geçilememektedir. iyi olgunlaşmış, su oranı normal olan saf nektar balları, çabuk bozulmaz ve saklanmaları kolaylaşır.karakovan balının kalitesini belirleyen kovanın içinde bulunduğu floranın zenginliğidir. kaçkar dağları ise floral zenginliği, yani doğal ortamda bulunan ve yetişen bitki çeşitliliği ile ün salmıştır.

kaçkar dağlarındaki karakovanlarda yaşayan arılar bu flora içerisinde sayısız çeşitdeki çiçeklerden nektar ve bal özü toplayarak bal üretirler. bu neden bu yörenin balının şifa verme özelliği çok daha fazladır. doğal kaçkar karakovan balı son derece değerli, çok kaliteli ve besin değeri yüksek bir baldır. ballı süt tarifi büyükler için de geçerlidir. kış hastalıklarına karşı vücudu korur, direnci artırır. her gece içilen bir bardak ballı süt vücudu hastalıklara karşı korur.doğal kaçkar karakovan balı son derece değerli, çok kaliteli ve besin değeri yüksek bir baldır. bu balı tüketirken aşırıya kaçmamak gerekir.sabahları aç karnına bir tatlı kaşığı alınabilir, bu midenizi ve boğazınızı temizler ve mide yaralarınızı iyileştirir.veya aç karnına ballı sirkeli karışım içilir. vücut temizlenmeye başlar, böylelikle vitamin kaybı olmadan kilo vermeye yardımcı olur, metabolizmayı hızlnadırır.bunun dışında kahvaltıda yine aşırıya kaçmamak üzere tüketilmelidir.bal ısıtılmamalı veya pişirilmemelidir.

eğer bal bazı yiyeceklere katılıp pişirilir gibi bir tarif varsa itibar etmeyiniz. bal kaynatılınca içindeki enzimler azalacağından vitamin değeri de azalır. önce diğerleri pişirilir, ılıyınca bal ilave edilir.çocukların gelişiminde çok değerli bir gıda olan bal, kızarmış ekmek, tarçın ve kaymakla verilebilir. yalnız 1 yaşından küçük çocuklara yedirilmemelidir.ılık süte bir tatlı veya yemek kaşığı güneş kaçkar bal katılarak çocuklara verilebilir. böylelikle çocuklara hem süt sevdirilmiş olur hem de çok değerli bir besin sağlanmış olur.ballı süt tarifi büyükler için de geçerlidir. kış hastalıklarına karşı vücudu korur, direnci artırır. her gece içilen bir bardak ballı süt vücudu hastalıklara karşı korur.

adele ağrıları, titremesi, uyuşmasının giderilmesinde,ağrı ve sancıların giderilmesinde,ağız yaralarının iyileştirilmesinde,akciğer hastalarının iyileştirilmesinde,bademcik iltihabının yok edilmesinde,bağırsak gazının, iltihabının giderilmesinde,baş, göğüs, karın ağrılarının giderilmesinde,baş dönmesinin giderilmesinde,bel ağıralarının giderilmesinde,beyin hastalıklarının iyileşmesinde, felç ve sinir hastalıklarını gidermede,cilt bozukluğunu, lekelerini gidermede,cinsel gücü artırmada,damar sertliğinde, damar tıkanıklığını yok etmede,gözleri güçlendirmede,halsizliğin giderilmesinde,hazmı kolaylaştırmada,hafızayı güçlendirmede ıştah açmada,kabızlığın iyileştirilmesinde,kalp çarpıntısını gidermede kanın temizlenmesinde,kemiklerin kuvvetlenmesinde,nezle ve grip hastalığının tedavisinde öksükrüğün, nefes darlığının, astım hastalığının tedavisinde,romatizma ve siyatiğin tedavisinde,sarılık hastalığının iyileştirilmesinde,sedef hastalığının giderilmesinde sonderece etkili olduğu klinik denemelerle kanıtlanmış ve halk arasında yüzlerce yıldır doğal ilaç olarak kullanılıyor.

