Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır.
Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.
daha fazla bilgi
zifaf gecesi. eşlerin evlendikten sonraki ilk gecesi. cinselliği yaşadıkları ilk gece. kurumsal olarak çiftleşilen ilk gece. bir sürü hikayeye de konu olan gecedir ayrıca.
neredeyse bir tören havasında geçirilir. aileler kızı sağ salim teslim eder erkek tarafı da teslim alır mantığıyla çalışır. kadının bir mal olduğunun her kes tarafından beyanıdır.
doğada cinselliği tören haline getiren tek tür insanımsıdır.
özellikle göz bölgesinin farklı bir fondoten ile yapıldığında bülent ersoy tipi makyaja dönüşen şey.
karanlıkta karşılaşacak olan damat'a şimdiden kolay gelsin. zaten bu kadar ağır makyajı yapmak 1 saat, düğün, oynama, halay, takı merasimi sonrası yorgunlukta makyajı silmek 1 saat. adamın zevki kaçar. daha ilk günden adam yorgunum veya başım ağrıyor derse şaşırmam.
fransa devriminden önceki fransa kraliçesi. 16. louis öldükten sonra tahta geçmiştir. aslında avusturya prensesiyken evlenince fransa kraliçesi oluvermiş bir anda.
devriminin en renkli kişilerindendir. para ve değer ile ilgili herhangi bir bilgisi olmadığı gibi açlıktan kırılan fransız halkı için tam bir fransız olarak ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler diyerek ironi mi yaptı yoksa trollük mü bilmiyorum ama devrimi güçlendirmiş ve louis'in idamının yolunu açmıştır.
sonunda kendi de aynı sonla idam edilmiş.
doğanın temel kuvvetlerinden biri, tüm maddeler arasında var olan bir kuvvet. bu kuvvet manyetik, elektriksel, elektromanyetik ve çekirdek içinde etkin olan nükleer kuvvetlerden daha zayıf olup, maddenin iç yapısında rol oynamaz.
bir ilişkiye giriş bölümü. gelişme ve sonuç bölümlerinin hazırlayıcısı. uzun tutulmasında ham yarar var hem de fazla uzatırsan hikayeden kopuş oluyor, anlamı kalmıyor.
geçen bir iş arkadaşım kendi aralarında konuşurken kulak misafiri olmak düştü bana da. mutlu son sauna veya masaja giden kişiye masöz'ün masajın son bölümünde mastürbasyon yapması veya ilişkiye girmesiymiş uzaktan anladığım kadarıyla. eğer konu açılırsa bilgi vermeye devam edeceğim.
mutlu son istiyor herkes. kimsenin mutlu başlangıçtan haberi yok.
erkeğin oluyor da kadının olmaması mümkün olmayan abazan.
sabah işe gidiyorum dolmuşta bir baktım kadının teki bir erkeği sıkıştırıyor, göz süzüyor. adam da tövbe tövbe nereden çıktı bu havasında. bir şey söylese kadın belli ki kendini savunacak ve adamı suçlayacak. erkek ne yapacağını bilemedi. gözlerindeki çaresizliği görmeliydiniz.
kadının da canı ister mutlaka ama kadın erkek fark etmez bunu dışarıda yaşamak abes, sapıklık resmen
fırın gibi çalışma saatleri gibi çalışan şaç baş yeri.
sabah evden 6 gibi çıkıyorum birde bakıyorum mahallenin kuaförü açık ve içeride 2-3 kişi var.
her sabah böyle. daha bakkal açmamış oluyor fırında o kadar sıra olmuyor.
yanlış iş seçtik sanırım .
acınası, yutkunası ve daha çok karşı konulası durum.
herkesin başına gelebilir önce bunu bilmek gerek. bu bizim ayıbımız değil. buna yeltenen, bunu kendine hak gören soysuzun ayıbı.
utanması gereken, kendini kötü hissetmesi gereken o.
bu maalsef abin oluyor,amcan oluyor, eşinin kardeşi babası oluyor , oluyor da oluyor.
