@fairy tale

Yazar

Durum: 214 - 0 - 0 - 0 - 27.01.2021 20:44

Puan: 764 -

6 yıl önce kayıt oldu. 2.Nesil Yazar Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 11

beklenen zirve

filenin sultanları

gönlümüzün sultanlarıdır. türk kadınını ve tük imajını sadece avrupanın görmek istediği gibi değil biz en az sizin kadarı diyen nadir ve muasır medeniyetler seviyesindeki takımdır.

elitist

her şeyin en iyisini en kalitelisini en pahalısını kullanan veya kullandığını sanan, aynı zamanda bununla övünen söylediği her şeyin doğru, kabul edilmemesi imkansız, otoriter herbokolog kişilerin genel adı.

senden çok var

(bkz:rober hatemo)'nun ebir dönem hit olmuş şarkısı.


haydee
ah-ah-ah-ah
ah-ah-ah-ah
ah-ah-ah-ah
seninle akraba gibi olduk uzaktan
elimi uzatsam tutar alırdım çoktan
seni sana, beni de bana vermiş veren
şaşırttım mı, bunalttım mı?
çok affedersin üzgünüm
bir çok sıkıldım
iki yerim çok dar
ohh senden çok var
beni mi buldun şimdi?
çok işim var
bir çok sıkıldım
iki yerim çok dar
ohh senden çok var
beni mi buldun şimdi?
haydee
ah-ah-ah-ah
ah-ah-ah-ah
ah-ah-ah-ah
seni bir arkadaş, bir dostum gibi sevdim
sen oturmuş bana aşktan dem vuruyorsun
bende sevdiğin çok şey var, adı aşk değil
çağırdım mı, ayarttım mı?
kendin geldin ya, şimdi dinle
bir çok sıkıldım
iki yerim çok dar
ohh senden çok var
beni mi buldun şimdi?
çok işim var
bir çok sıkıldım
iki yerim çok dar
ohh senden çok var
beni mi buldun şimdi?
ah-ah-ah-ah-ah-ah-ah-ah-ah-ah-ah-ah-ah-ah-ah-ah-ah-ah-ah-ah-ah
senden çok var
beni mi buldun şimdi?
çok işim var
bir çok sıkıldım
iki yerim çok dar
ohh senden çok var
beni mi buldun şimdi?
beni mi buldun şimdi?
hadi çok işim var
kaynak: musixmatch
besteciler: yildiz tilbe

laiklik

din ve diğer inanç baskılarından özgürce yapılan yönetim. laiklik veya laisizm, devlet yönetiminde herhangi bir dinin referans alınmamasını ve devletin dinler karşısında tarafsız olmasını savunan prensiptir ayrıca. din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması ve ikisinin farklı şekilde değerlendirilmesidir.
fransızcadan türkçeye geçmiş olan "laik" sözcüğü, "din adamı olmayan kimse; din adamı dışında kalan halk" anlamına gelen latince "laicus" sözcüğünden gelmektedir. ( alıntı)

bir çok kişi tarafından layık olarak dillendirilir.

burhan altıntop

gülse birsel'in avrupa yakasında yarattığı unutulmaz karakteri.

bu ülkede kendini zorla laik ve elitist tavırlarla millete şirin göstermek isteyen özde gerici ancak şekilce laik ve sonradan görme kesimin parodisini en iyi ekrana yansıtan karakterdi.

(bkz:senden çok var)

kemal kılıçdaroğlu

ciddi ciddi devreleri yanık halde ortada dolaşan bir siyasetçi.

bir ropörtajda bize kim saldıracak diye sormuş. ırak mı? iran mı? suriye mi? diye.

yahu bu kadar telde cambaz var diyerek insanları aldatan ve yanlış yönlendiren bir liderimsi olamaz.

daha a-b-c yi okuyamıyor ama barış, özgürlük, atatürk vs gibi beylik laflarla her daim komiklik yapıyor. sonrada cehape mantığı dendiğinde " ne alakası var efenim" deyip kendini savunuyor.

bir terslik var bu işte ama hadi hayırlısı.