bayan yanı

en değerli koltuklardır.

eskiden öz şebinkarahisar seyahatte çalışırken en çok istenen koltuklar bayan yanı koltuklardı. bütün kavgalar ya aynı yere satılan bilet için ya da bayan yanı koltuk için yapılırdı. ne günlerdi... hatta hatırlıyorum adamın biri eşini tek göndermemek için mardin'den istanbul'a beraber gelmişti. istanbul'a geldiğimizde de bilet alıp geri dönmüşti. o kadar değerli yerlerden bahsediyorum.
 spoiler!
bu başlığa yazmasam olmaz

9 kasım kadın sözlüğü zirvesi

tanışmak istediğim bir çok yazarın geleceği zirve. eğer seferden zaman bulabilirsem geleceğim.

necla

genel açıklamalara baktığımda güzel gözlü kadın anlamındaydı sanırım.

yalnız bizim şoför camiasında kendisinin çok farklı bir yeri vardır. necla; otobüzte durakları anaons eden kadın var ya işte o kadının genel adı.
aramızda bir konuyu tartışırken kadıncağız oradan bir yerden tuzla diye anons etti... hararetli konuşan abimiz de "bi sus be necla" dedi ve adı necla kaldı.

o gün, bu gün necla ile konuşup dururum.

tunaqua

tunaqua'daki cesaretin onda biri bende olacak şimdi cumhurbaşkanı olmuştum. bildiğin kendini ateşe atmış. kadınlar için sözlük aç, kendilerini özgürce tanımlasınlar , sen de bir şekilde herkese eşit dur. vay arkadaş...

ne yalan söyleyim, bizim hatta zaman zaman durak isimlerini söyleyen kadını bile kapatıyorum. ne o "bir sonraki durak bostancı köprüsü" diye ikide bir söylüyor. her durakta bunu dikte ediyor ve durmam için de tekrarlıyor. yuh be dedim kendi kendime geçen gün iyi ki bu kadınla karşılaşmıyorum. hele evlilik vs hiç çekemezdim.

düşünsenize bakkaldan iki ekmek alınacak, bakkaldan iki ekmek alınacak diye koşuşan kadın. düşüncesi bile zor. (bkz:necla)

heyse ben yine konuya döneyim durağı kaçıracağım yoksa.

tunaqua'ya tek lafım var o da bildiğin yoldan asla geri dönme kardeş.

irtifak hakkı

bir taşınmazdaki kullanım hakkını diğer bir kullanıcıya dönemsel devri yani taşınmasın kiralanmasıdır. tamamen aynı olmasa da devletin yap işlet devret modeliyle de anılır.

prematüre bebek

pre-mature yani olgunluk seviyesine gelmeden önceki evre. sperm ve yumurta belli bir olgunluk seviyesine geldiğinde doğum gerçekleşiyor, yani olduğu ortamdan başka bir ortama çıkıyor.
doğum eğer fiziki anlamda beklenenden daha erken oluşmuşsa bu prematüre olarak adlandırılıyor.
bu arada bebek her ne kadar fiziki anlamda olgunlaşmamış olsa da genelde rahim ortamı olgunlaştığını hissettiği için doğum başlıyor.

kusip.gov.tr

kamu-üniversite-sanayi işbirliği portalı (küsip) ile; kamu, üniversite ve sanayi kuruluşları, girişimciler, yatırımcılar arasında ortak işbirliği ve etkileşiminin sağlanacağı sanal bir platform hazırlanarak, paydaşlarının tek bir nokta üzerinden, ar-ge fonlarına, araştırmacılara, yatırımcılara, bilgi kaynaklarına kolay ve hızlı erişimini sağlanması amaçlanmaktadır.

https://kusip.gov.tr/kusip/views/portal

chobani yoğurdu

hamdi ulukaya'nin yıllar önce amerika'ya gittiğinde çalıştığı firma.