önemli olan senin benim sesimizi çıkarmamız. daha yüksek perdeden bunu dile getirmek.
eğer getirmezsen getirmezsem normalleşiyor ve bu sefer senin yanındaki çocuğuna sarkıyor...
susma-yacağım.
doğru anlaşılmadığında uyuşturucu etkisi olan ve özünden koparak gelenek haline gelmesi an meselesi olan inanış biçimi.
bir çok din kitabı okudum ve uygulama denedim. hepsinden çıkardığım dinin kişiye özgü olduğu ve allah'la araya hiç bir zerre dahi bir şeyin giremeyeceği. her öğreti kendi içerisinde belli bilinçler saklıyor ve uygulamalar da ona göre oluyor.
din adı altında anlatılan her şey sizin uygulamalarınızın sizde yaşanışı aslında. sonra araya başkası girince büyü bozuluyor.
kadınlar eski çağlarda kendi dudaklarını ve yüzlerini canlı göstersin diye kendi kanlarını sürerlermiş. endüstriyelleşme ve gelişim bu talebi kan dökmeden halledecek şekilde kimyasal bombası ruju icat etti.
kendi kanıyla veya kimyasalla maruz kalarak güzelleşmek? bilemedim ne yalan söyleyim? bir de güzelleşmek ama niye? kime ?
doğal olan hani güzeldi? neden daha doğal olmaya çalışıyoruz? yoksa bir şeyler oldu anlamadık ama bir şeyler oldu mu?
admine ses duyurma aparatı, şeysi. eskiden sözlükte böyle bir başlık vardı ve direkt admine buradan belli şeyleri yazardık.
mesajları ve başlığı mutlaka yönetim takip ediyor ve cevap geliyor.
hayata geri dönüp baktığında insanın gördüğü pişmanlıktır.
hayatta keşkelere yer yok ama gelin görün ki pişmanlıklar olmadan da öğrenme süreci işlemiyor.
benim en büyük pişmanlığım ise;
sevdiğim çocuğa son kez gidip seviyorum demedim. gurur, kibir, kendini beğenmişlik deyin hatta salak deyin ama öyle. yıllar sonra karşılaştık keşke gelseydin dedi. ben senin artık beni istemediğini düşündüğüm için kendi içime gömdüm sevgimi dedi ve beni o gün o saatte olduğum yere gömdü.
ludwig van beethoven'ın gözleri görmeyen küçük bir kız için yazdığı sonat. ay ışığı sonatı.
beethoven yalnız, mutsuz bir çocukluk geçirir. zaten sağırdır ve kimsenin kendini anlamadığını düşünür ve intihar eşiğine kadar gelir. intihara karar verir ve hatta vasiyetini bile hazırlar. . gözleri görmeyen kız aslında ay ışığını hiç göremeyecektir. bu, beethoven’a yaşama bakışını tamamen değiştirecektir. gözleri görmeyen genç kızın ay ışığını hiç görememiş ve göremeyecek olması bethooven’ı fazlasıyla derinden etkiler ve o da hayata sarılır.
bir gün viyana’da arkadaşıyla gezerken bir sokakta güzel bir piyano sesi duyar ve mutlaka çalan kişiyle tanışmak ister.
arkadaşına dönüp , çalan kişinin muhteşem çaldığını ve onu görmesi gerektiğini söyler.
apartmana çıkarlar ve kapıyı çalarlar . kapıyı açan kadın, beethoven’ı hemen tanır. beethoven, piyano sesi için geldiğini ve çalan kişiyle tanışmak istediğini söyler. kadın, piyanoyu çalanın kızı olduğunu ve tanışmaktan mutlu olacağını belirterek beethoven ve arkadaşını içeri alır.
annesi kıza, beethoven’ın geldiğini söyler ve küçük kız çok heyecanlanır, hemen ayağa kalkar, fakat kız görme engellidir.
spoiler!
biliyorum tam türk filmi gibi ama hikaye böyle napıyım. biraz idare edin. senaristlere daha iyisini çalıştıramamışlar.
bunu gören beethoven ise, “lütfen benden bir şey isteyin.” der, maddi bir şey isteyeceklerini düşünerek. kızın cevabı şu olur; “ben hiç ayışığı görmedim, bana ayışığını anlatır mısınız?” bu durumdan etkilenen beethoven, bunun üzerine piyanonun başına geçer ve ayışığı sonatı’nı(moonlight sonata), doğaçlama olarak besteler.