(bkz:garip hisler içindeyim sözlük )

dizilerin rol model alınması

beyin her gördüğünü bizim anladığımızı sandığımız şekilde algılamaz. ne duyarsa kelimenin ilk anlamı ile ve sadece göründüğü şekliyle algılar .
yani üzerinde bir mana , ima veya daha önce yaşanılmış bir anı var mı diye bakmaz ve sadece mekanik olarak çalışır.
beynin algısının üzerine anı, düşünce, ima duygu ekleyerek bizim frekansımızdan birimlerle iletişimde bulunuruz. yani birbirimize algılanır oluruz. bunu göz yapar.
neyse felsefeyi bırakalım.

insanlar televizyonlarının başına oturduklarında safiyane olarak bir çok şey izler. reklamlar, diziler, filmler, bir sürü gereksiz bilgi.
bu bilgiler beyin tarafından hiç bir kısıt olmadan işlenir ve gen'e yazılır.

siz farkında olmadan sizden açığa çıkan davranışlarınız olmaya başlar. ne zaman ki karşınızdaki kişinin beyni duygu, ima vs gibi bir araçla sizinle bağlantı kurduğunda beyin daha önce kayıt ettiği bilgiyi ortaya çıkarır.
sonra gidip polat alemdar gibi racon keserken, bihter gibi kocanızın yeğeniyle aşna fişna ederken bulursunuz kendinizi.
sonra da söylenirsiniz ortam çook bozuldu. nerede o eski zamanlar diye.

rabarba

reklam kuşaklarına izlediğiniz bir çok reklamı çeken, sunan medya ajansı. büyük işler çıkarırlar. iyi çalışırlar.
serdar erener'in sahibi olduğu ajanstır ayrıca.


http://www.rabarba.com/

rabarba

topluluk sesi, uğultu. hani filmlerde kız bir mekana girer, cafenin içerisinde konuşan kişilerin anlaşılmayan uğultulu sesi vardır ya , işte o rabarbadır.

kakafoni

sen anlat karadeniz

allah ile aldatmak

siyasete giren herkesin istisnasız uğrak yeridir.

gelelim işin aslına;
insanlar genelde duygu, düşünce ve inançlarını göstermek istemezler. bunun ana sebebi en savunmasız, en samimi, ve en açık oldukları yerlerdir. duygularını saklarlar, düşüncelerini söylemezler ve inançlarını gizlerler. bunları yaparlar ama gelen karşıt duygu, düşünce ve inanıcı da tartarlar.

bunu fark eden algı yöneticileri insanlara hep buradan telkinde bulunurlar. çünkü buradan kişiyi yakalarlarsa her şeyi değiştirebilirler.

inançlar düşünceye döner, düşünce de duyguya. sonuç olarak duygu da fiile. bu üçlü beraber çalışır.

kişinin an kolay avlandığı yer inancıdır. en saf orasıdır. diğerleri artık güçlenmiş inançlardır.

allah ve allah kavramı üzerinden veya insanların her türlü inancı üzerinden kişiye telkinde bulunmak ve kendi saf inancın yerine kendi çıkarını inanç olarak koymak tam anlamıyla şerefsizliktir.

bu koskoca bir duvarı, bir kiremit çekip yerine yeni bilgi kiremitini koyarak yapmak gibidir. algı ustası bunu diğer kiremitlerin yanında sırıtmayacak şekilde yeni bir bilgi koyarak yeni kiremiti yerleştirir.

bir süre sonra yeni bir duvar karşınıza çıkar. ilk çıkış noktasından çok farklı yerlere gelmiş, ne idiği belli olmayan sadece kişisel çıkarlara hitap den bir duvar.

beyini böyle yıkarlar. beyazları yıkarken içine bir renkli çorap atarak.

allah'la veya dinle kandırmanın mekaniği de bu şekilde işler. bu mekaniği diğer bütün inançlarınızla ölçebilirsiniz.

bu algı yönetiminden kurtulmanın yolu yok mu? var elbet!

önce konu hakkında tarafsız olarak her bilgiye açık olmak işin başlangıcı. size gelen bütün bilgiyi iyi bir muhasebeden geçirmek için de o konuda derin bilgi sahibi olmak. bunun için araştırmak, dinlemek, okumak gerekir.

yapabilene aşk olsun.

(bkz:atatürk ile aldatmak)

atatürkün gençliğe hitabesi

 spoiler!
tanım yapmak gerekiyor biliyorum ama tanıma bile gerek yok


ey türk gençliği! birinci vazifen, türk istiklâlini, türk cumhuriyet'ini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. istikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır.

bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! bu imkân ve şerait, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. istiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.

cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

ey türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır!

muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!

mustafa kemal atatürk

20 ekim 1927

olsun bizimde uefa kupamız var

2000 yılında galatasaray uefa kupasını aldıktan sonra uzunca bir dönem kupa alamadı veya istediği beklenen sonuçlara ulaşamadı.
arada geçen zamanda diğer takım taraftarlarına olsun bizimde uefa kupamız var diyerek kendilerini savundular, kendilerini geçmişle avuttular. haliyle diğer takım taraftarları da dalga geçip eğlendiler. olayın aslı budur.