sonra finansal zorluklarına rağmen firmayı satın almış ve piyasanın %30 gibi bir bölümüne hakim olmuş. vay be demek az gelebilir ama çalışınca oluyor demek ki.
şimdilerde ise hamdinulukaya girişimcilere burs veriyor.

homoseksüelliği övmeyi modernlik sanmak

son dönemin yükselen aydın görüşün dayanılmaz modernliği.
gün geçmiyor ki aydın olmak modern gözükmek için bir tarafımızı açmayalım sayın seyirciler. yükselen trend olan aydınlığı ahkam kesmekle karıştıran genişleme eğilimi gösteren mikrobik kesim şimdi de modern gözükmek için elinden geleni yapıyor. şimdinin trendi homoseksüelliği övmek. hem de bunu cinsler arası eşitlik vs gibi bir kılıfla yapıyorlar. bu eşitlik denen şey aslında bir balığı kedi gibi davranmasını, koşmasını atlayıp zıplamasını beklemek gibi bir şey. cinsler birbirini tamamlamak için varlar. bir kadın ve erkeğin eşit olduğunu söylemek abes. kabin karşısında kesinlikle eşitler buna kimse bir şey söyleyemez.

yalnız cinsiyetler arasındaki birbirini tamamlayacak özellikleri ortadan kaldırırsanız bütün deneyle oynarsınız.

neyse modern kişiler öyle ki, rahatı bozulmasın, twitter 'dan öğrendiği 160 karakter bilgiyi instagram postuyla harmanlayıp modernitenin dibini bize yaşatıyor. adnan menderes' in her mahalleye bir zengin parolası şimdilerde her aileye bir modern, hatta bir modern alana salaklık bedava şeklinde devam ediyor.

kendini özel hissetmek veya biraz olsun farklılaşma uğruna olmadık saçmalıkları gösteren tek hücreli amipler türedi. bir de hızlıca bölünüp çoğalıyorlar.

ne için nelerden vazgeçtiklerini bilseler???

duman odası

evdeki balkonların pimapenle kapatıyorduk aynı durumun kurumsal mavisi.

sosyal medya yıkılıyor, vay efendim özgürlükler kısıtlanıyormuş vs gibi şeylerle.
ben anneme içtiği sigaranın alerji ve nefes darlığı yaptığını ancak ben hasta olunca anlatabildim.
öncesinde hep ona saygısızlık yaptığımı veya ona karşı gelmek için bu şekilde direnç gösterdiğimi düşündü. aksine sadece zarar veriyordu ve bunu anlamıyordu.

sonradan anladı ama çok geç kaldı. sigara ve sigara ile ilgili her hastalık evde yaşamaya başladı.

bir de bu yapılan çalışma tamamen modern gelişmiş ülkelerden alınmış bir çalışma sanırım. yani gerilik veya gelişmemiş ülke olmanın, iktidarın veya muhalefetin bir suçu yok. sigara zararlı sadece.

bilimsel manda

manda yönetimi sadece silahla veya kolluk kuvvetiyle yapılmaz, kullandığınız teknolojinin size verdiği sınırlar da bir manda örneğidir.

manda biizm dilimizde bir hayvan olarak geçtiği gibi temsilci ve bir şeyin bir hakkın kullanıcısı anlamında kullanılan ingilizce mandate kelimsinden gelir.

mesela google'ın artık huawei marka telefonlara destek vermemesi veya kullandığınız programların ülkelere göre kısıtlı versiyonlarının kullanımına sunulması bilimsel veya teknolojik mandacılıktır.