spoiler!
sonunda evlenirler çook mutlu yaşarlar diyecektim ama maalesef öyle bir şey olmuyor.beethoven kızı orada bırakır aşağı iner fırından iki ekmek alır ve akşama iki yumurta kırıp menemen yapıp yer. bu satırlarımı içinden beyaz atlı prens çıkan hikayelere aldananlar için gönderiyorum
aslında ay ışığı sonatı gözleri görmeyen bir kişiye ay ışığını anlatır.
spoiler!
başlığı benim açmam eski yazar olmanın vermiş olduğu bir şans olsa gerek
admine ses duyurma aparatı, şeysi. eskiden sözlükte böyle bir başlık vardı ve direkt admine buradan belli şeyleri yazardık.
mesajları ve başlığı mutlaka yönetim takip ediyor ve cevap geliyor.
erkeğin oluyor da kadının olmaması mümkün olmayan abazan.
sabah işe gidiyorum dolmuşta bir baktım kadının teki bir erkeği sıkıştırıyor, göz süzüyor. adam da tövbe tövbe nereden çıktı bu havasında. bir şey söylese kadın belli ki kendini savunacak ve adamı suçlayacak. erkek ne yapacağını bilemedi. gözlerindeki çaresizliği görmeliydiniz.
kadının da canı ister mutlaka ama kadın erkek fark etmez bunu dışarıda yaşamak abes, sapıklık resmen
doğanın temel kuvvetlerinden biri, tüm maddeler arasında var olan bir kuvvet. bu kuvvet manyetik, elektriksel, elektromanyetik ve çekirdek içinde etkin olan nükleer kuvvetlerden daha zayıf olup, maddenin iç yapısında rol oynamaz.
ludwig van beethoven'ın gözleri görmeyen küçük bir kız için yazdığı sonat. ay ışığı sonatı.
beethoven yalnız, mutsuz bir çocukluk geçirir. zaten sağırdır ve kimsenin kendini anlamadığını düşünür ve intihar eşiğine kadar gelir. intihara karar verir ve hatta vasiyetini bile hazırlar. . gözleri görmeyen kız aslında ay ışığını hiç göremeyecektir. bu, beethoven’a yaşama bakışını tamamen değiştirecektir. gözleri görmeyen genç kızın ay ışığını hiç görememiş ve göremeyecek olması bethooven’ı fazlasıyla derinden etkiler ve o da hayata sarılır.
bir gün viyana’da arkadaşıyla gezerken bir sokakta güzel bir piyano sesi duyar ve mutlaka çalan kişiyle tanışmak ister.
arkadaşına dönüp , çalan kişinin muhteşem çaldığını ve onu görmesi gerektiğini söyler.
apartmana çıkarlar ve kapıyı çalarlar . kapıyı açan kadın, beethoven’ı hemen tanır. beethoven, piyano sesi için geldiğini ve çalan kişiyle tanışmak istediğini söyler. kadın, piyanoyu çalanın kızı olduğunu ve tanışmaktan mutlu olacağını belirterek beethoven ve arkadaşını içeri alır.
annesi kıza, beethoven’ın geldiğini söyler ve küçük kız çok heyecanlanır, hemen ayağa kalkar, fakat kız görme engellidir.
spoiler!
biliyorum tam türk filmi gibi ama hikaye böyle napıyım. biraz idare edin. senaristlere daha iyisini çalıştıramamışlar.
bunu gören beethoven ise, “lütfen benden bir şey isteyin.” der, maddi bir şey isteyeceklerini düşünerek. kızın cevabı şu olur; “ben hiç ayışığı görmedim, bana ayışığını anlatır mısınız?” bu durumdan etkilenen beethoven, bunun üzerine piyanonun başına geçer ve ayışığı sonatı’nı(moonlight sonata), doğaçlama olarak besteler.
spoiler!
sonunda evlenirler çook mutlu yaşarlar diyecektim ama maalesef öyle bir şey olmuyor.beethoven kızı orada bırakır aşağı iner fırından iki ekmek alır ve akşama iki yumurta kırıp menemen yapıp yer. bu satırlarımı içinden beyaz atlı prens çıkan hikayelere aldananlar için gönderiyorum
aslında ay ışığı sonatı gözleri görmeyen bir kişiye ay ışığını anlatır.
