kız babası olmak
cenaze evinde yemek dağıtılması
hayatımda duyduğum en saçma gelenek.
meseli
elini attığı her işi çiçek yapan, azimli, kararlı, içten ve samimi. yazılarını çok faydalı buluyorum ve tanıdığım günden beri bana bir çok konu da ufuk oldu. sohbetini her daim çok özlüyordum ki neyse ki sözlükte takip etme fırsatı buldum ve bi nevi özlemimi bastırıyor.
kegel egzersizi
doğumum yaklaştığında doktorumun tavsiyesiyle her aklıma geldiğinde yaptığım egzersiz türü. hatta doğum sonrasında (zor bir doğum geçirmem sebebiyle) idrar kaçırma sıkıntısı yaşamış biri olarak kegel egzersizleriyle bu sıkıntıyı da atlattım.
sözlüğe telefondan girmek
her an kolaylıkla girebileceğim için şu aralar tek tercih ettiğim yöntem. evde tablet ya da bilgisayar açmaya kalktığımız sırada iki küçük canavarın saldırısına uğradığım için tercih etmiyorum. telefon daha kolay saklanabiliyor.
yay burcu kadını
bu kadın benim annem. fedakar, adalet duygusu gelişmiş, ince ruhlu, bakımlı, tutumlu, güvenilir, cömert, özgürlükçü ve ayakları yere sapasağlam basan piskolojisi çok sağlam insanlardır. e bırakın da annemiz kötü özelliklerini saymayalım.
cumhuriyet altını
uzun süredir uzaktan bakıştığımız, artan fiyatlarıyla birikimi olanları sevindiren, olmayanları derinden yaralayan altın.
çocuğun kendi kendine uyumasını beklemek
bu sadece beklemekle yetinmek olur ve çocuk asla uyumaz hatta uyumasa iyi çıldırır, cinnet seviyelerine gelir. daha sonra anne bin pişman yanına gider “ tamam yavrum yanındayım hadi uyuyalım “ dese de iş çığrından çıkmıştır artık. en azından benimkiler öyle.
bayram temizliği
küçük ev olarak bilindiğim için hala daha deneyimlemediğim temizlik türü. benim evde ancak bahar temizliği, efendime söyliyeyim kış temizliği falan olabilir.
doktorun doktoru bıçaklaması
bunun meslekle alakası olmadığını düşünüyorum. insanlık dışı bir olaydır. insan öldürmeye teşebbüs etmektir. mesleği ne kadar saygın olursa olsun bu kişinin cahil bir katilden farkı yoktur.
küfürlü konuşan insan
kötü söz. çoğu zaman insanların anlamlarını düşünmeden sarfettiklerini düşündüğüm ve söylediklerinde ne kadar itici olduklarını eğer farketseler de asla kullanmayacaklarını umduğum sözlerdir. aksi halde insan sevdiklerine ya da başka bir insana bu kadar çirkin sözler sarfedemez diye düşünüyorum. inşallah doğru düşünüyorumdur.
ülkeyi terk etmek
bu dünya hepimizin, kişinin ekmeği ve huzuru neredeyse, vatanı da orasıdır.
yıllar geçse de üstünden bu kalp seni unutur mu
hangi yaşımda olursam olayım aklıma girdiğinde bütün gün dilimden düşeremediğim şarkı. yıllar geçse de üstünden bu kalp seni unutur mu ?
süt sağma
emzirme dönemimin hiç bir aşamasında yaşamadığım bence anneliğin zirve yaptığı noktalardan bir tanesidir. sağıp da bebeklerini doyurmak zorunda olan annelerin önlerinde eğiliyorum.
büyüyen beşik
beşik halindeyken bir el takımıyla büyüyüp tek kişilik yataktan hallice olan beşik çeşididir. kızım doğduğundan beridir kullandığım beşiğini 2 buçuk yaşında artık büyütmeye karar verdik. iyi hoş kullanıyoruz fakat çıkan parçaların delikleri hoş olmayan bir görüntü bırakıyor. ama biz oraları sticerlarla kapattık. zaten yatağın neredeyse her yeri sticer. yatak ölçüsü de tek kişiliğe göre biraz daha küçük ebatlarda geldi bana ama sığıyor tabiki çocuğumuz. bu arada marka çilek mobilya.
çok da fifi
umurumuzda olmadığında kullanabileceğimiz bir söylem.
kardeş
varlığına her daim şükrettiğim, binlerce kilometreler uzakta bile olsalar, belki günlerce konuşmasak bile ama varlar ve var olmalarının insandaki o enfes özgüven.
her zaman övündüğüm 2 kız 2 oğlan bence en güzeli dediğim kardeş düzenlenmesinden bir tanemizi, ama her mana da bizim bir tanemizi, en naifimiz, en akıllı, en merhametli daha saymaktan erindiğim yüzlerce güzel sıfata layık olan melek abimi bir yıl önce kaybettik. kaybettiğimiz gün onu uğurlarken benim kalbimin köşesini onunla beraber tabuta koydum ve üstüne toprak attılar. bir gün böyle bir acı yaşayacağımı tahmin bile edemezken oldu bütün bunlar. keşke dedim geceleri odama gelip sabaha kadar konuşma isteğini yarım kesmeseymişim, keşke dedim o gözlerime hiç uyku gelmeseymiş, keşke ama keşke daha da fazla anılar diyaloglar biriktirseymişiz de, seninle alakalı bişeyler duymaya bu kadar aç olmazmışım belki de. eğer unutursam seni bir gün kalbimin geri kalanı da kurusun sana söz. seni seviyorum melek abim.
bak ne söylicem
birden aklımıza birşeyler geldiğinde ve paylaşmak istediğimizde kullandığımız bi sözcük grubu. bak ne söylicem, bu sözlük beni baya sardı.
istanbul
türkiye’nin hem en şikayet ettiğimiz hem de asla kopamadığımız yeğane şehri.
iyi, hoş fakat artık kalabalıktan nefes alınamayacak gibi. belki de benim başka şehirleri deneyimleme zamanım gelmiştir.
zaar
muhtemelen manasında kullanılan kelime. bir şanlıurfalı olarak duyduğum en sık kelimelerdendir. biri beni bilgilendirmeseydi yöresel olduğunu farkedemeyebilirdim.