ülkeler artık savaşların sadece top tüfekle olmadığını farkındalar ve insanları teknolojik olarak kısıtlayarak istediklerini hem bilinç altı hem de gündelik hayatta kullanıyorlar.

geleceği yazan kadınlar

turkcell'in yazılım yapan kadınlar için yapmış olduğu program. yazılım bilenleri, bilmeyenler veya kendini geliştirmek isteyenleri de daha iyi hale getirmek için tonn ile yapılan proje.

kadınların kendi yazılımlarını oluşturmasını ve girişimci olmalarını hedefliyor.

https://gelecegiyazanlar.turkcell.com.tr/gelecegiyazankadinlar

ciz.io

eğer girişimciyseniz mutlaka bilmeniz gereken sitelerden biridir. iş modeli kanvası, yalın kanvas gibi iş modelinizi maliyetine ve zaman planına kadar dökmenizi sağlayan bir site.
iş modelinizi anlatabilmek demek yatırım alabilmeniz için ilk adımı attınız demektir.

yararlı bir site.
https://ciz.io/

a. b. d. başkanı'nın mektubu

cevabı operasyonla verilmiş ve sonucu masada alınmış mektup.

ne yani sen bir eşeklik ettin, o eşeklik öyle yapılmaz böyle yapılır diye mi cevap verecektik?

nezaketin de bir sınırı var. anlamak istemeyene anlatamazsın. kesin bilgi yayalım arkadaşlar

halk süt

söz verdik yaptık, reklamı olsun şanım yürüsün projesi. matematik olarak yapılamaz projedir kendileri.
rakamlara göre 1-1,5milyon civarı çocuk var o yaşlarda. hadi atıp tutuyorum diyelim yarısı olsun. 750 bin çocuğa 2 litrede 4 hafta 3 milyon litre yapar. her inekten günlük 30 lt ortalama iyi şartlarda süt alınır tanı 100 bin inek gerekir. bunun bu projenin dışında kalan kişi kurum, pastane, peynir vs gibi yerler için olan süt ihtiyacını hesaplarsaniz extra 750 bin çocuk için orantısız bir dağılım olacağı kesin gibi. yaptık mı yaptık. reklam elbette onu da yaptık. bu kiralık arabaları sergileyip tü kaka dedikten sonra gidip daha kötü şartlarda ve daha pahalı araba kiraladıkları gibi olmazsa gelin bu betimi eksileyin. başka bir şey demiyorum
  • /
  • 9
Henüz bir favori betim yok.

Toplam betim sayısı: 167

500t

istanbul'un en bilindik otobüz hattıdır.
bir çok ilişki bir çok arkadaşlık ve yol hikayesi barındırır. haliyle biz de bu arada bir şeyler öğreniyoruz gelenden gidenden.
500t hayat gibidir. sizin kadarınız bellidir. sabah başlarsın servise. çıkarsın yola o durak senin bu durak benim dolaşırsın. en son edirne kapı mezarlığı, son durak. bildiğin hayattır.

kimler biner kimler inerse artık hayat otobüz'üne.

ama şunu bilirim ilk doğduğun gibi başlarsın sefere.
ilk duraktan anneni babanı alırsın hayatına, ailen , sonra arkadaşların ve bir çok kişi biner. hepsini taşırsın, kimi zaman tartışırsın, kimi zaman selamlaşırsın.
ama hepsi son durakta veya kendi durağı geldiğinde iner otobüz'den. sen kendi yolunda gider gelirsin. ama ne olursa olsun tuzla'dan boş kalkarsın, mezarlığa boş girersin

bu kadar felsefe yeter.

bizim durak 130 otobüz. günde 3 bilemedin 4 servis yapıyoruz. yani 3 gidiş 3 geliş. parası da iyi hani.
kimseye bulaşmazsan iyi iş. bazen zorluğu yok değil. hangi işte yok ki... polisi, belediyesi, yolcusu güzel hattır 500t.

sözlükte zirveler oluyormuş bakarsınız bizim otobüz'de bir zirve yaparız. size yol boyunca bütün yaşanmış hikayeleri anlatırım. çekeriz kenara oynarız,güleriz, mangal yaparız. benim bildiğim en zirve bu. dostlarla oldu mu tam zirve bizim için.
yol ancak dostlarla biter yoksa uzar da uzar.

pozitif ayrımcılık

kadına yönelik bir söylem olarak kadını yüreklendirmek ve hayata katılımını artırmak için söylenegelse de ayrımcılığın her türlüsü eşitlik duygusunu ve hukukunu bozar.