spoiler!
başlığı benim açmam eski yazar olmanın vermiş olduğu bir şans olsa gerek
kalp krizi. kalbi besleyen büyük damarlardan birinin aniden tıkanması sonucu ortaya çıkan bir durumdur. enfarktüs krizi geçiren hasta; kalp bölgesinde ani bir ağrı hisseder. bütün benliğini ölüm korkusu sarar. nefes almakta zorluk çeker. yapılacak ilk iş, hastanın 45 derece bir meyille oturmasını sağlamaktır. sonra; vakit geçirmeden hekim çağrılır. enfarktüs krizini atlattıktan sonra net istirahat ve hekimin dediklerine uymak şarttır.
yıllar sonra olsa da yeniden karşılaşılan can dosttur k(gizli:adın sözlüğü).
eskiden bu sözlük herkesin birbirini bilmeden tek vücut olabileceğini, arkadaş olmak için bir geçmişe sahip olunması gerekmediğini, iyiyi yapmak için illa bir neden olmadığını simgelerdi bizim için.
sözlükte bir çok tartışma, bir çok restleşme gördüm ama hiç biri saygısızlık seviyesinde değil ve yapıcıydı. tekrar hayatıma girdiğin için sağol kadın sözlüğü. iyi ki varsın.
sözlükte bir konu seçsek ve bir yazar bu konu hakkında hikayeye başlasa, sonradan gelen yazarlar da hikayeye uygun olarak bir şeyler yazsa ve yazıp, okuyup gülsek eğlensek ve konuya parmak bassak?
admine ses duyurma aparatı, şeysi. eskiden sözlükte böyle bir başlık vardı ve direkt admine buradan belli şeyleri yazardık.
mesajları ve başlığı mutlaka yönetim takip ediyor ve cevap geliyor.
pozitif ayrımcılığın geldiği son nokta. kadına şiddet olarak bilinen yasanın kadına verdiği geniş yetki. kadının beyanı delile bakılmaksızın doğru kabul edilecek.
yani kadın kafasına koyduğu erkeği daha doğrusu hedefi istediği gibi suçlayacak ve böyle bir şey olmadığını da erkeğin ispat etmesi gerekecek.
kadın o kadar haklı ki asında ona haksızsın demek bile bir şiddet unsuru haline geliyor.
yasanın bu hali çok aileler çökertir, çok insanın ahını aldırır benden söylemesi.
bir erkek eğer bir çok kadın veya kızla konuşuyorsa, her lafının başı sevişme veya cinsellikse, davranışları hep cinsellik üzerineyse mutlaka bir kız erkeğin ırzına geçmiştir.
spoiler!
ne kadar itici geldi değil mi?
aynı şey size söylenince erkek bundan zevk alıyor hal bu ki.
hey hey hey! dostum şimdi sakince elindeki mouse'u yerine bırak ve yazacaklarımı oku.
bir insanın ikinci sınıf olmasını ancak kendi belirler. hoop ben seni ikinci sınıf yaptım yok birinci sınıf yaptım gibi şeyler ancak çizgi filmlerde oluyor. seni lord ilan ediyorum!!!
kime göre diye sorarlar. evet belli konularda kanunen zorluklar var hem kadın hem de erken için ama bu kesinlikle bir bahane veya ardına sığınılacak bir şey değil.
işin kötü tarafı erkek veya kadının bunu kabul etmesi ve bunu yaşıyor olması. siz kabul etmedikçe kimse size ikinci sınıf muamelesi yapamaz.
her kadının rüyası, evlilik veya erkeğin sevgisini gösterdiği yüzük.
bilirsiniz işte erkek dizlerinin üzerine çöker ve benimle evlenir misin der ve konfetiler patlar, havayi fişekler gök yüzünü kaplar, kadının kalbi yıllarca beklediği anı yaşar.
tek taş yüzüğün cevabı her daim"evet"tir. düşünsenize aşkınız size aşkını söylemek için pahalı bir yol bulmuş, size değer verdiğini göstermiş ve size teslim olmuş, dizlerinin üzerinde ve size bakıyor. bu işe yarar tek taş yüzük.