Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır.
Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.
daha fazla bilgi
Öyle bir kedi düşünün ki; felsefe okuyan, bolca müzik dinleyen, adından da anlaşıldığı üzere çokça yemek yiyen, ve bir de kendi minik ütopyasındaki düşünceleri bu değerli sözlüğe aktaran bir kedi. "yahu bu ne biçim kedi" diyenler var ise, işte öyle bir kedi. Merhabalar efenim, o benim.
(bkz:teşekkür)
yapılan bir iyiliğe karşı duyulan gönül borcunu ve hoşnutluğu sözle ya da davranışla anlatma demektir.
insanları yakınlaştıran, hiç tanımadığımız insanlara bile tebessüm etmemizi sağlayan güzel bir sözcüktür.
freddie mercury'nin hayatındaki en büyük aşkı ve sonrasında onu ölümüne dek yalnız bırakmayacak olan tek gerçek dostu mary austin'e yazmış olduğu bu şarkının sözleri, aşık olan her kişiye dokunacak cinsten.
senin muhattabını büyük olasılıkla kırmamak ve tartışmanın alevlenmesini engellemek için gayet iyi niyetle söylediğin bu söz, karşı tarafın kendini ilah sanmasına ve münasip yerlerinin yer çekimine meydan okumasına sebep olur.
küçüklüğümden beri üniversitede okumak için bana hayaller kurduran, duvarlarıma fotoğraflarını astıran, rüyalarıma giren, topraklarımızdaki en güzel ve en kıymetli gördüğüm şehirdir.
nitekim istediğimi de yaptım.
burada yaşamaya başladıktan sonra, ömrüm hayatım boyunca içinde bulunduğum birçok şehir önemini kaybetti.
izmir insanda bağımlılık yapıyor. denizi, havası, insanları. hiç olmadı kafan bozuksa çıkıp karşıyaka sahilde hafif bir esinti eşliğinde yapılan yürüşten sonra bile pamuk gibi oluyorsun.
özellikle tarihine bakınca daha da bir değerleniyor gözümde.
bağımlılık yapan bir unsurdur kanımca.
öyle ki, güzel bir çiçeğin kokusuna da bağımlı olabilirsiniz, yeni doğmuş bir bebeğin o mis kokusuna da, aşık olduğunuz adamın teninin kokusuna da. öyle bağımlı olursunuz ki duyduğunuz diğer tüm kokularda o kokuyu ararsınız.
benim de mensubu olduğum burçtur.
sevgi dolu, şefkatli, anaç, fedakar yapısıyla güven veren kadınlardır. aşka aşık yapılarından dolayı sevdikleri zaman içlerinden bambaşka bir şey çıkabilir.
evcimendir, eviyle uğraşmayı, mutfağında zaman geçirmeyi, lezzetli yemekler yapıp sevdiklerine sofralar donatmaya bayılır.
sanata yatkındırlar, bunu aşık oldukları zaman kolaylıkla görebilirsiniz.
hisleri çok kuvvetlidir, sizin tek bir hareketinizden aklınızdan geçenleri okuyabilir, iyi falcı olabilirler.
çok dostcanlısı ve iyi bir dinleyicidirler. muhtemelen aranıp dert yanılan ve fikir danışılan akıl hocasıdır. bu konuda çok da başarılıdır fakat asla kendi hayatında uygulamayı başaramaz.
ne yazık ki bazı kötü huyları da mevcuttur. çok kırılgan ve sulugöz bir yapıları vardır. bağımlı oldukları alışkanlıklarından çok zor kurtulurlar, bu özellikleri onları aşık oldukları zaman çok kötü etkilemektedir.
kincidirler. kendilerine yapılan bir hatayı asla unutmaz, vakti ve zamanı geldiği zaman çat diye yapıştırıverirler.
anılarına sıkı sıkıya bağlı olup, geçmişte yaşayan insanlardır.
yemek yemeyi severler dolayısıyla balık etli yapıları vardır, ancak zarif ve hoş görünürler.
velhasıl her erkeğin hayatından bir yengeç kadını geçmesi lazım.
(bkz:public enemies)
film, 1930lu yıllarda yaşamış olan ve amerikayı yakalanamamasıyla krize sokmuş john dillinger adlı bir banka soyguncusunun hayatını konu almaktadır. izlediğim en harika filmlerden birisiydi.
yeni bir bilgi öğrenmeye mütemadiyen kapalı olup, kim bilir nereden edindiği (büyük olasılıkla kulaktan dolma bilgilerdir) bilinmeyen bilgileri bağnaz bir şekilde savunmaya çalışır. kendine ait fikirleri olmaz.
böyle insanlar dinlemeyi bilmez, büyük ihtimalle siz konuşurken lafınızın arasına balıklama atlayıp "hayır öyle değil böyle" diyerek size sinir krizi geçirtir.
ha bir de çok ses çıkar.