pozitif yaparken negatifin gözünü çkarmamak lazım.

depresyona girmek

uzayda tek başına kalma hissinin diğer adıdır. uzayda hızlar milyon kilometrelerle ölçülür . depresyondaki kişi için de öyledir he şey öyle hızlı akar ki bilemezsiniz. buna karşın hayat çok yavaş akıyor hissi verir. boşlukta savrulan astronot gibi sürüklenir gidersiniz.

bekaret

saflık veya dokunulmamışlık anlamında namus meselesi. asıl kirlenmiş olan şey bekareti kirli bir zihnin değerlendiriyor olması.

yani bakirliği bakir olmayan birinin kirlenmiş düşüncesi belirliyor. bu ne yaman çelişki anne?

plasebo

en etkili telkin yöntemidir.
ister bunu okunmuş elma ile yapın ister dua mekanizmasını harekete geçirin sonuçlarına inanamazsınız.

mekanizma şu şekilde işler; önce sorun veya durumu tanımlarsınız. sonra ona bir form, yüz veya kişilik verirsiniz. zihinde bu form üzerinden iyileşme veya o konuda ilerleme sağlayacak şekilde yoğun düşünce ile zihni dolayısıyla evreni harekete geçirir oluşmasını sağlarsınız.
hissi kalbel vuku, şimdi seni düşünüyordum, aklımıza gelen başımıza gelir, şom ağızlı hepsi alsında bu sistemin başka başka şekilde çalışma şekilleridir.

500t

istanbul'un en bilindik otobüz hattıdır.
bir çok ilişki bir çok arkadaşlık ve yol hikayesi barındırır. haliyle biz de bu arada bir şeyler öğreniyoruz gelenden gidenden.
500t hayat gibidir. sizin kadarınız bellidir. sabah başlarsın servise. çıkarsın yola o durak senin bu durak benim dolaşırsın. en son edirne kapı mezarlığı, son durak. bildiğin hayattır.

kimler biner kimler inerse artık hayat otobüz'üne.

ama şunu bilirim ilk doğduğun gibi başlarsın sefere.
ilk duraktan anneni babanı alırsın hayatına, ailen , sonra arkadaşların ve bir çok kişi biner. hepsini taşırsın, kimi zaman tartışırsın, kimi zaman selamlaşırsın.
ama hepsi son durakta veya kendi durağı geldiğinde iner otobüz'den. sen kendi yolunda gider gelirsin. ama ne olursa olsun tuzla'dan boş kalkarsın, mezarlığa boş girersin

bu kadar felsefe yeter.

bizim durak 130 otobüz. günde 3 bilemedin 4 servis yapıyoruz. yani 3 gidiş 3 geliş. parası da iyi hani.
kimseye bulaşmazsan iyi iş. bazen zorluğu yok değil. hangi işte yok ki... polisi, belediyesi, yolcusu güzel hattır 500t.

sözlükte zirveler oluyormuş bakarsınız bizim otobüz'de bir zirve yaparız. size yol boyunca bütün yaşanmış hikayeleri anlatırım. çekeriz kenara oynarız,güleriz, mangal yaparız. benim bildiğim en zirve bu. dostlarla oldu mu tam zirve bizim için.
yol ancak dostlarla biter yoksa uzar da uzar.

saddam hüseyin

amerikan'nın özgürlük getirdiği güzel ırak ilinin eski başkanı.
amerika eğer özgürlük getirecekse üç şeye dikkat eder.
su
doğal zenginlik
stratejik önem.

ırak iran savaşının başlangıcı da aslına şu an içinde olduğumuz büyük ortadoğu projesinin ilk adımlarına bir tanesiydi. direkt iranı alaşağı edip olayı toptan bitirmekti amaç. o dönemlerde türkiye uysal bir ülkeydi.