şimdi asıl soru şu; kupa aldık diye avunan galatasaray taraftarı mı yoksa onunla dalga geçen rakip takım taraftarı mı avunmuştur?

atatürk ile kandırmak

fikri hür vicdanı hür yeni nesiller için bağımsızlığı her anlamda en ön plana koyup yaşama geçirmiş bir atatürk'ten; her sıkıştığında, politika üretemediğinde, yenilik yapamadığında geriye dönük olarak atatürk'ün yaptıklarına sığınan siyaset cücüklerinin yaptığı algı yönetimidir.

siyasi olarak insanları bir araya getirecek belli olgular, anlayışlar olması normaldir. ana akımlar bu şekilde hayat bulur ve yönetimde yer bulur. buraya kadar her şey çok normal ama her sıkıştığında, istemediği gibi bir şey cereyan ettiğinde hemen atatürk'ü öven veya tam tersi atatürk'ü yeren kötüleyen bir söylemle aradan sıyrılan siyaset zübüklerinden hiç haz etmiyorum.

hep merak etmişimdir; atatürk'ün kurduğu hayalde gerçekten bu var mıydı? yoksa kendi hür iradesi, hür fikriyle hareket eden, her daim yenilikten yana olan bir nesil mi hayal etmişti .

benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır derken beni kullanmayı bırakın artık yeni şeyler söyleyin, yapın, üretin demek istediğini anlıyorum.

"muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur" derken sadece papağan gibi okuyup geçme demek benim için.

atatük'ün gençliğe hitabesini her gün okusak yeridir, bütün kaleleri zapt edilmiş derken vah vah öyle mi olmuş diyerek değil asil kanla, ben ne yapabilirim diyerek.
boş verin olsun bizimde uefa kupamız var diyerek avunmayı... yeni şeyler üretmemiz ve kendimizi geliştirmemiz lazım.

(bkz:atatürkün gençliğe hitabesi )

kuran kursunda tecavüz

neresinden bakarsanız bakın; tutarsızlık, ahlaksızlık, ve din sömürüsü içerendir.

tecavüz tecavüzdür ve cezasız kalmamalıdır. yapılan fiili ve faili bırakıp dini kötülemek bir moda akımı gibi herkesi etkiliyor ve sanki o dine veya o düşünceye sahip herkesi tecavüzcü, her küçüğe sulanan, her türlü marjinalliğin veyahut anormal davranışın çıkış yeri olarak göstermeyi de doğru bulmuyorum.

bu şekilde haberlerde dikkat ederseniz yapan kişi değil din veya bağlı hissettiği kurum aşağılanıyor ve olay sadece kurum üzerinden algılanıyor.

aynı şey yıllardır cehape zihniyeti için de geçerli. o kadar yapılan güzel şeyin yanında yapılan kötü şeyleri sadece atatürk ve chp üzerinden lanse etmek dahi bir o kadar saçma. tam bir hedef saptırmadır.

bizim asıl sorunumuz veya tartıştığımız konu tamamen yaşı küçük olan çocuğa olan istismar olmalı. toplumsal yarayı nasıl bertaraf ederiz onu düşünmemiz gerek.

cahil veya bilinçlenmemiş kişinin dini, dili, ırkı, meşrebi olmaz. toplumun her kesiminden çıkar bu bıdılar.

(bkz:atatürk ile kandırmak)

kendim ettim kendim buldum

beynin çalışma prensibidir. insanların çoğu başına gelen şeyi hep dışarıdan geldiği konusunda hemfikir. işin aslı bu şekilde değil. siz beyni hangi bilgi ile çalıştırır hangi duyguyla beslerseniz beyin de size bunları yaşatmak için elinden geleni yapar.

ayna ayna söyle bana en güzeli kim bu dünyada veya alaaddin'in sihirli lambasını hikaye mi sandınız?

bindallı

bir dönemin en çok satılan likörü. kahve yanında servis edilirdi. talep görmeye başlayınca kalktı piyasadan.

pazar günü erken kalkmak

eğer sıkı bir nedeniniz yoksa olacak iş değildir. bir de uygunuz kaçarsa onu bilemem aa iyi bir neden ararsanız, güzel bir kahvaltı, günü yakalamak, bir yerlere gidecekseniz yola çıkmak gibi nedenleriniz olabilir.

yoksa yatın uyuyun pazartesi is coming.
  • /
  • 11
Henüz bir favori betim yok.