düzeyinde yapılmasında bir sakınca görmediğim eylemdir. sonuçta kadınların erkeklerin gözünde gittikçe değersizleştiği ülkemizde, bir erkeğin bir kadına hayatındaki en zarif, en narin ve en kıymetli şeymiş gibi hissettirmesi olağanüstüdür. ancak dozu kaçtığı zaman bu güzel prensesimizin burnu yerçekimine meydan okuyabilir. sizi parmağında oynatıverir ruhunuz duymaz.
devrim. çünkü devrim kadar bir toplumu rahatsız eden başka bir durum yoktur. toplumun içinde bulunduğu kalıptan onu bir anda sıyırmaya çalışmak hiç de kolay değildir.
bu bayan değil kadın zamazingosunun neden bu kadar abartıldığı konusunda en ufak bir fikrim yok. kesinlikle kimsenin görüşünü yargılayamam fakat bu durumun tamamen feminizm ile ilgili ortalıklarda çokça bilgi kirliliğinin bulunmasından ötürü feminizmin aslının ne olduğunu tam olarak kavrayamadan kendine "feministim ben" diye etiket yapıştıran bireylerden kaynaklandığını düşünüyorum.
yani yolda yürürken bir adamla çarpıştığınızı düşünün. adam size dönüp de "pardon kadın." derse sizin dönüp onun ağzına bir tane yapıştırmanız, bayan değil kadın savunmanıza edilen eleştiriye vereceğiniz tepkiden çok daha kısa sürecektir.
şahsi fikrim olarak dünyada en eşsiz bulduğum kadın vokaldir kendisi. ayrıca her bir şarkısının altında gizlenmiş acıları, yaşadığı gerçek olayları anlatmış olması da cabası. hayatını okuduğum ve izlediğim zaman ona olan hayranlığım çok daha arttı. bir kadının aşkı uğruna bu kadar günden güne çöktüğünü ve çaresizliğe büründüğünü gördüğümde de bir hayli üzüldüm. bir daha onun gibi bir ses ve bir efsane bu dünyaya gelemeyecek.
ilk defa adını bu tarz benim yarışmasından duyduğum, 1.70in üstündeki nişantaşılı ablaların uçaklara dokunmak istercesine inatla giydiği, topuğunun boyu benim boyumla aynı olan ayakkabımsı nesnedir. ayakkabı demeye bin şahit.
kadınlar kedi gibidir. sevgi ister, ilgi ister. bunlardan mahrum kaldıklarında pençelerini geçirip can yakabilirler. ancak sevgi ve ilgiye boğulduklarında ise dünyanın en sevimli canlıları oluverirler.
uzayda tek başına kalma hissinin diğer adıdır. uzayda hızlar milyon kilometrelerle ölçülür . depresyondaki kişi için de öyledir he şey öyle hızlı akar ki bilemezsiniz. buna karşın hayat çok yavaş akıyor hissi verir. boşlukta savrulan astronot gibi sürüklenir gidersiniz.
ilk sevgilimden ayrılma sebebim. gençlik zamanında ağzınızla gitar solo yapmak gibi bir moda vardı. bem de eksik kalmayım diye sevgilimin ailesinin önünde çok ciddi bir ortamda "still got the blues" solosu yaptım.
-berna geri dön valla bir daha yapmayacağım.
ile evliyim.
işkolik, öz güveni yüksek, sessiz sakin ama güçlüdürler. her şeyi mantıkları ile çözselerde, duygusaldırlar. duygusal bir filmde birlikte ağlayabilirsiniz. aile kavramına önem verir, iyi bir partner ve iyi bir baba olurlar.
en kötü özellikleri ise tüm kararları kendilerinin alması gerektiği konusunda sabit fikirlidirler. hatta bayağı inat ederler. onlara bir fikri kabul ettirmeniz için çok çabalamanız gerekecektir. hele ki bir yengeç iseniz yorulacağınız kesindir.
hep övülen ama mutfağımda imkansızlaşan beslenme şekli. düşünsene sözlük; sürekli yemek pişir, masa hazırla bir lokma tadına bakma.
ben bu göbeği tek lokma lokma büyüttüm.
aklın ve mantığın çöktüğü, asla yapmam dediklerini hipnoz olmuşçasına yaptığın, sevmem dediğin şeyleri kaldırabilir olduğun, 'ben böyleyim'in sökmediği, yaşama sevincini artırdığı ölçüde yüksekten yere de çarpan duygular yaşatan aşk...iyi bir seymisin bilemedim.
(bkz:public enemies)
film, 1930lu yıllarda yaşamış olan ve amerikayı yakalanamamasıyla krize sokmuş john dillinger adlı bir banka soyguncusunun hayatını konu almaktadır. izlediğim en harika filmlerden birisiydi.
benim de mensubu olduğum burçtur.
sevgi dolu, şefkatli, anaç, fedakar yapısıyla güven veren kadınlardır. aşka aşık yapılarından dolayı sevdikleri zaman içlerinden bambaşka bir şey çıkabilir.
evcimendir, eviyle uğraşmayı, mutfağında zaman geçirmeyi, lezzetli yemekler yapıp sevdiklerine sofralar donatmaya bayılır.
sanata yatkındırlar, bunu aşık oldukları zaman kolaylıkla görebilirsiniz.
hisleri çok kuvvetlidir, sizin tek bir hareketinizden aklınızdan geçenleri okuyabilir, iyi falcı olabilirler.