ırak bölgenin en iyi su rezervlerini sahip ülkelerden biri. bizden bile iyiler. hem petrol hem de şu zengini bir ülke. hal böyle olunca ırak 'a özgürlüğün gelmesi çok uzun sürmedi.
ırak' in kuveyt 'e saldırması sadece bölgesinde şu an olan olayların yani suudilerin ve avanelerinin çevre ülkelere zarar vermeye başlaması ve amerikan yandaşlığıydı.

saddam önce avrupaya yanaştı ve petrol ticaretini euro üzerinden yapmak istedi ve saydığım şu, zenginlik ve stratejik durumu yüzünden devrildi. o gün saddam'a düşman olan herkes şimdi mumla arıyor ırakta. aynısı libya için de geçerli.

ırak, iran savaşı öncesi çok modern ve gelişmiş bir ülke olmasına rağmen sıradan belli seküler anlayışlarını altında kaldı.
körfez savaşı olduğunda bugün olacakların hepsi belliydi.

ibb'den çince durak isimleri

keyfi bir uygulamadan başka bir şey değildir.
bu gibi uygulamalar için veri gerekir. yani istanbul'a gelen turist sayısı segmente edilir ve hangi ülkeden hangi dilden ve hangi alım düzeyinden oldukları belirlenir.

sokak, durak isimleri, turistik alanlar, girişler çıkışlar ve yönlendirme tabelaları buna göre düzenlenir. burada çinliler ile yatırım konusunda bir anlaşma veya yakınlaşma var diye anlıyorum. elbette pr değeri var ama gelin görün ki yönetime gelen kim olursa olsun, parti, anlayış farkı olmaksızın aynı koltuğun laciverti durumunu yaşatıyor bize. belki de koltuk büyüsü böyle bir şeydir, ne dersiniz?

homoseksüelliği övmeyi modernlik sanmak

son dönemin yükselen aydın görüşün dayanılmaz modernliği.
gün geçmiyor ki aydın olmak modern gözükmek için bir tarafımızı açmayalım sayın seyirciler. yükselen trend olan aydınlığı ahkam kesmekle karıştıran genişleme eğilimi gösteren mikrobik kesim şimdi de modern gözükmek için elinden geleni yapıyor. şimdinin trendi homoseksüelliği övmek. hem de bunu cinsler arası eşitlik vs gibi bir kılıfla yapıyorlar. bu eşitlik denen şey aslında bir balığı kedi gibi davranmasını, koşmasını atlayıp zıplamasını beklemek gibi bir şey. cinsler birbirini tamamlamak için varlar. bir kadın ve erkeğin eşit olduğunu söylemek abes. kabin karşısında kesinlikle eşitler buna kimse bir şey söyleyemez.

yalnız cinsiyetler arasındaki birbirini tamamlayacak özellikleri ortadan kaldırırsanız bütün deneyle oynarsınız.

neyse modern kişiler öyle ki, rahatı bozulmasın, twitter 'dan öğrendiği 160 karakter bilgiyi instagram postuyla harmanlayıp modernitenin dibini bize yaşatıyor. adnan menderes' in her mahalleye bir zengin parolası şimdilerde her aileye bir modern, hatta bir modern alana salaklık bedava şeklinde devam ediyor.

kendini özel hissetmek veya biraz olsun farklılaşma uğruna olmadık saçmalıkları gösteren tek hücreli amipler türedi. bir de hızlıca bölünüp çoğalıyorlar.

ne için nelerden vazgeçtiklerini bilseler???

bayan şoför

 spoiler!
500t şoförü olarak bana kalmış bıdı.
trafiğin can damarını kesen kişi.

kadınlar trafikte diğer bütün sürücülere göre daha saygısız. evet! saygısız ve bunu pişkinliğe ve vuruyorlar. günde en az 5 kadın şoför vakası yaşıyorum. sinyal vermeden dönmek, yolun ortasından gitmek, üzerine doğru atılmak, olmadık yerde dönmeye kalkmak, normal seyir hızının altında gitmek bunlar en basit olanları.
insan bir özür diler veya bir şey yapar. bir de hiç bir şey olmamış gibi devam ediyorlar. hadi bunu da geçtim ders al bari. o da yok iki ışık sonra aynı şeyler.