Toplam betim sayısı: 214

sunshine

beğenerek okuduğum ve takip ettiğim yazar. anladığım kadarıyla anne içgüdüleri yüksek, kimsenin kırılmasını istemeyen ve genel ortamın huzurlu olmasına çaba gösteren kişidir.
umarım günün birinde karşılaşırız ve sarmaş dolaş oluruz.
yazılarımı veya yazdığım konuları çok fazla sevmiyor ve bunu anlıyorum. yalnız bir konuda değerlendirme olması için farklı noktalardan da bakabiliyor olmak gerekir. ateşin yakıcılığı, su ile ölçülür.
 spoiler!
yine edebiyat parçalıyor diyorsun biliyorum
sadece ateş olan bir ortamda olmuş olsan ve su'yun anlamını bilmesek bize ateş normal gelirdi.

bugün emine bulut vefat etti. bunun suçlusu hepimiziz aslında. çocuğunu 4-5 nesildir açık fikirli, doğru düşünen veya sadece kadına da değil kendine saygılı olmasını öğretemeyen ve bahane olarak erkek şiddetini gösteren bir kadın algısı var. bu kadınların eğittiği büyüttüğü kız çocukları, erkek evlatları var.

kasacası sevgili sunshine hayat bumerang gibidir biz hep karşıda olduğunu düşünürüz ama o bumerang bizim elimizden, dilimizden, düşüncemizden çıkmıştır ve eninde sonunda bizi bulur.

bana nasıl baktığın inan senin kendi bumerang'ın ben seni tüm kalbimle seviyorum.

kezban

net bir yakıştırmadır ama yakıştırmadır sonuçta.
böyle durumlarda bu kezbanı gören bilen akıl sahibi er kişi acaba nedir, kimdir diye düşünüyorum.
mantık aslında böyle işlemez mi sizce de. bir kişinin nasıl bir yanlı veya doğru yaptığını anlamak için ya o yoldan geçmiş olman gerekir ya da bir şekilde deneyimlemiş olman gerekir. yoksa değerlendirme olmaz ki sadece çamur at izi kalsın bu işlerde yürümez.

kader kısmet işleri

tevekkül sahibi hanım kızımızın kendini avutma şekli. bizim bakkalının oğlu şöyle bir süzsün bak nasıl içinde canavar çıkıyor içinden.

kadınları savunmak için erkeklere saldırmak

o eşeklik öyle yapılmaz böyle yapılır demenin bokunu çıkarmaktır.

kadının karşılaştığı sorunların temelinde kendini bedenselliği ile tanımlamasından kaynaklanıyor. sorunların geneli beden ve bedeni ile ilgili sorunlar. kadın bedenine bu kadar odak bir yaşam sürerken elbette zekasının veya bilincinin yüksek olmasını beklememek gerek. aynı şey
 spoiler!
kaynımda da var
erkek için de geçerli.
davul bile dengi dengine derken aynı akıl düzeyi birbirini bulur demek.
bilinç düzeyi yükseldikçe şiddet azalır.

bilinç çokomel eğrisi burada da geçerli.

kadınları zeki kadınları sevmemesi

 spoiler!
hoyt! yine geldi garip bir başlık dediğinizi duyuyorum


hem cinsim olan kadın (araştırmalarımın sonucu olarak) ; ancak kendinden daha aptal olan hem cinslerini seviyorlar. kendinden şık, zeki veya akıllı olanların arkasından arkasından konuşuyorlar, çünkü aslında onlar gibi olmak istiyorlar ama olamıyorlar.
kadın istesek de istemesek de kıskanç ve ciddi ciddi tahammülsüz.

ha burada bir konu daha paylaşayım; mevlana der ki "gül düşün gülüitan ol".
yani bugün kadının belası kendi düşüncesi olabilir mi acaba? baksanıza bu kadar şiddet bu kadar zulüm evrenden kopup gelmemiştir. birileri bunu yaratmış olmalı.

sözlüğün sadece sözlük olmaması

terapi yeri gibi, geçen gün kayıt oldum, sıra numarası verdiler 5 diye. onları da doldurdum sonra hop yazar olmuşum.
yaz yaz ya bitmiyor. ne anlatacak şeyim varmış.
bir çok sözlükte yazdım burası güzel yermiş.