çok dostcanlısı ve iyi bir dinleyicidirler. muhtemelen aranıp dert yanılan ve fikir danışılan akıl hocasıdır. bu konuda çok da başarılıdır fakat asla kendi hayatında uygulamayı başaramaz.
ne yazık ki bazı kötü huyları da mevcuttur. çok kırılgan ve sulugöz bir yapıları vardır. bağımlı oldukları alışkanlıklarından çok zor kurtulurlar, bu özellikleri onları aşık oldukları zaman çok kötü etkilemektedir.
kincidirler. kendilerine yapılan bir hatayı asla unutmaz, vakti ve zamanı geldiği zaman çat diye yapıştırıverirler.
anılarına sıkı sıkıya bağlı olup, geçmişte yaşayan insanlardır.
yemek yemeyi severler dolayısıyla balık etli yapıları vardır, ancak zarif ve hoş görünürler.
velhasıl her erkeğin hayatından bir yengeç kadını geçmesi lazım.
devrim. çünkü devrim kadar bir toplumu rahatsız eden başka bir durum yoktur. toplumun içinde bulunduğu kalıptan onu bir anda sıyırmaya çalışmak hiç de kolay değildir.
freddie mercury'nin hayatındaki en büyük aşkı ve sonrasında onu ölümüne dek yalnız bırakmayacak olan tek gerçek dostu mary austin'e yazmış olduğu bu şarkının sözleri, aşık olan her kişiye dokunacak cinsten.
freddie mercury'nin hayatındaki en büyük aşkı ve sonrasında onu ölümüne dek yalnız bırakmayacak olan tek gerçek dostu mary austin'e yazmış olduğu bu şarkının sözleri, aşık olan her kişiye dokunacak cinsten.
bu bayan değil kadın zamazingosunun neden bu kadar abartıldığı konusunda en ufak bir fikrim yok. kesinlikle kimsenin görüşünü yargılayamam fakat bu durumun tamamen feminizm ile ilgili ortalıklarda çokça bilgi kirliliğinin bulunmasından ötürü feminizmin aslının ne olduğunu tam olarak kavrayamadan kendine "feministim ben" diye etiket yapıştıran bireylerden kaynaklandığını düşünüyorum.
yani yolda yürürken bir adamla çarpıştığınızı düşünün. adam size dönüp de "pardon kadın." derse sizin dönüp onun ağzına bir tane yapıştırmanız, bayan değil kadın savunmanıza edilen eleştiriye vereceğiniz tepkiden çok daha kısa sürecektir.
benim de mensubu olduğum burçtur.
sevgi dolu, şefkatli, anaç, fedakar yapısıyla güven veren kadınlardır. aşka aşık yapılarından dolayı sevdikleri zaman içlerinden bambaşka bir şey çıkabilir.
evcimendir, eviyle uğraşmayı, mutfağında zaman geçirmeyi, lezzetli yemekler yapıp sevdiklerine sofralar donatmaya bayılır.
sanata yatkındırlar, bunu aşık oldukları zaman kolaylıkla görebilirsiniz.
hisleri çok kuvvetlidir, sizin tek bir hareketinizden aklınızdan geçenleri okuyabilir, iyi falcı olabilirler.
çok dostcanlısı ve iyi bir dinleyicidirler. muhtemelen aranıp dert yanılan ve fikir danışılan akıl hocasıdır. bu konuda çok da başarılıdır fakat asla kendi hayatında uygulamayı başaramaz.
ne yazık ki bazı kötü huyları da mevcuttur. çok kırılgan ve sulugöz bir yapıları vardır. bağımlı oldukları alışkanlıklarından çok zor kurtulurlar, bu özellikleri onları aşık oldukları zaman çok kötü etkilemektedir.
kincidirler. kendilerine yapılan bir hatayı asla unutmaz, vakti ve zamanı geldiği zaman çat diye yapıştırıverirler.
anılarına sıkı sıkıya bağlı olup, geçmişte yaşayan insanlardır.
yemek yemeyi severler dolayısıyla balık etli yapıları vardır, ancak zarif ve hoş görünürler.
velhasıl her erkeğin hayatından bir yengeç kadını geçmesi lazım.
bu bayan değil kadın zamazingosunun neden bu kadar abartıldığı konusunda en ufak bir fikrim yok. kesinlikle kimsenin görüşünü yargılayamam fakat bu durumun tamamen feminizm ile ilgili ortalıklarda çokça bilgi kirliliğinin bulunmasından ötürü feminizmin aslının ne olduğunu tam olarak kavrayamadan kendine "feministim ben" diye etiket yapıştıran bireylerden kaynaklandığını düşünüyorum.
yani yolda yürürken bir adamla çarpıştığınızı düşünün. adam size dönüp de "pardon kadın." derse sizin dönüp onun ağzına bir tane yapıştırmanız, bayan değil kadın savunmanıza edilen eleştiriye vereceğiniz tepkiden çok daha kısa sürecektir.