hele bir de sen hatalıysan; oooo! işte frene basayım derken gaza bastın demektir. normal trafikte bile sıkıştırdığından tut, aslında bizi trafiğe bile çıkarmamaları gerektiği konusunda bin türlü maval dinlersin.

zordur kadın şoförle aynı trafikte olmak.

vaveyla

kopan şeydir. mesela bir duraktan kalktığınızda eğer aşağıda yolcu kalmışsa, kapıya biri şıkıştıysa veya birisi diğerini ittiğinde arkadan gelen feryat figandır.

ne yalan söyleyim bazen bilerek insanları kapıya sıkıştırıyorum. çok zevkli ama.

greta thunberg

batı projesi.
geleceği çalınmakla veya diğer konularda söylediklerine katılıyorum ama türkiye, arjantin, brezilya ve hatırlamadığım bir iki ülkeyi hedef gösterecek şekilde gerekli düzenlemeleri yapmamakla ve çevre kirliliğine duyarsız kalmakla suçlaması tamamen bir projenin parçası olduğunu gösterdi.

sadece türkiye veya diğer ülkeler değil ki mesela çin, amerika, avrupanın hepsi var ve biden daha fazla dünyanın içine ediyorlar. yani var da var.
neden önümüzdeki dönemde yükseliş trendinde olan ülkeler . 2025 sonrası dünyanın gelişecek en büyük ekonomileri bunlar.

bir makale okumuştum bu kızla ilgili
 spoiler!
öyle bakmayın otobüz şoförleri de okuyor
bu kızın neredeyse tıpatıp aynı tipte olan bir kız yine ayı söylemlerle ikinci dünya savaşı sonrası amerik'ada ortaya çıkıyor ve rusya'yı dünyayı kirletmekle ve geleceğinin çalındığıyla ilgili kamuoyunda boy göstermeye başlıyor. dünyanın her yerinde ses getiriyor. sonra rusya ister istemez ülkelerine davet ediyor. rusya'da da büyük ilgiyle karşılanıyor ve rusya bir şekilde masaya oturmak ve belli şartları kabul etmek zorunda kalıyor.

gelelim küçük greta'ya;
-hedef gösterdiği ülkeler arasında olmamız beni ve 500t şoförü arkadaşları acayip şekilde işkillendirdi. yolda görsek sıkıştırırız arabasını o derece.
-türkiye'nin içinden gelen olumlu gibi gözüken her haber ve bilgi aslında algı yönetiminden başka bir şey değil .
-her ne kadar bazı kesimler tarafından hala öyle olmadığı ve masum bir çevre hareketi olarak ta görülse gezi olayları da bu şekilde bir senaryonun parçasıydı. irili ufaklı herkes bir yerinden bilmeden parçası oldu. ( bu arada kesilecek tek bir dala dahi karşıyım)
-aynı olayı futbol üzerinden de deneyecekler. fenerbahçe'nin şike davası bir denemeydi. şimdi ise galatasaray üzerinden gelecekler diye tahmin ediyoruz arkadaşlarla. ( sırf galatasaray stadından geçerken bunu için korna çalıyorum) . nasıl diyeceksiniz yugoslavya'nın parçalanması kızıl yıldız takımına yapılan haksızlıklar yüzünden sokağa taraftarın dökülmesiyle başladı ve artık güney slavya diye bir yer yok. ( yugo güney demek)

aynı protestoyu bir türk veya başka bir genç yapmış olsaydı ; bm toplantısında trump'ın yanında veya bu kadar ses getirecek şekilde bir ortam yaratılır mıydı?

son söz olarak her gözdüğü sakallıyı dedesi sanan masum ve yalnız ülkemin insanlarına; size helen her şey mutlaka bir sebebi var. bedava peynir fare kapanında olur.

korkmayın sönmez. sönmeyecek!
Henüz takip ettiği biri yok.
Henüz takip eden biri yok.