sözlüğün sadece sözlük olmaması

dışarıdan baktığında sözlük sanki sessiz sedasız gibi gözüküyor ama yazarların kalbinde büyük yeri var. bir çok yerde yazıyorum, bir çok yerde de takılıyorum ama bu sözlük ve ortamı farklı. dostluk var, samimiyet var, hesapsızlık var.
sanal ortamda bunu sağlamak zordur aslında.
buradan bizi izleyen sayın halkımız adına sözlükteki bütün yazarlara ve sözlük yöneticilerine teşekkür ediyorum.
bi-ki bir ki deneme.

gevrek

izmirlileirn her şeyi abarttığı gibi simidi de abarttığı kelime. zaten karşıyaka ve göztepe arasında bir savaş var. biri tam 35 diyor kendine diğer 35,5.
göztepeliler de biz buçuklu değiliz diye yükleniyor. sanki simitle gevrek arası ilişki gibi.

geçen bir yerde okudum; simit eğer gevrekse? can simidi de can gevreğidir, göbek gevreği de belli yaştan sonra görünen bir durumdur.
gevrek gevrek gülmeyi buraya yazmıyorum bile.
 spoiler!
simit simit gülmeyin

milyonlarca sperm arasından birinci gelmek

yaşadığınız hayata bakıp bu kadar yarışmaya gerek var mıydı diye sorduran bıdı.
sen milyonlarca rakibini geç sonra tek düze bir hayat yaşa. milyonlarca kardeşinin canı senin hayatta kalman için yok olsun sen onların fedakarlığına hayatını mahvederek cevap ver.

olmaz olası geceler.

müdür

şirket içerisinde kerli ferli beklediğin ama neredeyse hepsinin sünepe olduğu yönetim kademesi.

hatta hikayesi bile var.

insan ilk yaratıldığında bürüt uzuvlar aralarında konuşuyorlarmış.
beyin diyormuş ki müdür ben olacağım, ben zaten her şeyi yönetiyorum ben olmalıyım
kalp atılmış " sen öyle san ben kan pompalamasam sen bir hiçsin"
göz ; ben görmesem siz değerlendiremezsiniz bile
mide başka bir şey demiş, dalak başka bir şey kulak başka bir şey.

göt en son hayır demiş ben olacağım. sizi bilmem, ne kadar önemli olduğunuz da beni ilgilendirmez ben olacağım. benim dediğim olacak.
herkes had yürü git derken göt bir kapatmış giriş çıkışı. bir gün iki gün üç gün, pırt yok.
bürün organlar iflas etmeye başlamış ve herkes kabul etmiş göt'ün müdür olduğunu.
tarihte yeniden yazılmış. işte o günden bu yana her müdür göt, her göt müdürdür.

ekrem imamoğlu

tatilci belediye başkanı. tatilden gelebilirse büyük şehir çalışacak.

erkeklik zarı

erkeğin erkekliğinin bozulduğu, namusunun gittiği, ailelerin artık erkeğe ikinci sınıf olarak baktığı, utanç duyulası bir insan haline gelmesidir.
zar dediysem öyle görünen bir zar değil; erkeğin arsızlaştığı zardır.
kendi kendine bozarlar bu zarı. ha bir kız da gelip bozmuş olabilir ama genel olarak erkek kendi bozar kendini.
namussuz namussuzdur, zarı olmaz.

göt

bildiğin insanın kaba eti.

bu başlığı açmamın sebebi geçen iş yerindeki kızlardan dinlediğim hikaye.
hikaye de burada ---> (bkz:müdür)

yeme de yanında yat

lezzetli yemekler için söylenen lezzet yakıştırması.

en ilginç kullanımını bir mavi turda yeni tanışmış çiftin sabah kalktıklarında gece için söyledikleri şeydi.
ikisi de yiyişmemiş sadece yatmışlar.
(bkz:gösteripte vermemek)

anne olmak

insanın dünyaya geliş amacının bilmesidir anne olmak. kadın bedeni her haliyle anne olmak ve rahimiyetini yaşamak için hazırlanmıştır ve her yaptığı hareket veya hissediş bu yöndedir.
kendindeki yumurtayı dölleyecek spermi bile buna göre seçer.
yani siz birisine bir şey hissediyorsanız veya onu seviyorsanız, size çekici geliyorsa bilin ki bunu sizdeki kadınlık hormonu seçiyordur.
anne olmak kendini dölleyecek spermi seçen yumurtanın kendini bulmasıdır.

gerisi sadece hikayesi yok çok stresliymiş, yok çok güzel bir duyguymuş felan filan.
Henüz takip ettiği biri yok.